WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçsinde özetle; dava değerinin çok düşük olduğunu ipoteğin fekki talebinin reddinin açıkca usul ve yasaya aykırı olduğunu, esasen ipoteğin uyarlanmasının mümkün olmadığını, davacının resmen ve alenen arsalarına ortak olduğunu iddia ettiğini, davanın usulden reddini, dava şartının yerine getirilmesi durumunda esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZET : Mahkemece "Tespit davaları bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının belirlenmesine yönelik olarak açılan davalar olup görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia veya savunma olarak ileri sürülebilecek konular için bağımsız bir tespit davası açmakta hukuki menfaat yoktur. Eda davası sonunda verilen hüküm ile, aynı zamanda dava konusu hukuki ilişkinin var olup olmadığı da tespit edilir ve ondan sonra bu tespite dayalı olarak eda hükmü kurulur. Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre de, eda davası açmak mümkün ise, tespit davası açılamaz....

Bu durumda davalı yüklenicinin hukuki ayıpsız bağımsız bölüm devri yükümlülüğünü yerine getirdiğinden bahsedilemeyeceğinden uyuşmazlığın esasen, ipoteğin fekki istemi olduğu, dava konusu ipoteğin, davalı şirketin doğmuş ve doğacak kredi borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiği, bu durumda ipotek lehtarı ve teminat altına alınan borçlu arasında imzalanan sözleşmenin ticari nitelikte olup, davacının taşınmazların kayden maliki olmasının durumu değiştirmeyeceğinden, ayrıca dava konusu taşınmazların tapuda davacı adına kayıtlı olması dolayısıyla, söz konusu uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği yönündeki İDM değerlendirmesi ve kabulü usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir....

Davalı vekili, davacının dava konusu taşınmazı mevcut ipoteğin tüm hukuki vecibeleri ile birlikte satın aldığını ve ipotek borçlusunun bankadan kullanmış olduğu çeklerden dolayı riskinin devam ettiğinden ipoteğin fekki koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, ipotek borçlusunun davalı bankaya olan borç ve riskleri devam ettiği gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 13/04/2021 NUMARASI: 2020/297 2021/400 DAVANIN KONUSU: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Bakırköy 4. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, dava konusu taşınmaz üzerine , davalının borcu nedeniyle konulan ipoteğin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Bakırköy 4....

      Davacı vasisi tarafından, davacı asılın dava dışı oğluna vermiş olduğu vekaletname ile davalı lehine dava konusu edilen taşınmaz üzerine ipotek bulunduğu, davacının, vekaletname verildiği tarihte davacının kısıtlı olduğu ve geçerli olmadığı bu nedenle konulan ipoteğin geçersiz olduğu, somut olayda, uyuşmazlığın esasen, ipoteğin fekki istemi olduğu, dosya içeriğinde yer alan dava konusu ipoteğin, davalı ile dava dışı vekaletname sahibi kişinin sahibi olduğu şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak şirketin doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiği, bu durumda ipotek lehtarı ve teminat altına alınan borçlu arasında imzalanan sözleşmenin ticari nitelikte olup, davacının taşınmazın kayden maliki olmasının durumu değiştirmeyeceği, HMK.'...

        kendi borcundan kaynaklı ipotek ve haciz yüklü olarak devretmekle yükümlülüğe girdiğini, ödemelerini yapan müvekkilinin taşınmazın üzerinde ipotek kurulmasının hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, davalı T8 Koza ile 24/12/2019 tarih itibariyle tek taraflı olarak kredi ilişkisini kestiklerini, müvekkilinin de aralarında bulunduğu taşınmaz maliklerinin ihtarnamede detayı verilen borçtan sadece maliki olduğu taşınmazın üzerindeki ipoteğin limiti kadar ve ipotek yükü ile sorumlu olduklarını, diğer davalılar Akbank T.A.Ş ve T4 tarafından konulan ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile konulan tüm ipoteklerin ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkin edilmesini talep ve dava etmiştir....

        Ve Dış Tic. Ltd. Şti. lehine ipotek bulunduğu ve ipoteğin 100.000,00 TL için verilmiş olduğu, davacı duruşmada borcun tamamının ödenmediğini, halen borcunun bulunduğunu beyan ettiği, ipoteğin borçlunun kendi iradesi ile tesis ettirmiş olduğu, konut kredisi, esnaf kredisi veya zirai kredi gibi zorunlu kredilerden olmadığı dolayısıyla zorunlu ipotekler haczedilmezlik şikayetine engel teşkil etmemekle birlikte davacının serbest irade ile lehine ipotek tesis edilen şirket ile yaptığı ve yapacağı mal ve emtia alımları ve cari hesabından verdiği çeklere karşılık her türlü teminat olması kapsamında taşınmazını ipotek göstermiş olması sebebi ile haczedilmezlik şikayetinden feragat etmiş sayılması gerektiği dolayısıyla vermiş olduğu serbest ipotek sebebi ile artık haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağından şikayetin reddine karar verilmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetin REDDİNE, " karar verildiği görülmüştür....

        Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur. Özetle bu dava; tüketicinin yaptığı sözleşme ile aldığı maldaki hukuki ayıbın giderilmesi veya sözleşmeden dönülerek tazminat istemine ilişkin olup tüketici kanunu hükümleri uygulanacaktır. Zira; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder....

        İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile davacıya ait taşınmaz üzerinde hükmen tesis edilen teminat ipoteğinin terkini talebine ilişkindir.Davacı mahkememizde açtığı davada, hakkında verilen konkordatonun tasdiki kararı ile birlikte konkordato ödemelerinin teminatı olarak bir kısım alacaklılar lehine kendisine ait taşınmaz üzerinde hükmen ipotek tesis edildiğini, davalıların ipotek tesisine konu borçlarının ödendiğini ancak davalıların ipoteğin fekkine muvafakat ettiklerine dair beyan ve ipoteğin kaldırılması için tapuya başvurularının olmadığını belirterek davalılar adına olan ipoteklerin terkinini talep etmiş, davalı ----- davayı kabul ettiğini bildirmiş, davalı ---- tarafından muhabere kanalı ile gönderilen dilekçe ile davacı şirketten alacağı kalmadığını bildirmiş, davalı ---- tarafından ipoteğin fekki için şartların oluşmadığı ve borcun ödenmediği ileri sürülmüştür....

          İlk derece mahkemesince; davanın HMK'nun 114/1- C ve 115/2 maddeleri uyarınca görevsizlik nedeniyle usulden reddine, karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dava, tapu iptal ve tescil ile ipoteğin fekki talebine ilişkin olup, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK'nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK'nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine aittir. Ancak 7....

          UYAP Entegrasyonu