Görüldüğü gibi, tutanakta adları geçen kişiler ... mirasçısı olmadıkları gibi, tutanakta ve tapu kaydında ad ve soyadları yazılı kişilerin baba isimleri de "..." değildir. Dosyadaki bu bilgi ve belgeler ile dosya ekinde bulunan ve 1611 parsel sayılı taşınmazla ilgili olduğu anlaşılan dava dosyalarından, kadastro sırasında tutanağın malik hanesi doldurulurken açık bir maddi hata yapılmış olabileceği kanaati edinilmektedir. Kadastro sırasında, tutanağın malik sütunu doldurulurken, bu bölüme "açık bir maddi hata sonucu" gerçekte olmayan kişiler ve yanlış isimlerin yazılmış olması halinde, bu yanlışlığın düzeltilmesine yönelik açılacak davaların, "kadastrodan önceki nedene" dayalı davalar olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, söz konusu davalarda, kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılmasını 10 yıllık hak düşürücü süreyle sınırlayan 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu Karabük İli, Safranbolu İlçesi, Örencik Köyünde bulunan 106 ada 32 parsel sayılı 413,58 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile Hasan Çakır adına tespit edilmiş, askı ilan süresi içinde dava açılmadığından tutanak 11.06.2010 tarihinde kesinleştirilerek tespit maliki adına tapuya tescil edilmiş, daha sonra 07.11.2011 tarihinde yapılan satış ile davalı T8 adına tescil edilmiştir. Davacılar 29.04.2021 tarihinde babaları Rıza Çakır'dan intikal eden taşınmazın bir kısmının dava konusu taşınmaz içerisinde kalarak davalı taraf adına yazıldığı iddiası ile dava açmıştır. Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, kadastrodan önceki zilyetlik ve rızai taksime dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 8.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Bu doküman 5070 Sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak açılan, tapu iptali ve tescile ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 16. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 16. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 16.05.2008 (Cuma)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.03.2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bir kısım davalılar davayı kabul etmiş, bir kısmı zamanaşımı sebebiyle davanın reddini savunmuş diğer bölüm davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece 10 yıllık hak düşürücü sürenin gerçekleştiği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Uyuşmazlık 1060 parsel sayılı taşınmaza ilişkindir....
Davacı, kadastro sırasında kendisine ait 2462 ve 1680 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının davalıya ait çekişmeli 403 parsel sayılı taşınmazda kaldığı iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle kadastrodan önceki hakka dayalı olarak dava açmıştır. Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra artık, "kadastrodan önceki nedenlere" dayanılarak dava açılamaz. Dosya kapsamına göre tutanağın kesinleştiği 01.03.1982 tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıldan fazla zaman geçmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kadastro sonucu 126 ada 15 parsel sayılı taşınmaz davalı ... adına tescil edilmiştir. Davacı Hazine kadastrodan önceki tapu kaydına dayanarak, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir....
Diğer taraftan, davacı taraf, 15.11.2007 ve 17.03.2008 havale tarihli dilekçelerinde de, açıkça davanın 4721 sayılı TMK’nın 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğunu bildirmişlerdir. Şu haliyle, iddianın ileri sürülüşüne ve dosya kapsamına göre, eldeki dava, 4721 sayılı TMK’nın 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, kadastro tespitinden önceki hukuki sebeplere dayanılarak açılan bir tapu iptali ve tescil davası bulunmadığına göre, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır....
Tapulama tutanağı 11.10.1979 tarihinde düzenlendiğine ve harici satış da davalıların miras bırakanı Halil oğlu Mustafa Ali Demir tarafından 16.09.1980 tarihinde davacı ...’ya yapıldığına göre davacının kadastrodan önceki hukuki sebeplere değil, tespitten sonra tutanağın kesinleşmesinden önceki hukuki sebeplere dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunduğunun kabulü gerekir. 1387 sayılı parsel, belgesizden kayıt maliki adına tespit ve tescil edilmiştir. Taşınmazın haricen satışı sırasında da tapusuz olduğu gözetilerek TMK.763.maddesi göz önünde tutulmalıdır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde açıklanan on yıllık hak düşürücü süre ancak, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak açılan iptal ve tescil davalarında uygulanması gereken bir maddedir. Harici satış tespitten sonra yapıldığına göre somut olayda 766 sayılı Tapulama Kanununun 31/2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 fıkralarını uygulama olanağı bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Davacı adına kayıtlı 29.1.1968 tarih 2 sıra nolu tapu kaydına dayalı olarak tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Bu durumda dava genel kadastro ile oluşan, tapu kaydına dayalı olarak kadastrodan önceki nedenlerle açılan ve Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. 27.1.1998 tarih 5-698 sayılı Başkanlar Kurulu Kararı ile bu tür davalarda verilen kararlara yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi 3.2.1998 tarihinden itibaren kadastro dairelerine verilmiştir. Hal böyle olunca dosyanın ilgisi yönünden Yüksek 7.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....