Mahkemece kadastro müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın ise 41. madde kapsamında düzeltme yapılabilmesi için taşınmazın kadastroca orjinal ölçü değerlerinin alınmış olması gerektiği, ancak dava konusu taşınmazların fotogrametrik pafta sınırlarına göre tesis edildiği gerekçesiyle kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davacılar temyiz etmişlerdir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ KANUN YOLU : TEMYİZ 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemi ile açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine göre ...'in yaptığı başvuru üzerine yapılan düzeltme işlemi sonucu verilen kararla ... Mahallesi çalışma alanında ve ... adına tapuda kayıtlı bulunan 165 ada 22 parsel sayılı 4108 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümü 4224.38 metrekare, ... adına tapuda kayıtlı bulunan 165 ada 7 parsel sayılı 5388 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümü 4224.38 olarak düzeltilmiştir....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, 3402 Sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptaline yönelik davaların düzeltme işlemi sonucu yüzölçümünde artış olan parsel veya parsellerin ... veya malikleri taraf gösterilerek açılacağına, Orman Yönetiminin her zaman ...’yı taraf göstererek düzeltme işleminin iptali istemiyle dava açabileceğine göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 08/04/2009 günü oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, davanın yararına düzeltme yapılan kişiye yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle pasif husumet ehliyetinin bulunmadığından söz edilerek istemin reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 22/2/2005 tarihli 5304 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik anılan madde, “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir...” hükmünü taşımaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 10.06.2004 gününde verilen dilekçe ile 3402 Sayılı Yasanın 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine bozma ilamına da uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.11.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir....
Davacı, genel kadastro uygulanırken mahkeme ile belirlenen krokideki sınırlara uyulmadığı bir kısım yerlerinin ormana bırakıldığını,Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü,sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hataların düzeltilebileceğini ileri sürerek davalı ... Müdürlüğüne yaptığı, istemin red edilmesi üzerine davanın açıldığı, Kadastro müdürlüğünce düzeltme işlemi yapılmadığından Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca açılan bir dava bulunmadığı, davacının istemi taşınmazının bir bölümünün, başka bir taşınmazda kaldığı iddiasıyla, bu kısmın iptali ile kendi taşınmazın ilavesine ilişkindir. Bu durumda, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Silivri 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Davaya konu edilen 583 sayılı parsel hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi gereğince Kadastro Müdürlüğü tarafından yapılan düzeltme kararının davacı tarafa tebliğ edildiği tarihin ilgili kurumdan sorulmak suretiyle belgelendirilmesi, 2- Temyiz incelemesi sırasında dosyada bulunmadığı anlaşılan; eski 583 parsel sayılı taşınmaza ait ilk kadastro çalışmalarına esas alınan ölçü krokisi ve ölçü çizelgesi ile hesap cetvellerinin ve ilk tesis kadastrosu sırasında sözü edilen taşınmazın komşu taşınmazlarla birlikle gösterecek şekilde pafta örneğinin Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya içine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.01.2007 gününde verilen dilekçe ile 3402 sayılı yasanın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine dair verilen 17.05.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş, Dairemizce temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Daire kararına itiraz ederek temyiz istemi reddi kararının kaldırılarak hükmün esastan incelenmesini talep etmesi üzerine dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, kadastro müdürlüğünün 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca yaptığı işlem ile kendisine ait 9 parsel sayılı taşınmaz aleyhine, 8 parsel sayılı taşınmaz lehine düzeltme yapıldığını ileri sürerek işlemin iptalini istemiştir....
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın sınırında kuru dere ve mera vasıflı taşınmazlar olduğu, 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesinin uygulamasına dair yönetmeliğin 15. maddesine göre bu nitelikteki taşınmazlardaki sınırlandırma hatalarının düzeltilemeyeceği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; Mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Anılan hükme göre, "Kadastroları kesinleşmiş taşınmaz mallarda, vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar, ilgilinin müraacatı veya Kadastro Müdürlüğünce re'sen düzeltilir.” Somut olayda, dava konusu taşınmazda yüzölçümü hatası yapıldığı gerekçesiyle, Kadastro Müdürlüğünce düzeltme yapılmıştır....
Madde kapsamında düzeltme yapılabilmesi için taşınmazın kadastroca orjinal ölçü değerlerinin alınmış olması gerektiği, ancak dava konusu taşınmazların fotogrametrik pafta sınırlarına göre tesis edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davacılar temyiz etmişlerdir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....