WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2021 NUMARASI : 2021/19 ESAS, 2021/65 KARAR DAVA KONUSU : Fikir Ve Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref'i, Önlenmesi Ve Tazmini KARAR : Adana 3....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2021 NUMARASI : 2021/19 ESAS, 2021/65 KARAR DAVA KONUSU : Fikir Ve Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref'i, Önlenmesi Ve Tazmini KARAR : Adana 3....

dan alınan raporda; davacının senaristi ve yapımcısı olduğu "...” isimli televizyon dizisinin FSEK 5. maddesi anlamında sinema eseri olduğu, davacının bu diziye ilişkin senaryosunun da hususiyet barındıran içerdiği olay örgüsü, anlatılan konu ve karakterlerinin hususiyet taşıması nedeniyle FSEK 2/1 anlamında ilim ve edebiyat eseri olduğu, davacının senaristi olduğu dizideki karakter ve tiplemelerin hususiyeti karakterlerin nitelik ve özelliklerinin hususiyet barındıran nitelikler barındırmaları nedeniyle davaya konu edilen dizi içerisindeki karakterlerin de FSEK 4/8 anlamında bedii vasfı olan güzel sanat eserleri oldukları davaya konu ... dizisinde davacının senarist olduğu dosyadaki bilgi belge ve diziye ilişkin kayıtlardan açıkça belli olmakla davacının gerek senaryoya dayalı olarak gerekse senaryo içeriğindeki karakter ve tiplemeler yönünden eser sahibi olduğu, davaya konu olayda esinlenmenin söz konusu olduğu ancak reklam filminin davacı eseri ile bağlantısı kuvvetli olmadığı gibi...

    İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/367 KARAR NO : 2021/34 DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref'i, Önlenmesi Ve Tazmini DAVA TARİHİ : 14/09/2021 KARAR TARİHİ : 24/11/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref'i, Önlenmesi Ve Tazmini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...'...

      Nitekim 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun (FSEK'in) "Tanımlar" başlığını taşıyan 1/B-a maddesinde eser; "sahibinin hususiyetini taşıyan, ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eseri sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri" olarak tarif edilmiştir. Tariften de anlaşılacağı gibi bir eserin, yasa karşısında eser niteliğini kazanabilmesi için iki unsur gereklidir. Birincisi objektif unsur ki, yasa bunu mahsul (ürün) olarak belirtmiştir. Buna göre eser, evvela temellüke, tasarrufa elverişli maddi bir varlık olarak var olmalıdır. İkincisi de, sübjektif unsur olup, eserin sahibinin özelliğini taşıyan bir fikir ve sanat eseri olmasıdır. O halde, bir eserden bahsedebilmek için, ortada "sahibinin" hususiyetlerini taşıyan bir fikir ve sanat "mahsulünün" bulunması gereklidir (Prof. Dr. Fırat Öztan; Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, sayfa 81 vd.)....

        Hukuk Dairesi'nce verilen 12.06.2020 tarih ve 2018/2094 E- 2020/473 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, mimarı müvekkili olan Atakule Çarşı Projesi’nin 13 Ekim 1989 tarihinde Ankara’nın simgesi haline gelmiş bir mimari Güzel Sanat Eseri niteliğine büründüğünü ve Türkiye'nin ikinci projesi olduğunu, müvekkilinin izni alınmadan, bir bütün olarak mimari eser niteliği ihtiva eden ve güzel sanat eseri olan Atakule Çarşı’nın davalı tarafından, alçak kütlesinin ortadan kaldırılması suretiyle bütünlüğünün bozulduğunu ve bu surette müvekkilinin manevi haklarına tecavüz edildiğini ileri sürerek eser üzerindeki tecavüzün ref’ine ve eserin eski hale iadesine, ihlal edilen...

          Yönetmelik'in iptali istenilen diğer maddelerine gelince; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 1/B maddesinde, eserin, sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musikî, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini, eser sahibinin, eseri meydana getiren kişiyi, işlenme eserin, diğer bir eserden istifade suretiyle meydana getirilip de, bu esere nispetle müstakil olmayan ve işleyenin hususiyetini taşıyan fikir ve sanat mahsullerini ifade edeceği; 2. maddesinin 1/3. bendinde, estetik vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmî mahiyette fotoğraf eserleriyle, her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler, resimler, coğrafya ve topoğrafyaya ait maket ve benzerleri, her çeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimarî maketler, endüstri, çevre ve sahne tasarım ve projelerinin ilmî eserler olduğu; 6. maddesinde, diğer bir eserden istifade suretiyle meydana getirilip de bu esere nispetle müstakil olmayan fikir ve sanat ürünlerinin...

            Site halinde ortaya çıkartılan yapılar topluluğunun 5846 sayılı FSEK 4/3. maddesi anlamında bir güzel sanat eseri olmadığı, davaya konu yapının estetik değer taşımadığı bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır.5846 Sayılı FSEK'in 2/3. maddesine göre; “Bedii vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleriyle, her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler, resimler, coğrafya ve topoğrafyaya ait maket ve benzerleri, her çeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimari maketler, endüstri, çevre ve sahne tasarım ve projeleri” ilim ve edebiyat eserleri kategorisi içerisinde yer alır ve eser sayılırsa da, eser sahibi mimar, sadece estetik niteliği haiz ve güzel sanat eseri sayılabilecek olan mimari yapılarda kendisinden izinsiz biçimde meydana getirilen değişikliklere karşı çıkabilir....

              Site halinde ortaya çıkartılan yapılar topluluğunun 5846 sayılı FSEK 4/3. maddesi anlamında bir güzel sanat eseri olmadığı, davaya konu yapının estetik değer taşımadığı bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. 5846 Sayılı FSEK'in 2/3. maddesine göre; “Bedii vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleriyle, her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler, resimler, coğrafya ve topoğrafyaya ait maket ve benzerleri, her çeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimari maketler, endüstri, çevre ve sahne tasarım ve projeleri” ilim ve edebiyat eserleri kategorisi içerisinde yer alır ve eser sayılırsa da, eser sahibi mimar, sadece estetik niteliği haiz ve güzel sanat eseri sayılabilecek olan mimari yapılarda kendisinden izinsiz biçimde meydana getirilen değişikliklere karşı çıkabilir....

              İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/118 KARAR NO : 2024/65 DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref'i, Önlenmesi Ve Tazmini DAVA TARİHİ : 07/04/2021 KARAR TARİHİ : 20/03/2024 Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref'i, Önlenmesi Ve Tazmini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava dilekçesi :Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 1960 yılından beri profesyonel olarak resim sanatıyla ilgilendiğini, sanat camiasında adı iyi, bilinen ve yaşayan en önemli ressamlarımızdan biri olduğunu, ... üyesi olup bir dönem divan kurulu üyeliği yaptığını, ... ile 1984-2000 yılları arasında kişisel dostluğu bulunduğunu, bu dostluğun nişanesi olarak ...’nın davaya konu yağlıboya portresini 1988 yılında resmedip kendisine hediye ettiğini, tablonun orijinal halinin halen ...’nın ...’taki evinde...

                UYAP Entegrasyonu