'in dava konusu taşınmaz üzerinde hiçbir hakkının olmadığını iddia ettiği, öncelikle ipotek mülkiyet hakkından ve mal rejimi tasfiyesinden tamamen ayrı bir hukuki işlem olduğundan lehine ipotek verilen şirket yetkilisi ile boşanmış olmanın ipoteğin fekki talep ve yetkisi vermediği, bununla birlikte boşanmamın üzerinden 14 yıl geçmiş olup davacının bunca zaman böyle bir talebinin olmaması ve 14 yıl sonra talepte bulunmasında kötü niyetinin açık olduğunu, kaldı ki davacının iddiasının aksine boşanma protokolünün 4. maddesi ile malvarlıklarındaki mülkiyetlerin aynı kalacağı hususunda anlaşılmış olması ve ipoteğin kaldırılmasına ilişkin bir anlaşma yapılmamış olması da ipoteğin aynı şekilde kalacağı konusunda bir anlaşmazlık olmadığının kanıtı olduğunu, yine davacı ve davalılar arasındaki acentelik sözleşmesinin 2009 yılında yenilendiğini, bu yenileme sonrasında tarafların birbirlerine vermiş oldukları taahhütlerin geçerliliğinin kalmadığını, bu nedenle de ipoteğin kaldırılması gerektiğini...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı T6 Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedi ve tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava konusu gayrimenkulun bir işyeri olduğunu, organize sanayi bölgesinde olduğunu, bölge yönetiminin izni olmadan ipotek verilemeyeceği, ... adına verilen vekaletnamede ipotek tesisine yönelik bir yetki verilmediğini, ipoteğin her hangi bir işleme yada krediye dayanak olarak tesis edilmediğini, davalı bankanın özen yükümlülüğünü yerine getirmeden yetkisiz temsille yapıldığını belirterek ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili,ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla halihazırda ... ....
MUHALEFET ŞERHİ Yerel mahkemenin ipoteğin fekki davası yönünden verdiği kararın usul ve yasaya uygun olduğunu düşündüğümden saygıdeğer çoğunluğun menfi tespit davası için doğru olan kararını ipoteğin fekki davasına da teşmil ederek her iki dava yönünden bozma kararı oluşturmasına karşıyım.12.11.2015...
İncelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 2000ETL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur....
ın muvafakatının alınması gerektiğini, kanuna rağmen bu şart yerine getirilmeden alınan ipoteğin usule ve kanuna aykırı alınmış olması nedeniyle geçerli olmadığını, belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkili tarafından, ipotek alınan taşınmazın ... ilinde inşaatı devam eden tamamlanmamış halde olduğunu, aile konutu olmayan taşınmaz için eş rızasının aranmayacağını, teminat alınan ipoteğin kefaletle ilgisi olmadığını, davacı ...'ın açılan bu davada hukuki menfaati bulunmadığını, davacıların ikametgahlarının... olduğunu savunarak davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı ...'a ait dava konusu taşınmaz tapu kayıtlarında aile konut şerhinin işlenmediği, MK.'...
Dava ipoteğin fekki davası olup, dava açıldıktan sonra davalı banka tarafından ipotek fek edildiği için konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre ipoteğin fekki için ödenmesi gereken harcın mükellefi ipoteğin fekkinden yarar sağlayacak olan taşınmaz sahibidir. Davacı taşınmaz sahibi davalı bankaya ipoteğin fekki gerektiğini belirterek yazılı olarak fek talebinde bulunmuş davalı banka makul sürede ipoteği fek etmediğinden işbu dava açılmıştır. Davalı banka, davacıya ipotek fek harcını yatırması halinde ipoteğin fek edileceğini bildirdiğini savunmuş ise de bu savunmasını ispatlayamamıştır. Bu durumda davalı banka davanın açılmasına sebebiyet vermiş ve dava devam ederken fek harcı davacı tarafından yatırılmak suretiyle ipotek davalı banka tarafından fek edilmiştir....
Dava ipoteğin fekki davası olup, dava açıldıktan sonra davalı banka tarafından ipotek fek edildiği için konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına davalının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre ipoteğin fekki için ödenmesi gereken harcın mükellefi ipoteğin fekkinden yarar sağlayacak olan taşınmaz sahibidir. Davacı taşınmaz sahibi davalı bankaya ipoteğin fekki gerektiğini belirterek yazılı olarak fek talebinde bulunmuş davalı banka makul sürede ipoteği fek etmediğinden işbu dava açılmıştır. Davalı banka, davacıya ipotek fek harcını yatırması halinde ipoteğin fek edileceğini bildirdiğini savunmuş ise de bu savunmasını ispatlayamamıştır. Bu durumda davalı banka davanın açılmasına sebebiyet vermiş ve dava devam ederken fek harcı davacı tarafından yatırılmak suretiyle ipotek davalı banka tarafından fek edilmiştir....
İpoteğin fekki davasında dava değerinin fekki istenilen ipotek olduğu, yerleşik Yargıtay içtihatlarında ifade edildiğini, 3.Müvekkiline karşı usulünce açılmış bir ipoteğin fekki davası bulunmadığnı, Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi ve takyidatların kaldırılması davasının kabul edilmesi halinde dahi ipotek kendiliğinden kalkmayacağını, İpotek; haciz şerhlerinde olduğu gibi şahsi bir hakkın yansıması değil; sınırlı ayni hakkın yansıması olduğunu, İpotek herkese karşı ileri sürülebilen bir hak ve Haciz şerhlerinden farklı olduğunu, Tapunun iptal edilmesi halinde haciz şerhleri kendiliğinden kalkabilirken, ipotek; kaldırıması yönünde müstakil bir dava olmaksızın tapunun iptali ile kendiliğinden kalkmayacağını, bu nedenle usulüne uygun bir dava bulunmadığı sürece ayni hak olan ipoteğin kaldırılması hukuken mümkün olmadığını, mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER : Tapu Kayıtları, dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler....
ın 30.04.2012 tarihli dilekçe ile davalı bankaya müracaat ederek ipoteğin fekkini talep ettiğini, yapılan ödeme ve ipoteğin fekki talebine karşın bugüne kadar kaldırılmadığını belirterek, müvekkiline ait taşınmaz üzerindeki 110.000,00-TL bedelli ipoteğin fekkine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafça karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili Geyve Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/941 Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka lehine tesis edilen ipoteğe ilişkin borç ve riskin devam ettiğini, ...'...