WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü’nün 2015/18339 E. sayılı takip dosyası ile de haklarında ipotekli takip başlatılan borçlular yanında senede imza atan diğer borçlular hakkında bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, kambiyo takibine ilişkin takip talebi ve ödeme emrinde; tahsilde tekerrür olmamak kaydına yer verildiği görülmüş olup her iki takip dosyasına konu borcun aynı borç olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de somut olayda öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamaz....

    GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yetkiye, imzaya, borca itiraz talebine ilişkindir. Adana Genel İcra Dairesinin 2021/4159 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu T1, Mahfuz Kasit, Platinyum Kuyumculuk Petrol İnşaat Turizm Nakliyat Otomotiv İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında 26/05/2021 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla 145.965,75 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 04/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 07/06/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Çeke dayalı takip, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.) ve muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. 10.md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir....

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçluların icra mahkemesine başvurularında; mirasın 28.04.2015 tarihinde reddedilmesi nedeniyle murisin borcundan dolayı kendileri aleyhine başlatılan takibin iptalini talep ettikleri, ilk derece mahkemesince, borçluların icra mahkemesine başvurusunun borca itiraz niteliğinde olduğu ve ödeme emri tebliğ işlemleri usulüne uygun olduğundan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte İİK'nun 168. maddesine göre yasal 5 günlük sürede itiraz edilmediği gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği, borçlular tarafından istinaf yoluna başvurulması...

      İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itirazın yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda mahkemece; isabetli olarak ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu tespit edilmiştir. Ancak borçluya, ... İcra Müdürlüğü’nün 2014/6991 Esas sayılı takip dosyasından ödeme emrinin 21/05/2014 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük itiraz süresinden sonra 14/11/2014 tarihinde itiraz ettiği gözetilerek İİK 168/5 maddesi uyarınca talebin süreden reddi gerekirken, takibi genel haciz yoluyla takip olarak değerlendirerek ve niteliği gereği itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bahisle red kararı verilmesi isabetsiz ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....

        DAVA Borçlu keşideci itiraz dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, takibe dayanak senedin “kendisi taraından imzalanan senet” olmadığını, senedin kendisi tarafından doldurulmadığını, borcunun bulunmadığını, “aslı olmayan bir senet”ten kaynaklanan borcun kendisine ait olmadığını, borcun sebebine, borca, faiz ve ferilerine itiraz ettiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; takibe konu senedin kambiyo senedi vasfını taşıdığını, temelindeki hukuki sebepten mücerret olduğunu, muteriz borçlu tarafından borca ve imzaya itiraza ilişkin belge sunulmadığını savunarak itirazın reddi ile muteriz borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. III....

          DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Talep kambiyo senetlerine özgü ilamsız haciz yoluyla takip dolayısıyla yetkiye ve takibe itirazdan ibarettir. Erzurum 5....

          Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borca itiraza ilişkindir. Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 30/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 05/07/2021 tarihinde yasal 5 günlük süresinde açıldığı takibe dayanak bononun 15/05/2021 düzenleme tarihli 30/05/2021 ödeme tarihli 37.000,00 TL bedelli olduğu görülmüştür. Davacı borçlu vekili, takibe konu senette müvekkilinin kefil olduğunu, asıl borçluya ulaşılması gerekirken kefil konumundaki müvekkiline ulaşılmasının kötü niyetli olduğunu belirtmiş ise de , 6762 Sayılı TTK'nun 614. maddesi uyarınca ''Aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmişse tıpkı onun gibi mesul olur.'' Bu itibarla, avalist, lehine aval verilen hangi şartlar altında mesul tutuluyorsa,aynı şartlar altında mükellef olur....

          İlk derece mahkemesi; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu aleyhine düzenleyeni T1 lehtarı T2 vade tarihi 06/10/2018 olan, 20.000- TL bedelli senede istinaden Çerkezköy İcra Müdürlüğünün 2020/4852 Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 25/11/2020 tarihinde davacı borçluya tebliğ edildiği, davanın süresinde açıldığı, İİK. m. 169/a,I maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlunun borcunun olmadığı veya borcun itfa edildiği veya borcun ertelendiğinin resmi veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge ile ispatı gerektiği, davacı borçlunun, borcun olmadığı, ödendiği veya ertelendiğine yönelik resmi veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge ibraz etmediği, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir....

          GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borca itiraz ve kambiyo vasfına ilişkin şikayet niteliğindedir. Adana 1. İcra Dairesinin 2020/6207 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; T3 Şirketi tarafından borçlu T1 hakkında 23/07/2020 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 621.941,92 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin 30/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 04/08/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Takip dayanağı 12/12/2019 düzenleme 30/06/2020 vade tarihli 615.000,00 TL bedelli bononun T1 tarafından T3 Şirketi lehine düzenlendiği, kambiyo vasfına haiz olduğu görülmüştür. TTK'nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür....

          Somut olayda, borçlu aleyhinde bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takipte ödeme emrinin14.01.2008’de tebliği üzerine beş günlük sürede (beşinci günün hafta sonu tatili “cumartesine” rastlaması nedeniyle bu tarihi izleyen ilk iş günü olan 21.01.2008 pazartesi) icra mahkemesinde borca itiraz edilmiştir. O halde mahkemece süresinde yapılan borca itirazın esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın süresinde olmadığından reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 07.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu