Mad, TBK’nın 222 ve devamı maddeleri kapsamında gizli ayıplı mal niteliğinde olduğu ve aynı yasada belirtilen seçimlilik haklarını kullanmak için gerekli yasal şartların oluştuğu sonucuna varılmıştır. Davacı seçimlik haklarından araçtaki ayıp oranında bedelden indirim hakkını kullandığı anlaşılmaktadır. Davaya konu araçta yer alan ayıp miktarının davalı ----- ayıplı malın satımından kaynaklanan borcu nedeni ile diğer davalı --- alınan hizmetin ayıplı olması nedeni ile her iki davalının ayıplı maldan birlikte sorumlu oldukları anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mad, TBK’nın 222 ve devamı maddeleri kapsamında gizli ayıplı mal niteliğinde olduğu ve aynı yasada belirtilen seçimlilik haklarını kullanmak için gerekli yasal şartların oluştuğu sonucuna varılmıştır. Davacı seçimlik haklarından araçtaki ayıp oranında bedelden indirim hakkını kullandığı anlaşılmaktadır. Davaya konu araçta yer alan ayıp miktarının davalı ----- ayıplı malın satımından kaynaklanan borcu nedeni ile diğer davalı --- alınan hizmetin ayıplı olması nedeni ile her iki davalının ayıplı maldan birlikte sorumlu oldukları anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....
ayıplı olarak ifa edildiğini ve mutabık kalınan ücretin 25.000,00 TL olmasına karşın 31.07.2020 tarihinde 38.000,00 TL'lik bir ticari fatura düzenlendiğini, müvekkili tarafından talep ve davacı firma tarafından yazılı olarak taahhüt edilen hiçbir hizmettin müvekkiline verilmediğini, müvekkiline kişiye özel yazılacak canlı bağlantı ve görüşme yazılımı, iade modülü, veri kaydedilmesi için sistemsel yapıların olmadığı birçok yazılımsal hata ve eksiklik barındıran ayıplı bir yazılım hizmeti verildiğini, verilen hizmetin alenen ayıplı olması sebebi ile TBK ve TTK'nın amil hükümleri gereği müvekkili tarafından, ödenen 21.500,00 TL'nin iadesi için------- İcra Müdürlüğü'nün------- E....
(Yargıtay 15.Hukuk Dairesi 11.11.2020 tarih 2019/3926 E 2020/2954 K sayılı ilam) Taraflar arasında hizmetin varlığı noktasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık tacirler arasında hizmet satımında, hizmetin ayıplı olarak ifa edilmesinden ileri gelmektedir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacı tarafından yerine getirilen sağlık hizmetinin ayıplı olarak ifa edildiği, ayıplı ifadan davacının asli kusurlu olarak sorumlu olduğu belirlenmişse de TTK 23/c hükmü uyarınca davacının ayıba karşı sorumluluğun doğabilmesi için davalı tarafın, davacıya yerine getirdiği hizmetteki ayıbı kanunda öngörülen süreler içerisinde bildirmesi gerekmektedir. Şöyle ki: Ayıp ihbarını düzenleyen TTK'nın 23/c maddesine göre ''Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....
"İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı TOKİ aralarındaki hizmetin ayıplı olmasından kaynaklanan davasına dair Eskişehir Tüketici Mahkemesinden verilen 01/03/2017 tarihli ve 2016/2320 E. - 2017/563 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 24/06/2021 tarihli ve 2020/6231 E. - 2021/7174 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I HUMK'nun 5219 ve 5236 sayılı kanunlarla değişen 440/III-1. maddesine göre 26.310 TL'den az olan davalara ait hükümlerin onanması ya da bozulmasına ilişkin Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltilmesi yoluna gidilemez. Hüküm altına alınan miktar, karar düzeltme sınırının altındadır....
Yatırım Holding A.Ş., 2- ..., 3- ... aralarındaki hizmetin ayıplı olmasından kaynaklanan davasına dair ... Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesinden verilen 29/05/2019 günlü ve 2019/45 E. - 2019/347 K. sayılı hükmün onanması hakkında Yargıtay 3. Hukuk Dairesince verilen 24/11/2020 günlü ve 2020/103 E. - 2020/6911 K. sayılı ilama karşı 1-... A.Ş., 2-...Yatırım Holding A.Ş. vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
Davalı vekili; davacı yanın ekspertiz hizmetini sunarken görevini kötüye kullanması sonucunda müvekkilinin zararına yol açtığını ayıplı hizmet nedeniyle ücret talep edilmesinin yasal dayanağı bulunmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur....
Davalı şirket, işyerlerine davacı tarafından güvenlik sistemi kurulduğunu, sistemin davacı tarafından bir türlü çalıştırılamadığını, hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu kamera sisteminin çalışmadığı, ayıplı olduğu ve beklenen faydayı sağlamadığı, davalının servis formlarına göre ayıp ihbarında bulunduğu, davacı tarafından onarılmadığı ve sözleşmeden dönme koşullarının gerçekleştiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından takip ve dava konusu edilen fatura muhteviyatı ekipmanın çalışır vaziyette ve eksiksiz olarak teslim edildiği 18/12/2012 tarihli tutanaktan anlaşılmaktadır.Davacı taraf 04/01/2013 tarihinde sistemin kontrolünü yapmış ve eksiksiz olarak teslim etmiş ve bilahare 28/02/2013 tarihinde ilave ekipmanları da sisteme entegre etmiştir....
Tespit raporunda, araçtaki arızaların serviste giderildiği, aracın şanzuman yağının periyodik değişiminin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti edilemediği, arızanın yağın özelliğine bağlı olduğu belirlenirken,mahkemenin aldığı bilirkişi raporunda ise; aracın 235.075k m'de olduğu servis kayıtlarına göre şanzuman yağının 05/06/2014 tarihinde 69.148km'de değiştirildiği, 07/01/2016 tarihinde 125.678km'de yağın kontrol edildiği, yağın 60.000 km'de bir değiştirilmesi gerekmesine rağmen , şanzuman yağının 125.678 km'den sonraki akıbetinin tespit edilemediği , aracın şanzımanındaki arazının şanzıman yağının bozulmasından ve özelliğini kaybetmesinden kaynaklandığı, şanzıman yağının en son ne zaman değiştirildiğinin belirlenmediği gibi , davalı serviste aracın 20 gün kaldığı gözetildiğinde ,bu sürede yağının bozulmayacağı,bu nedenle arızanın yetkili serviste meydana gelme olasılığının olmadığı, ayıplı bir hizmetin bulunmadığı teknik olarak belirlendiğinden,şanzıman arızasının şanzıman yağının...