"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki düzeltme işleminin iptila davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dilekçesiyle, 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkarılan ... Köyü 120 ada 17 parsel sayılı hazineye ait ve beyanlar hanesinde kendi kullanımında olduğuna dair şerh bulunan taşınmazın 1997 yılında yapılan kadastro ile 6894,57 m2 olan yüzölçümünün kadastro müdürlüğünce yapılan düzeltme ile 270,10 m2’ye düşürüldüğünü belirterek yapılan düzeltme işleminin iptali talebiyle ... Kadastro müdürlüğüne husumet yönelterek dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41. MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca re'sen yapılan düzeltme işlemi sırasında ...... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davalılar adına kayıtlı olan 2 parsel sayılı 360.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 339.457,41 metrekare yüzölçümlü olarak; 4 parsel sayılı 22.250,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 273.912,25 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun "Hataların Düzeltilmesi" başlıklı 41. maddesi uyarınca, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya Kadastro Müdürlüğünce re'sen düzeltilir ve düzeltme kararı, ilgili taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ edilir. Yine aynı madde uyarınca, ilgilileri tarafından düzeltme kararının kaldırılması istemiyle tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılabilir. Dava açılmadığı takdirde düzeltme kararı kesinleşir ve tapu kaydına işlenir. Maddenin açıklanan içeriği karşısında, 30 günlük süre içinde açılan davalarda Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir....
Kadastro Kanunu'nun (3402 ... Kanun) 41 inci maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar, yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi'nce bozulmuştur. İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davacı Hazine tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "düzeltme işlemi ile iki köy arasında taşınmazların birbirine binmeli olarak tersim edildiği, sınırlar saptanırken kenarlaştırma yapılmadığı, fiili kullanımın dikkate alınmadığı, bu nedenle aynı taşınmaz parçasının mükerrer kadastroya tabi tutulduğunun anlaşıldığı, mükerrer kadastronun söz konusu olduğu hallerde artık Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre değil de 22. maddeye göre işlem yapılması gerektiği, Mahkemece davanın doğru hasma yöneltildiği ve yapılan işleminde Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği hususu gözetilerek düzeltme işleminin iptaline karar verilmesi" gereğine değinilmiştir...
Turizm Seyahat ve Havacılık A.Ş. aleyhine 7.12.2006 tarihinde verilen dilekçe ile 3402 sayılı yasanın 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali, birleşen davada da ... Turizm Seyahat Havacılık A.Ş. tarafından tespit ve tersimat hatasının düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; düzeltme işleminin iptaline, birleştirilen davanın reddine dair verilen 15.6.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı (davacı) ... Turizm Seyahat ve Havacılık A.Ş. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali, birleştirilen dava ise, 15 parsel sayılı taşınmazın sınırlarının tespiti isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi _ K A R A R _ Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 16.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı ..., dava konusu taşınmazda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminden önce, taşınmazdaki 2002/51975 hissesini davalı tarafa sattığını, bilahare taşınmazda 41. madde uyarınca yapılan düzeltme işlemiyle taşınmazın yüzölçümünün arttığını, böylece satışa konu olan hisseye tekabül eden taşınmaz miktarının da arttığını ileri sürerek, aradaki fark olan, taşınmazın 206,00 metrekarelik bölümünün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına göre, ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin yapılan inceleme sonucunda; Dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Anılan hüküm, “Kadastroları kesinleşmiş taşınmaz mallarda, vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar, ilgilinin müracaatı veya Kadastro Müdürlüğünce resen düzeltilir.” şeklinde iken 3.3.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 sayılı yasanın 9. maddesi ile, “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: 1- Dava, 17/01/2014 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 6292 sayılı yasanın 11/10 maddesi uyarınca orman tahdit haritalarındaki fenni hataların giderimi çalışmalarının esas alınması ile kadastro paftası üzerinde tespit edilen hataların 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca idarece 23/12/2015 tarihinde resen giderilmesi işleminde de hata bulunduğu gerekçesiyle; idarece yeniden 27/12/2016 tarihli teknik hatalar düzeltme formu kapsamına göre (resen) ikinci kez, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptaline ilişkin olmakla birlikte; davacı vekilinin aşamalardaki beyanlarında ayrıca, itiraz edilmeksizin kesinleşen orman kadastrosunun ve 6292 sayılı yasanın 11/10 maddesi uyarınca yapılan orman tahdit haritalarındaki fenni hataların giderilmesi çalışmalarının da hatalı olduğunun ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır....