Davalı taraf ise hizmetin ifa edildiğini, kendi girişimleri sayesinde davacı lehine kredi çıkarıldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafından davalıya 38.000,00 TL havale yapıldığı ancak hizmetin ifa edildiğinin davalı tarafça kanıtlanamadığı gerekçesi ile ön ödemenin davacıya iadesi gerektiğinden davanın kabulüne, icra takibine itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda taraf defterlerinin incelenmesi neticesinde davalının ticari defterlerinde davacının gönderdiği 26/01/2017 tarihli havalenin alınan sipariş avansları hesabında kayıtlı olduğu, davalı defter kayıtları esas alındığında alınan avans karşılığında bir hizmetin ifa edildiği değerlendirilmesine ulaşılamadığı, böyle bir hizmet verilmiş olsa dahi avans hesabının kapatılması yanında nihai ödemeyi de içeren bir muhasebe kaydının yasal defterlere işlendiğinin müşahede edilemediği mütalaa olunmuştur....
Davalı taraf ise hizmetin ifa edildiğini, kendi girişimleri sayesinde davacı lehine kredi çıkarıldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafından davalıya 38.000,00 TL havale yapıldığı ancak hizmetin ifa edildiğinin davalı tarafça kanıtlanamadığı gerekçesi ile ön ödemenin davacıya iadesi gerektiğinden davanın kabulüne, icra takibine itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda taraf defterlerinin incelenmesi neticesinde davalının ticari defterlerinde davacının gönderdiği 26/01/2017 tarihli havalenin alınan sipariş avansları hesabında kayıtlı olduğu, davalı defter kayıtları esas alındığında alınan avans karşılığında bir hizmetin ifa edildiği değerlendirilmesine ulaşılamadığı, böyle bir hizmet verilmiş olsa dahi avans hesabının kapatılması yanında nihai ödemeyi de içeren bir muhasebe kaydının yasal defterlere işlendiğinin müşahede edilemediği mütalaa olunmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 22/02/2018 NUMARASI: 2014/382 Esas, 2018/155 Karar DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 16/11/2021 Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur....
Davalı tarafça her ne kadar cevap dilekçesinde ve aşamalarda fatura konu mal/hizmetin sunulmadığı ileri sürülmüş ise de; --------karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; faturaların davalı defterinde kayıtlı olması faturalar içeriğindeki malın/hizmetin davalıya teslim edildiğine karine oluşturur. Bu karinenin aksini bir başka deyişle faturalar içeriği hizmetin teslim edilmediğini, faturaların usulsüz olduğunu davalı ispatlamalıdır. Mahkememizce, alınan rapordan ve dava konusu faturanın her iki taraf defterinde kayıtlı bulunduğu belirlendikten sonra ispat yükünün davalı tarafa geçtiği değerlendirilmiş, cevap dilekçesinde davalı tarafın yemin deliline dayandığı belirlenmekle, keyfiyet sorulmuş, davalı vekili tarafından davacı tarafa yemin teklif edilmiştir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile Adalet Taşkilatını Güçlendirme Vakfı tarafından işletilen hakim evlerinde kullanılan Bilgisayar Sistemlerinin yenilenmesi amacıyla 23.6.2011 tarihinde protokol imzalandığını, müvekkili şirket ile dava dışı ATGV arasında akdedilen protokolün Vakfın 04.06.2012 tarihli yazıları ile yenilenmemesi üzerine ATGV’ye verilen hizmetin kesildiğini, müvekkili şirketin ATGV’ye verdiği hizmetin parçası olarak davacıdan aldığı hizmete ilişkin sözleşmenin, davacıya gönderilen 06.06.2012 tarihli yazı ile fesih edildiğini, davacıdan, müvekkil yada dava dışı ATGV tarafından her hangi bir hizmet alınmamasına rağmen davacı alınmayan hizmet için dava dışı 3. kişiye bedel ödediğini ileri sürdüğünü, ödenen bedel ve verilen hizmetin ispat edilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkilinin taraf olduğu sözleşmenin feshinin öngörülmeyen hal olup, davacı ile müvekkili arasındaki ilişkinin çökmesi sonucunu doğurduğunu, müvekkili...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/267 Esas KARAR NO : 2024/36 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/03/2023 KARAR TARİHİ : 16/01/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILMA TARİHİ : 02/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, banka havalesi yoluyla fazla ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine itirazın iptalidir. Davacı, dava dilekçesi ile özetle; davalı ile olan ticari ilişkileri kapsamında cari hesap kapama açıklaması kapsamında cari hesap borcunu kapatmak amacıyla ödeme yaptıklarını fakat kendilerinden fazla ödeme talep edildiğini anladıklarını, iade talep etmelerine rağmen iadenin gerçekleştirilmediğini bu nedenle icra takibi başlattıklarını, takibe haksız şekilde itiraz edildiğini bu nedenle haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği, yani davacının fuar tanıtım hizmetini davalıya verip vermediği, bu hizmetin ayıplı olup olmadığı ile davalının sözleşme bedelini davacıya ödeyip ödemediği hususlarındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, dosyada mevcut rapora göre davacının kendi ticari defterlerine göre icra takibinde talep edilen kadar davalıdan alacaklı olduğu belirlenmiştir. Davalı hizmetin verildiğini inkar etmemiş, hizmetin eksik ve ayıplı olduğu definde bulunmuştur. Ancak davalı gerek cevap dilekçesi gerekse bu hususta daha sonra verilen kesin süreye rağmen davadan önce bu hususta davacıya keşide edilen bir ihtarname, ihbar veya yazışma sunamamıştır. Yapılan kısmi ödemelerde de buna ilişkin bir ihtirazı kayıta da yer verilmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalının ayıp veya eksik hizmet iddiası mahkememizce dinlenebilir bulunmamıştır....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6502 sayılı Tüketicininin Korunması Hakkındaki Kanundan kaynaklanan ayıplı ürünün satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....
Belirtildiği üzere; 6502 sayılı Yasa'nın 11.maddesinde, malın ayıplı olması halinde tüketicinin seçimlik hakları tek tek sayılmış olup, somut olayda tüketici satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkını ve bedel iadesi talep etme hakkını kullanmıştır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18. ve 19.46 Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, Dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı kanaatiyle dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18.19 veya 46. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
Dolayısıyla bu hizmetin bedelinin gönderilenden talep edilmesi mümkün olduğundan davacının bu alacak talebinin reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile Davalının ... İcra Müdürlüğünün ......