"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemine ilişkin davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine; mahkemece kararın kesin olduğundan bahisle temyiz dilekçesinin reddine dair verilen ek karar süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı şirkete ait internet sitesi üzerinden 18.04.2014 tarihinde tatil paketi satın aldığını, 4.182,00-TL bedel ödediğini, Yasadan kaynaklanan cayma hakkını kullanmak istemişse de davalı şirketin olumsuz yanıt verdiğini ancak henüz hizmetten yararlanmadığı için cayma süresinin başlamadığını ileri sürerek sözleşmenin feshi ile 4.182,00-TL ödediği miktarın davalıdan ihtarname...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2021 NUMARASI : 2020/274 ESAS-2021/495 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANA KARAR : Isparta 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/274 Esas, 2021/495 karar sayılı 15/09/2021 tarihli kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalıdan 34 XX 609 plakalı aracı 04/05/2020 tarihli noter satış belgesiyle 67.500,00 TL bedelle satın aldığını, aracın kilometresiyle oynanarak düşük gösterildiğini beyanla; ayıplı mal nedeniyle oluşan zararın dava tarihinden itibaren yasal faiz ve yargılama giderleriyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2019 NUMARASI : 2017/124 ESAS - 2019/81 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan KARAR : Mersin 1....
Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde; Mahkemece, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Olayımız yönünden yapılan değerlendirmede ise aracın 2004 yılında satışının yapıldığı, ayıbın ortaya çıkması anına kadar yaklaşık 6,5 yıl boyunca (128.000 km) kullanıldığı dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine hükmedilmesinin hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda mahkemece yukarıda belirtilen ilkeler gereğince ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkı üzerinde durulmadan, aracın değiştirilmesine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 3- Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre; davalı idare vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK'nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde görülmemekle birlikte; Davalı idarenin harçtan muafiyetine karar verildiği halde, harcın yatırana iadesi yerine yargılama giderlerine dahil edilmesi doğru olmadığı gibi, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici .... maddesinde değişiklik yapan ve ....06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın ....maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden; Davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 07.03.2012...
Tarafından servis hizmeti verildiği ancak ayıpların giderilemediği anlaşıldığından, davacının seçimlik haklarından 6502 sayılı yasanın 11. maddesi gereğince sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu ve şartlarının oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Onarım hakkının kullanılmasına müteakip malın garanti süresi içerisinde tekrar arızalanması durumunda tüketici, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu'nun 11. Maddesinde belirtilen seçimlik haklarının yanı sıra Türk Borçlar Kanunu'nun 60. maddesi düzenlenmesi gözetildiğinde, tüketici lehine olduğundan 6502 sayılı yasanın 56. maddesi kapsamında zorunlu garanti belgesine dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin diğer seçimlik haklarını da talep edebilir. Başka bir ifade ile tüketici tamire rağmen bozulan ürünün bedelini satıcı üretici ve ithalatçıdan müteselsilen talep edebilir....
Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklı ücret iadesi talebine ilişkindir. Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, davaya konu satılan ürünlerin ayıplı olduğunun usulüne uygun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davacının talebinin ayıplı ürünün davalıya teslimi ile bedel iadesi talebine ilişkin olduğu, THK'nun 11/3....
Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedeli iadesi istemi ile eldeki dava açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dava konusu otomobilin sol ön kapısının boyanmış olması nedeniyle dava konusu araçta 1.250,00.-TL değer kaybı oluştuğu mütalaa edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; yalnızca lokal bir bölgede yer alan boyama işleminin sözleşmenin feshi ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mobilya satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülmesi ve bedel iadesi taleplidir. Mahkemece, "davanın, arabulucuya başvurma şartı yerine getirilmediğinden, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davalı lehine vekalet ücreti takdirine " karar verilmiş, karar süresi içerisinde davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı mobilya satıcısı şirketten mobilya ürünü satın alınmasından kaynaklı uyuşmazlıkta davacı tüketici konumunda olup, davaya bakma görevi Tüketici Mahkemesine aittir. Nitekim davacı tarafından dava Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla açılmış, mahkemece de bu sıfatla dava görülerek karara bağlanmıştır. Gerekçeli kararın hüküm fıkrası da Tüketici Mahkemesine göre kurulmuştur....
O halde gerek az yukarda açıklanan yönetmelik hükümleri gereğince aynı arızanın ikiden fazla tekrar etmesi, gerekse "sağa çekme" sorunu nedeniyle araç muayenesinin de onaylanmaması karşısında, söz konusu arızanın halen dahi devam ettiği görülmekle, davacı tüketicinin az yukarda değinilen 4822 sayılı Yasanın 4. maddesindeki seçimlik haklardan biri olan "bedel iadesi" ne ilişkin talebinde haklı olduğunun kabulü ile, davadaki diğer talepleri de değerlendirilerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir....