HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/554 KARAR NO : 2021/286 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2019 NUMARASI : 2019/741 ESAS, 2019/1006 KARAR DAVA KONUSU : Kambiyo Şikayeti-Borca İtiraz KARAR : İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/741 Esas, 2019/1006 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kısmen kabulü kararına karşı, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 13....
İstinaf Sebepleri Şikayet/itiraz dilekçesindeki sebeplere ilave olarak huzurdaki davanın takibin iptali şikayeti olduğunu, İİK'nın 71. maddesi uyarınca her zaman ileri sürülebileceğini, ceza mahkemesinde yapılan yargılama da senedin sahte olarak düzenlendiğinin kabul edildiğini, ceza mahkemesi yargılaması sırasında tespit edilen maddi olguların hukuk yargılaması bakımından bağlayıcı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, borçlular senedin teminat senedi olduğu ve borçlu Ferzende adının sonradan eklendiğini ileri sürmüşse de bu iddiasının borca itiraz olarak kabul edilmesi gerektiği ve yasal beş günlük sürede mahkemede ileri sürülmesi gerekirken süresinde mahkemeye başvurulmadığı, Manisa 4....
Diğer taraftan, şikayetçiye gönderilen ikinci haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edilmemiş ise, ikinci haciz ihbarnamesine ıttıla tarihine göre süresinde itiraz edilmesi halinde artık şikayetçiye üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği gibi, itiraz edilmemiş olsa dahi ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra itiraz süresi beklenmeden gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesi de yok hükmündedir. O halde, bölge adliye mahkemesince, şikayetçinin ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayeti de incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus incelenmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi.......
nin borçlu sıfatı bulunmadığı kabul edilerek takibin iptaline karar verilmiştir.Borçlunun yukarıda detaylı olarak açıklanan bu itirazı, borca itiraz niteliğinde olup, takip prosedürü itibariyle genel haciz yolu ile takipte İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal yedi günlük itiraz süresi içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. Dolayısıyla icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, hukuki sonuç doğurmaz.Bu nedenle mahkemece itirazın reddi yerine, yazılı gerekçe ile kabulüne ayrıca istem ödeme emrinin iptali talebi ile sınırlı olduğu halde HMK.nun 26. maddesine aykırı şekilde talep de aşılmak suretiyle takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.Diğer taraftan mahkemece şikayetçi borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmeden eksik inceleme ile sonuca gidilmesi de doğru görülmemiştir....
Bu durumda, mahkemece, borçluların icra mahkemesine başvurularının yasal sürede olmadığı sabit olup, İİK'nun 170/a maddesi kapsamında kambiyo hukuku bakımından yapılan şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu ya da olumsuz karar verilmemesi de doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine, HMK'nun 353/1- b(2) maddesi uyarınca İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 24/05/2022 gün, 2022/189 Esas, 2022/417 Karar sayılı kararının re'sen kaldırılmasına, davacı yanın usulsüz tebligat şikayeti ile İİK 33/a, 71/2 maddesine dayalı zaman aşımı şikayetinin esastan reddine; İİK'nun 170/a maddesi kapsamında kambiyo hukuku bakımından yapılan şikayetin süreden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmişitr....
Dairemizin kaldırma kararında da açıklandığı üzere; "dava, borçlunun çeke dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası yanında icra dairesinin yetkisine, çekin kambiyo vasfına, imzaya, borca ve takip öncesi/sonrası zamanaşımına ilişkin itiraz ve şikayete ilişkindir." Davacının dava dilekçesinde yalnızca ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürdüğü, dilekçede yenileme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik hiçbir iddiasının bulunmadığı, dava dilekçesinin sonuç kısmında da "dosya kapsamında usulsuz tebligatlar nedeniyle kesinleşen icra dosyasında; tüm usulsuz tebligatlar yönünden ; usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasını öğrenme tarihi olan 24.07.2019 tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi" şeklinde bir talebinin yer almadığı açıktır....
Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar, aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan, bu alacaklar için TBK'nun 89/1. maddesi uygulanmaz. Yani kambiyo senedi alacaklısı, kendi yerleşim yerinde bulunan icra dairesinde takip yapamaz. Somut olayda, borçlunun yetki itirazı, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda mahkemece incelenerek icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın kabulüne karar verildiği halde, yetkisiz icra dairesinde yapılmış olan işlemler yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlunun yetkisiz icra dairesince yapılan işlemlere yönelik şikayeti de incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bu durumda, takibe konu senet 6102 sayılı TTK'nun 776. maddesinde öngörülen koşulları taşımakta olup kambiyo senedi niteliğindedir. O halde, mahkemece, borçluların kambiyo vasfına yönelik şikayeti yerinde olmadığından borçlular tarafından ileri sürülen sair iddialar incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca re'sen (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 04.10.2014 tarih, 17942/23610 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçluların, yasal süreden sonra icra mahkemesine başvurarak usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte, çekin lehtar hanesinde tahrifat yapıldığını ileri sürerek alacaklının kambiyo takibi yapma hakkı bulunmadığından bahisle takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece, HMK.nun 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
nin temyiz dilekçelerinin incelenmesinde; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe karşı borçlular, 22.01.2016 tarihinde icra mahkemesine başvurularında borca itirazda bulunarak takibin iptalini talep etmişler, mahkemece, borçlularca borcun tamamının 25.01.2016'da ödendiği gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin borcun ödenmesi, itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 E. - 2011/300 K. sayılı 11.05.2011 tarihli kararı). Kaldı ki somut olayda, borçluların rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu borç, borçlu ... Ltd. Şti. tarafından ihtirazi kayıtla ödenmiştir....