İcra Müdürlüğünün 2009/6550 E (yenilemeden sonraki esas numarası: 2012/8607 E) sayılı dosyası incelendiğinde, 100.000,00 USD bedelli bir adet bonoya dayanılarak şikayetçi aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takipte şikayetçiye gönderilen ödeme emrinin 16/11/2009 tarihinde tebliğ edildiği, 04/09/2012 tarihinde borç ödemeden aciz belgesi düzenlendiği görülmüştür. İİK'nun 168/1- 3 maddesine göre, takibin dayanağı olan belge kambiyo senedi niteliğini haiz değil ise, borçlunun ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren 5 gün içinde bunu icra mahkemesine şikayet etmesi gerekir. Somut olayda, şikayetçi borçluya gönderilen ödeme emrinin 16/11/2009 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin 03/07/2020 tarihinde yapıldığı, şikayetçi vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği de ileri sürülmediğinden yukarıdaki açıklamaya göre şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin esası incelenerek reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Niğde İcra Dairesi'nin 2021/5433 Esas sayılı takip dosyası ile alacaklı T3 ( T.C. numaralı) tarafından borçlu davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçluya 11/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun senette tahrifat , borca itiraz ve takibin iptali istemli iş bu davayı 26/10/2021 tarihinde açtığı, İİK'nın 168 maddesine göre kendisine gönderilen ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde herhangi bir şikayetinin bulunmadığı bu nedenle hak düşürücü süre içerisinde şikayet etmediği, şikayet dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir iddiasının da bulunmadığı, takip dayanağındaki lehtar Arife Esen ile takip alacaklısı T3'in çıkartılan nüfus kaydına göre aynı kişi oldukları ve takibe yetkili olduğu, davacı borçlunun borçlu olmadığına ilişkin yazılı belge ile ispat edemediği, senedin hatır senedi olduğuna ilişkin dayanak senet üzerinde herhangi bir...
İcra Dairesi’nin ...esas sayılı dosyası üzerinden (kambiyo senetlerine özgü icra takipleri açısından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) ilamsız icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibin davacı şirketin itiraz etmemesi doğrultusunda kesinleştiğini, müvekkili şirkete borcu olmadığını iddia eden davacı şirketin söz konusu takibe itiraz etme imkanı olmasına rağmen herhangi bir itirazda dahi bulunulmadığını, davacı şirketin, müvekkili şirkete borcu olduğu ve buna istinaden müvekkili şirkete ödeme aracı olarak dava konusu çekleri keşide ettiği, kambiyo senedi vasfını haiz olduğu, davacı şirketin teminat iddiasının gerçek dışı olduğu açıkça ortada olduğunu, Davacı yanın "teminat senedi" iddiası dayanaktan yoksun olup salt sorumluluktan kurtulmaya yönelik olduğunu, söz konusu çeklerin teminat senedi niteliğini taşımadığı izahtan vareste olduğunu, gerek öğretide gerekse Yargıtay kararlarından yer verilen alıntılar ile haklılıklarını açıkça ortaya koyduğunu, hukuka aykırı, haksız ve mesnetsiz...
