WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vasi tarafından açılan davalarda davayı incelemekte olan hakimin yargılamayı sürdürebilmesi için vasiye dava açması konusunda vesayet makamı tarafından izin verilip verilmediğini öncelikle araştırması zorunludur.(TMK'462/8) Acil olan hallerde vasi vesayet makamının izni bulunmadan da dava açabilir ise de dava açıldıktan sonra eksik olan izin kararı vesayet makamından alınmadan açılmış davaya devam edilemez. Bu konu kamu düzenine ilişkindir ve vasinin bu yönde izin alıp almadığı mahkemece re'sen gözetilir. Vasinin izin almaksızın davayı açması halinde mahkemenin, vasiye bu yönde ilam alıp sunmak için uygun bir süre vermesi gerekir. Vasi atama ve husumete izin işlemleri sonradan tamamlanmışsa eldeki davada sıfat yokluğundan söz edilemez....

Maddesi uyarınca, çekişmesiz yargıya tabi işlemlerden olup, TMK.nun 462/8 maddesi gereğince bu tür davalarda husumete izin verilmesine ilişkin bir karar aranmayacağından, ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar hatalıdır. Kaldı ki, UYAP sisteminden yapılan incelemede; mirasçılık belgesi verilmesi talebi Seydişehir Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/164 Esas sayılı dosyasında, kısıtlı adına vasisi tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davasında verilen yetki belgesine istinaden açılmış ve ilgili dosyada ortaklığın giderilmesi davası açmak üzere vasiye vesayet makamından husumete izin kararı da verilmiş olduğu görülmektedir. O halde mahkemece gerekli inceleme ve araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

in kendisine vasi tayin edildiği; ancak vasinin husumete izin kararının dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca 4721 sayılı TMK'nın 462 nci maddesi gereğince eldeki davanın takibine dair izin ve yetki alması için vasiye uygun bir süre verilmesi, izin alındıktan sonra dosyaya eklenmesi gerekmektedir. Bu itibarla sözü geçen eksiklikler giderildikten sonra duruşmalı temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir. KARAR Açıklanan sebeplerle; Belirtilen işlemlerin yerine getirilmesi için dosyanın hükmü veren Mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Yukarıda belirtilen ve dosyada mevcut bulunan sağlık kurulu raporlarında, davacının rahatsızlığının “bipolar affektif bozukluğu” olduğunun belirtilmesi karşısında; eldeki davada, Türk Medeni Kanunun 462/8.maddesi uyarınca dava açmaya (husumete izin) izin kararının alınması gerekeceği hususlarının tartışılıp gereği yapılmaksızın, sürdürülen yargılama ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, isabetsizdir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      tarafından düzenlenen vekâletname dosya içerisine sunulduğu halde, vesayet makamının davaya ve husumete izin verdiğine dair bir kararının dosyada bulunmadığı, yargılama sırasında davacılardan ... ile ... ’in reşit oldukları görülmekle, ... ile ... üzerindeki vesayetin ’ TMK’nun 470. maddesi gereğince kendiliğinden sona ereceği de göz önüne alınarak, vesayetleri devam eden küçükler ... ile ... bakımından dava açılmasına ve açılmış bulunan davanın sürdürülmesine izin verilmesine ilişkin olarak vesayet makamından alınan kararın, dosyaya getirtildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacı borçlu Ramazan Bağcı'nın Ereğli Sulh Hukuk Mahkemesinin 13/05/2020 tarih, 2019/908 Esas, 2020/405 Karar sayılı kararı ile kısıtlandığı, davanın davacının vasisi T2 tarafından davacıya vesayeten açıldığı, dosya içerisinde husumete izin kararı bulunmadığı görülmektedir. Mahkemece dava ve taraf ehliyetinin kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek TMK'nun 462/8. maddesi gereğince vesayet makamından dava ve husumete izin alması için davacı vasisi vekiline süre verilmesi gerekmektedir. Ayrıca Tebligat Kanunu'nun 11. Maddesi gereğince vekil ile temsil edilen işlerde vekile tebligatın yapılması zorunlu olup, gerek takip dayanağı ilamda, gerekse takip talebinde davalı T4 (Bağcı) vekili olarak Av. Erkan Özkubat'ın ismi yazılı olup, dosyada herhangi bir azil ve istinafa dilekçesi de bulunmadığına göre, şikayet dilekçesinin bir suretinin davalı vekiline tebliğ edilerek cevap ve delillerini sunması için hukuki dinlenme hakkı verilmesi gerekmektedir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01.02.2018 tarihli ve 2017/637-2018/58 sayılı kararının, yürürlükteki hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca kanun yararına bozulması istenildiğinden, dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü: Taraflar arasında görülen doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davada vasiye yaş düzeltimi davası açması için vesayet makamınca verilmiş husumete izin kararı olmaksızın davanın esasının incelendiği ve dosya kapsamında kemik yaşına dair farklı raporlar olmasına rağmen bu çelişki giderilmeden karar verildiği ve verilen kararın kanun yollarına başvurulmaksızın kesinleştiği anlaşılmaktadır....

          Somut olayda vasinin satışa izin talebi üzerine vesayet makamınca açık artırma suretiyle satışa izin verilmiş olup, vasinin mevcut karara karşı denetim makamına süresi içerisinde itirazı veya pazarlıkla satışa izin verilmesine dair bir başvurusunun da bulunmaması karşısında, denetim makamınca verilen, hüküm tesisine yer olmadığına ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmadığından, vasi T1 istinaf isteminin HMK'nun 353(1)b-1 maddesi gereği esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          İlk derece mahkemesince, davacının ceza evinde bulunması nedeni ile davacıya hükümlülük nedeni ile vasi atanıp atanmadığının ceza evi müdürlüğünden sorulması, vasi atandığının tespiti halinde vasiye dava dilekçesi ile duruşma gününü bildirir davetiye çıkartılarak davayı takip edip etmeyeceğinin sorulması, vasi tarafından davanın takip edileceğinin bildirilmesi halinde vesayet makamından husumete izin kararı alınması için süre verilmesi, husumete izin verildikten sonra yargılamaya devam edilmesi, hüküm özlü olarak ceza evinde bulunan davacıya henüz vasi tayin edilmemiş ise vekili huzurunda davanın görülüp sonuçlandırılması gerekirken davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır....

          hükümlülük hali sona erinceye kadar kısıtlanmasına, kendisine ...r'un vasi olarak atanmasına karar verildiği ve kararın 29.11.2019 tarihinde kesinleştiği halde iş bu dosya içerisinde vesayet makamına 4721 sayılı Türk Medeni Kanun 462/8 inci bendi kapsamında husumete izin verildiğini gösterir kayıt ile iş bu vasi tarafından vekil olarak görev yapan Avukatın vekil olarak görevlendirildiğini gösterir vekaletin de fiziki dosya kapsamında ve UYAP'ta yer alan elektronik dosya içeriğinde bulunmadığı anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu