Yukarıda belirtildiği gibi dosya kapsamından davacı vekilinin asıl talebinin, kullanım kadastrosu sırasında, hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmeyen yerin vekil eden adına tespit edilmesi (kullanıcı şerhi verilmesi) istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi de zorunludur....
K A R A R Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazda tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 02.07.2021 tarihli ve 2021/211 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Köyünde 101 ada 1 sayılı parselin orman niteliği ile sınırlandırılıp, Hazine adına tespit tutanağı düzenlenerek kısmi ilana çıkartıldığını, bu orman parseline bitişik olan taşınmazlar, orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman alanı dışında bırakıldığını ileri sürerek bu alanın orman sınırları içine alınarak orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescilini istemiş, davaya konu olan yerler hakkında 129 ada 5-7-8-9-10-11-12-13-14-15 ve 16 parsel numaraları ile düzenlenen kadastro tespit tutanakları, kadastro mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davasına konu olduğu nedeniyle mahkemeye gönderilmiş, mahkemece, davanın husumet nedeniyle davanın reddine, dava konusu taşınmazların zilyetleri adına tespitine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....
Yukarıda belirtildiği gibi dosya kapsamından davacı vekilinin asıl talebinin, kullanım kadastrosu sırasında, hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmeyen yerin vekil eden adına tespit edilmesi (kullanıcı şerhi verilmesi) istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, Kadastro Mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi de zorunludur....
Görevsizlik kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmesinden sonra dosya Kadastro Mahkemesine gönderilmiş; Kadastro Mahkemesince de Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçe gösterilerek görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı karşı davalı ... Köyü Tüzel Kişiliği tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro çalışma alanı sınırı tespitine yönelik bir dava olmadığı gibi, mülkiyet iddiasından da kaynaklanmamaktadır. Kaldı ki Kadastro Mahkemesinin 2008/2 Değişik İş E., 2008/2 Değişik İş K. dosyasında Fakıdağı Köyü kadastro çalışma alanı belirlenmiş bulunmaktadır. Uyuşmazlık iki köy arasındaki idari sınırın belirlenmesi ve muarazanın önlenmesi davasıdır. Kaldı ki; tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar hakkında açılan davaların kadastro mahkemesinde görülmesi olanaksız, genel mahkemede çözümlenmesi zorunludur. Görev kamu düzenine ilişkin olup istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir....
K A R A R Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeyen, sonrasında ihdasen Hazine adına tescil edilen taşınmazda tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Kadastro Müdürlüğünden gelen 17.05.2007 tarihli yazıda; çekişmeli taşınmazın evvelce 6831 Sayılı Yasa gereğince orman kadastrosuna tabi tutulduğundan Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 1996/4 ve 2005/22 sayılı genelgeleri gereğince dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak yeniden kadastro tesbit tutanağı düzenlenmediği, ada ve parsel numarası verildiği bildirilmiştir. Bu durumda; davanın kadastro tesbit tutanağı düzenlenmeyen ancak 3402 Sayılı Yasanın 22 nci maddesine göre tapu kütüğüne olduğu gibi aktarılması için 101 ada 401 parsel numarası verilen orman parselinin bir bölümü için açıldığı anlaşılmaktadır....
Köyünde 102 ada 1 sayılı parselin orman niteliği ile sınırlandırılıp, Hazine adına tespit tutanağı düzenlenerek kısmi ilana çıkartıldığını, bu orman parseline bitişik olan taşınmazlar, orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman alanı dışında bırakıldığını ileri sürerek bu alanın orman sınırları içine alınarak orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescilini istemiş, davaya konu olan yerler hakkında 112 ada 3 parsel numarası düzenlenen kadastro tespit tutanağı, kadastro mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davasına konu olduğu nedeniyle mahkemeye gönderilmiş, mahkemece husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm orman yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır....
"olumlu harita ve tesbit tutanağı" düzenlenen parsellerde (kısmi ilana çıkartılan parseller ) hak sahibi gerçek ve tüzel kişilere tanınan dava hakkının, orman sınırı dışında bırakılarak o tarihte henüz arazi kadastro tesbit tutanağı düzenlenmemiş olmakla birlikte "olumsuz orman kadastro harita ve tutanağı" düzenlenmiş olduğu kabul edilerek 3402 Sayılı Yasanın 26/4. maddesindeki kadastro tesbit tutanağının düzenlenme koşulu aranmadan bu taşınmazlar hakkında da Çevre ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğüne de dava açma hakkının tanınmış olduğunun kabulü gerekir....
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır....