Dava, ayıplı hizmet nedeni ile tüketici konumundaki davacının davalının sunduğu ayıplı hizmet nedeniyle maddi ve manevi zararın tahsili talebine ilişkindir. 6502 s.y.nın ayıplı hizmet 13.m.sinde " (1) Ayıplı hizmet, sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir. (2) Hizmet sağlayıcısı tarafından bildirilen, internet portalında veya reklam ve ilanlarında yer alan özellikleri taşımayan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler ayıplıdır." şeklinde düzenlenmiştir....
Makine Mühendisi Bilirkişisi ... 06/05/2024 Tarihli bilirkişi raporunda özetle; " Yapılan tespitler ve değerlendirme sonucunda; Kompresör için verilen hizmetin yapılmış olduğunu, Kompresör için verilen hizmetin ayıplı ifa olduğunu, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunu, kompresör için verilen ayıplı hizmetin beyanlara göre “1” bir gün sonra ortaya çıktığını, hizmet yapıldığı esnada hizmetin kapsamına göre, hizmet bedelinin 5015,00-TL (Beş Bin On Beş Lira) olduğunu, ve fatura ile uyumlu olduğunu, faturanın 1.000,00-TL (KDV dahil) işçilik, kalan 4.015,00 (KDV dahil) yedek parça olarak alınmasının uygun olacağını, ayıplı hizmet nedeniyle meydana gelen zararın 16.992,00-TL (On Altı Bin Dokuz Yüz Doksan İki Lira) olduğu görüş ve kanaatindeyim," şeklinde rapor düzenlemiştir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği, yani davacının fuar tanıtım hizmetini davalıya verip vermediği, bu hizmetin ayıplı olup olmadığı ile davalının sözleşme bedelini davacıya ödeyip ödemediği hususlarındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, dosyada mevcut rapora göre davacının kendi ticari defterlerine göre icra takibinde talep edilen kadar davalıdan alacaklı olduğu belirlenmiştir. Davalı hizmetin verildiğini inkar etmemiş, hizmetin eksik ve ayıplı olduğu definde bulunmuştur. Ancak davalı gerek cevap dilekçesi gerekse bu hususta daha sonra verilen kesin süreye rağmen davadan önce bu hususta davacıya keşide edilen bir ihtarname, ihbar veya yazışma sunamamıştır. Yapılan kısmi ödemelerde de buna ilişkin bir ihtirazı kayıta da yer verilmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalının ayıp veya eksik hizmet iddiası mahkememizce dinlenebilir bulunmamıştır....
Dava, ayıplı hizmet nedeni ile tüketici tarafından açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirket aracılığı ile 27/06/2019 tarihinde yurt içi otel mesafeli satış sözleşmesi imzaladıkları sözleşmeye konu otel hizmetinin ayıplı olduğu, otel hizmetinin ayıplı olması sebebi ile davalı şirkete ödenen bedel ile oteldeki hizmetin ayıplı olması sebebi ile hastane ve ilaç giderine ilişkin maddi tazminat ile manevi tazminat talebine karar verilmesini talep etmiştir....
Uyuşmazlık verilen hizmetin ayıplı olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Davalı taraf davacıdan iş makinelerinin bakımı için aldığı hizmetin ayıplı olduğunu üçüncü kişiden öğrendiği iddia etmişse de süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu ispata yarar delileri dosyaya sunmamıştır. Mahkememizce davalının mücerret iddialarına karşın tarafların uyumlu ticari defterlerine delil olarak üstünlük tanınmakla davanın kabulüne, alacağın fatura alacağına dayalı likit bir alacak olması nedeniyle hükmedilen miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜNE, Ankara .......
ÇİZELGESİ nin uygulanacağı belirtilmiş olup ilgili çizelgede de yazılı belge ile ispat zorunluluğu ğetirilmekle ve ayrıca ayıplı hizmet yerine sunulan hizmetin tüketici tarafından kabulü halinde tüketicinin ayıplı hizmet iddiasından feragat etmiş sayılacağına ilişkin düzenleme tüketici davacının aleyhine olan ve tüketiciyi külfete sokan sözleşme hükmünün tüketici ile ayrıca müzakere edilerek kararlaştırılmadığı için açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle ... çizelgesi hükümleri esas alınarak 2009/9084-2010/235 sonuca gidilemez. Davalı cevap dilekçesinde kabullendiği üzere sözleşmeye konu edilen otelin ayıplı hizmet verdiği iddiası üzerine talebi kabul ederek davacıyı başka bir otele de yerleştirmiştir. Hal böyle olunca davacı sözleşmede belirlenen otelde konaklama imkanı verilmemesinden doğan zararını isteme hakkına sahip olacaktır....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkeme tarafından iki otel arasındaki farkın hükmedilmesinin hatalı olduğunu, hizmetin ayıplı olması nedeniyle fatura bedeli olan 4.137,12 TL hükmedilmesi gerektiğini, tayin edilen manevi tazminat nedeniyle az olduğunu, davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....
Buna göre; davacının aracına Davalı ...’in çalışanı tarafından motorin yerine benzin konulması şeklinde gerçekleşen olayda, ...’in diğer davalı ...’nin bayisi olarak satış yaptığı ve hizmet verdiği hususunda bir uyuşmazlık da bulunmaması karşısında, sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarda tespit edilen yararlanma amacı bakımından tüketicinin beklediği faydaları ortadan kaldıran maddi eksiklikler içeren hizmet sözkonusu olduğundan, anılan Kanunun 4/A maddesinin ilk fıkrası uyarınca ayıplı hizmet bulunmaktadır. Sağlayıcı ve bayi 4/A maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Kaldı ki, sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz (H.G.K.’nun 19.09.2012 tarih 2012/13-153 E., 2012/598 K. sayılı ilamı)....
Yine aynı kanunun 4-A maddesinde ''Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." hükmü düzenlenmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Eldeki davada davacılar, imalatçının ayıplı ifadan kaynaklanan zararlardan sorumlu olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebine yönelik eldeki davayı açmıştır.Somut uyuşmazlıkta, davalı imalatçı-üretici olup, davacılarda tüketicidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN; MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Edimin ifasına fesat karıştırma HÜKÜM : Mahkumiyet EK TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Onama Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Edimin ifasına fesat karıştırma suçunun ihaleye fesat karıştırma suçundan bağımsız bir suç tipi olarak 5237 sayılı TCK’nin 236. maddesinde düzenlendiği, hile olmaksızın mal veya hizmetin ayıplı veya eksik ifasının söz konusu olduğu durumlarda, mal veya hizmetin salt ayıplı veya eksik ifa edilmiş olmasının edimin ifasına fesat karıştırma suçunu oluşturmayacağı, suçun oluşabilmesi için ayıplı veya eksik ifanın ayrıca hileli hareketlerle gizlenmeye çalışılmış olması, sözleşmenin tarafı olup da mal veya hizmetin alıcısı konumundaki tarafın da zarar görmesinin de gerektiği, maddedeki suç tanımında zarar unsur olarak açıkça belirtilmemiş olmakla birlikte, 6459 sayılı Yasa'ya ilişkin değişiklik önergesinin gerekçesinde...