İcra Dairesi’nin ...esas sayılı dosyası üzerinden (kambiyo senetlerine özgü icra takipleri açısından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) ilamsız icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibin davacı şirketin itiraz etmemesi doğrultusunda kesinleştiğini, müvekkili şirkete borcu olmadığını iddia eden davacı şirketin söz konusu takibe itiraz etme imkanı olmasına rağmen herhangi bir itirazda dahi bulunulmadığını, davacı şirketin, müvekkili şirkete borcu olduğu ve buna istinaden müvekkili şirkete ödeme aracı olarak dava konusu çekleri keşide ettiği, kambiyo senedi vasfını haiz olduğu, davacı şirketin teminat iddiasının gerçek dışı olduğu açıkça ortada olduğunu, Davacı yanın "teminat senedi" iddiası dayanaktan yoksun olup salt sorumluluktan kurtulmaya yönelik olduğunu, söz konusu çeklerin teminat senedi niteliğini taşımadığı izahtan vareste olduğunu, gerek öğretide gerekse Yargıtay kararlarından yer verilen alıntılar ile haklılıklarını açıkça ortaya koyduğunu, hukuka aykırı, haksız ve mesnetsiz...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İcra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde açılmış olup, yetkili icra müdürlüğünün Bursa İcra Dairesi Müdürlüğü olduğunu, takibe dayanak edilen bononun bir suretinin taraflarına gönderilmediğini, örnek no:25 sayılı zarf ile de bu durum sabit olduğunu, takip dayanağı evrakın kambiyo senedi vasfına sahip olmaması nedeniyle İİK 170/a gereğince takibin iptali gerektiğini, evrakta sahtecilik yapılması ile müvekkiline karşı usulsüz ve asılsız bir takip başlatıldığını, ilgili takibe ilişkin müvekkilinin herhangi bir borcu olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yetkisiz icra müdürlüğünde açılan icra takibinin yetkili olan Bursa İcra Dairesi Müdürlüğüne gönderilmesini, müvekkilinin 5 günlük yasal süresi içerisinde icra takibine ilişkin itirazlarını icra müdürlüğüne sunmuş olup, İ.İ.K 168/3 ve İ.İ.K. 170/a gereğince, takibe dayanak evrakın kambiyo senedi vasfına haiz olmamasından hareketle takibin re'sen iptaline karar verilmesini...
açılan icra takibinin iptaline karar verilmesi gerektiğini, bononun kambiyo senedi vasfı taşımamasının yanı sıra davacının bonoda belirtilen kadar borcu olmadığını, bu konuda ayrıca şikayette bulunulacağını, sonuç olarak kambiyo senedi vasfı taşımayan bonoya dayanak başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Kambiyo senetleri hakkında haciz yolu ile takipte ödeme emrini düzenleyen 2004 sayılı İİK'nın 168. Maddesinde: "icra müdürü senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet suretiyle birlikte hemen bir ödeme emri gönderir. Bu ödeme emrine şunlar yazılar: 1- Takip talebindeki kayıtlar, 2- Borcun ve takip masraflarının 10 gün içinde ödenmesi ihtarı , 3- Takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfına haiz değilse, 5 gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi lüzumu... 4- Takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu 5 gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi... 5- Borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazının sebepleri ile birlikte 5 gün içinde..." icra mahkemesine bildirmesi gerektiği belirtilmiştir. Dava konusu somut olayda; Bakırköy 7....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hatalı bir şekilde sadece ödeme emrinin iptaline ilişkin karar verdiğini, takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, senedin kambiyo vasfında bulunmadığı ve zamanaşımına uğradığı yönündeki taleplerinin değerlendirilmediğini, kötüniyet tazminatı yönünden mahkemenin bir karar vermediğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasına, takibe konu senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmaması sebebi ile takibin iptaline ve davalının tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy 15....
Borçlunun İİK.nun 168.maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK’nun 170/a maddesi uyarınca re’sen takibin iptaline karar verilmesi gerekmektedir. 6102 sayılı TTK.'nun 780/1- e maddesine göre çekin, kambiyo senedi vasfını taşıyabilmesi için keşide yeri unsurunu ihtiva etmesi gereklidir. Keşide yerinin ise; idari birim (kent, ilçe, bucak, köy gibi) adı olarak gösterilmesi zorunlu bulunmaktadır....
Davacı borçlu (T3) tarafça, imzaya itirazın yanında, ayrıca senetlerin kambiyo vasfına yönelik şikayette ve borca itirazda da bulunulduğu halde, mahkemece yalnızca imzaya itiraza yönelik hukuki değerlendirmede bulunulmuş, kambiyo vasfına yönelik şikayet ve borca itiraz ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355. Maddesi uyarınca, dairemizce resen nazara alınması zorunlu olduğundan; davacı T3 vekilinin istinaf sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek usulüne uygun şekilde hüküm kurulması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, oy birliği ile karar verilmiştir....