Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Somut uyuşmazlıkta dava konusu satılan ev davacıya henüz teslim edilmediğinden ayıp ihbar süresinin başladığından söz edilemez. Bu durumda davacı yönünden 30 günlük ayıp ihbar süresinin dolmadığının kabulü gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istekli dava sonunda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davacının istinaf isteminin esastan reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı, mirasbırakan ...'nın 406 ada 15 parsel sayılı taşınmazdaki 1 no.lu bağımsız bölümü 04/12/2001 tarihinde mirasçıdan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak davalı ...'a devrettiğini, mirasbırakanın maddi durumunun oldukça iyi olup, bahsi geçen satışı yapmaya ihtiyacı olmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde miras payına isabet eden değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. II....
Bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 223. maddesine göre, taraflar arasındaki mali işlerin akışına göre bir gün imkan bulur bulmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlüdür. Bu yasal hükmü ihmal ile ihlal ettiği takdirde, satılanı ayıplı hali ile kabul etmiş sayılır. Ancak, satılan taşınmazda teslim tarihinde mevcut olan,normal vasıfta bir tüketicinin basit bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu ayıplı durumu da hemen satıcıya bildirmediği,ihbar etmediği taktirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır....
Anılan maddeye göre, alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. 6098 sayılı TBK.’ nun 223. maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz....
nden 13.07.2006 tarihinde satın aldığı bağımsız bölümün 21.08.2008 tarihinde teslim edildiğini, teslimden sonra gerek kendi konutu gerekse blok ve site ortak yerleri ile ilgili ayıp ve eksiklikler bulunduğunu öğrendikten sonra 27.03.2009 tarihinde diğer kat malikleri ile birlikte tespit yaptırdıklarını ileri sürerek eksik ve ayıplı işlerden dolayı ortaya çıkan bedel farkının (semen tenzili) tespit edilerek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dilemiştir. Davalı, dava konusu dairenin davacıya eksiksiz olarak teslim edildiğini, ayıp ve eksik bulunmadığını, kaldı ki ayıp ihbar mükellefiyetinin de süresinde yerine getirilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
den ikinci el yolu ile edinildiğini, Günpak'ın tüzel kişi tacir olduğunu, tüketici olarak değerlendirilemeyeceğini, bu nedenle mahkemenin görevsiz olduğunu, davacının ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemek şartı ile davanın zamanaşımına uğradığını, 6502 sayılı yasa gereğince seçimlik hakların kullanım süresinin iki yıl olduğunu, dava konusu aracın satım ve teslim alındığı tarihten itibaren neredeyse 3 yıllık süre geçtikten sonra dava açıldığını, aracın ayıplı olduğuna ilişkin itirazlar saklı kalmak kaydı ile talebin haklılığı kabul edilse dahi ayıplı aracın misli ile değiştirilmesinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının davasını misli ile değiştirilmesi ve bunun mümkün olmaması halinde 40.000,00 TL değer kaybının ödenmesi şeklinde talep ile açtığını, 08/05/2018 tarihli duruşmada "Her ne kadar davayı terditli olarak misli ile değişimi ve bedel indirimi talebi ile açmış isek de; bu davada ayıp oranında bedel indirimi talep ediyoruz." demek sureti ile seçimlik hakkını ayıp oranında bedel...
Satım sözleşmesinin yerine getirilmesi için geçirilen hakkın, objektif bir hukuk kuralından ötürü sakatlanmış bulunması, satılanın objektif bir hukuk kuralı nedeniyle öngörülen amaca hizmet edememesi ise “hukuki ayıp” olarak nitelendirilmektedir. Satılanın değerine ve ondan beklenen yarara etki eden ve objektif hukukun koyduğu bir takım sınırlama ve yasaklardan doğan eksiklikler “hukuki ayıp” olarak ifade edilebilir. Hukuki ayıpların tayin ve tespiti maddi ayıplarda olduğu gibi kolay değildir. Özellikle “zapt” ile “hukuki ayıp teşkil eden noksanlıklar”ın birbirinden ayrılması güçlük arz eder. Bunun başlıca nedeni taahhüt edilen hak ile ilgili olmasıdır. Hukuki ayıp, satılanın mutlaka alıcının elinden alınması sonucunu doğurmaz. Bu hal satıcının zabta karşı tekeffül sorumluluğuna değil, ayıba karşı tekeffül sorumluluğuna yol açar. Kamu hukukuna dayanan bir sınırlamanın varlığı; örneğin, ithal edilen bir aracın ithalatında problem olması hukuki ayıp olarak kabul edilebilir....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının dava konusu dubleks daireyi 21/04/2015 tarihinde davalıdan satın alındığını, dairede zamanla ayıp ortaya çıktığını, davalı tarafı sürekli uyardıklarını ancak br sonuç almadıklarını, ayıpların davalı tarafından yapılmasını aksi halde ayıplar nedeni ile oluşan parasal değerin davalıdan alınarak taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir. İstinafa konu karar, Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesinin 10/12/2019 tarihli 2018/67 Esas, 2019/792 Karar sayılı davanın kabulüne yönelik kararıdır. Davalı vekili, davanın ıslah edilmediğini, mahkemenin davacının talebi dışında bedelden indirime karar vermesinin yerinde olmadığını, öncelikle onarım, olmadığı takdirde onarım bedelinin ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili aleyhine harca hükmedilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur....
halinde derhal ihbarda bulunma yükümlülüğü olduğu ve yerine getirilmediği, gönderilen ihtarnameden önce yapıldığı iddia edilen şikayetlerin nitelik ve içerik itibari ile ayıp ihbarı niteliğinde olmadığı, tapu sicillerinin aleni olduğu, ortak alanların bulunduğu parsellerin konut sahiplerine ait olmadığının her zaman tapu kayıtlarından öğrenilebileceği, spor alanı, koru, yeşil alan, dini tesis alanı, okul, kreş gibi alanların mülkiyetinin şahıslar adına olamayacağı, spor kompleksinin site ortak alanınnda bulunmamasının eksik iş olmadığı, Yargıtay kararları ile açık ayıp olarak değerlendirildiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca eksik iş ve eksik ifa ayrımı yapılarak ortak alanlardaki eksikliklerin eksik ifa olarak değerlendirildiği ve açık ayıp kavramı içinde yorumlandığı sözleşme uyarınca davacı beyanla taahhütlerinin bağlayıcı olduğu davalı şirketin proje ve imalatlarda değişiklik haklarını saklı tuttuğu, taşınmazın onaylı proje, vaziyet planı ve sözleşmesine uygun imar ve inşaa edildiği...
Müvekkil, eser sözleşmesine konu ürünleri iade edecek ve bir başka yüklenici ile yapacağı sözleşme ile 3 adet yeni asma germe membran yapı sistemi prensipleri ile üretilecek açılır kapanır ters şemsiyeyi yeniden tedarik etmek zorunda kalacaktır. Bu durumda müvekkil, satın alacağı bu ürünler için satıcı yahut üretici ile güncel fiyatlar üzerinden anlaşma yapacak ve haliyle taraflar arasındaki 05/09/2019 tarihli eser sözleşmesinden daha fazla bedel ödeyecektir. Müvekkilin yeni bir eser sözleşmesi ile ürünleri tedarik etmesi halinde ödemek zorunda kalacağı bedel, müvekkilin menfi zararını oluşturmaktadır. TBK'nın 227'inci maddesinde, ayıp nedeniyle seçimlik hakların sayılmasının ardından iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğu belirtilerek TBK'nın 112. Maddesine atıf yapılmıştır....