Mahkemece, belirtilen şekildeki kabule göre yapılan hesaplamaya itibarla sonuca gidilmişse de; davacının ücretinin hizmet tespiti davasında günlük olarak tespit edildiği ve mahkeme kararının Yargıtay tarafından da onandığı anlaşılmaktadır. Hizmet tespiti davasındaki ücrete davacının itirazı da olmadığına göre; davacının ücreti, asgari ücretin altında kalmamak şartıyla hizmet tespiti davasında kabul edilen günlük ücrete göre belirlenmeli ve hüküm altına alınan alacaklar bu ücret üzerinden yeniden hesaplanmalıdır. Yanılgılı değerlendirme içeren ve ücreti, asgari ücretin de altında kabul eden bilirkişi raporuna itibarla karar verilmesi hatalı olup yeniden bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Hükmün, davalılardan Kurum ve ... ile ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Sosyal güvenlik mevzuatı açısından, 506 sayılı Yasa’ya göre davacı ile davalı işverenler arasındaki ilişki hizmet sözleşmesine dayalı olup; dava, 506 sayılı Yasa 79/10. maddesi kapsamında hizmet tespiti davasıdır. Hal böyle olunca, 506 sayılı Yasanın 134. maddesi gereği olarak, davanın iş mahkemesinde görülmesi gerekmesine karşın, yazılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. ...
Dava, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 86/9. maddesi uyarınca açılan hizmet tespiti davasıdır. 5510 sayılı Kanunu'nun 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren geçici 7. maddesinde, “…bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 506 sayılı, 1479 sayılı, 2925 sayılı, bu Kanun ile mülga 2926 sayılı, 5434 sayılı Kanunlar ile 506 sayılı Kanunun Geçici 20'nci maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık sürelerinin tabi oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilir” yönünde düzenleme bulunmaktadır. Bu durumda, 01/10/2008 tarihinden önceki döneme ilişkin hizmet tespiti uyuşmazlıklarında 506 sayılı Kanun, bu tarihten sonraki dönem bakımından ise 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekecektir....
Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabileceğinden, bu davalarda iş yerinde tutulması gerekli dosyalar ile kurumdaki belge ve kanıtlardan yararlanılmalı, ücret bordroları getirtilmeli, müfettiş raporları olup olmadığı araştırılmalı, mümkün oldukça tespiti istenen dönemde iş yerinin yönetici ve görevlileri, iş yerinde çalışan öteki kişiler ile o iş yerine komşu ve yakın iş yerlerinde, tarafları veya iş yerini bilen veya bilebilecek durumda olanlar zabıta marifetiyle araştırılarak saptanmalı, sigortalının hangi işte hangi süre ile çalıştığı, çalışmanın konusu, sürekli, kesintili, mevsimlik mi olduğu, başlangıç ve bitiş tarihleri ve alınan ücret konularında beyanları alınarak, tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, iş yeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli, beyanları diğer yan delillerle desteklenmelidir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık hizmet tespiti ve birlikte açılan işçilik alacaklarına ilişkin olup bu yönde verilen mahkeme kararlarının temyiz incelemesi, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararı gereği Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin görev alanına girmektedir. İnceleme konusu karar hizmet tespiti ve birlikte açılan işçilik alacaklarına ilişkin olup Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin görev alanına girmektedir. Dosya 21. Hukuk Dairesi tarafından görevsizlikle dairemize göndermiştir. Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
İş Mahkemesinden verilen 15.09.2015 günlü ve 2013/99 E. - 2015/355 K. sayılı hükmün davacı Kurum vekili ile davalılardan ... mirasçıları tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Dosya kapsamında 21.11.2005 tarihli müfettiş raporu ile hizmet tespiti davasına ilişkin dosyanın olmadığı anlaşılmakla; gecikmeye ve yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeksizin, müfettiş raporunun Kurumdan istenmesi, ...2. İş Mahkemesinin 2014/308 sayılı hizmet tespiti dosyasının celbi ile dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 20/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi KARAR Dava, iş kazası olduğunun tespiti ve maluliyet oranının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 506 sayılı Yasanın 2. maddesine göre, “Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre sigortalı sayılırlar”. Söz konusu Yasada “hizmet akdi” tarifine yer verilmemiş ise de, 4857 sayılı İş Kanununun 8’inci maddesinde iş sözleşmesi (hizmet akdi) tanımlanmış, Borçlar Kanununun 313 – 354. maddelerinde de bu konuda düzenlemeler yapılmıştır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2022 NUMARASI : 2020/325 ESAS 2022/58 KARAR DAVA KONUSU : Sigorta Başlangıç Tarihinin Tespiti KARAR : Davacı 26/01/2016 tarihli celsede hizmet tespiti talebini atiye bırakmış, davalı şirkete karşı açtığı davayı takip etmeyeceğini beyan etmiştir. Davacının hizmet tespiti talebini atiye bırakıp davalı iş verene karşı davasını takip etmeyeceğini beyan etmiş olmakla dava sadece hizmet başlangıcı yönünden davalı kuruma karşı sürdürülmüştür. DAVALININ CEVABI : Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum kayıtlarının esas alınması gerektiğini, kurum kayıtlarının aksinin sadece tanık beyanlarıyla ispatlanamayacağını, davacının davasının ispatlaması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Dosya içeriğine göre, hizmet tespiti davası bu davaya göre öncelik taşıdığından ve sözkonusu tespit davasında verilecek kararın tarafları bağlayıcı özelliği dikkate alındığında davacı tarafından davalı aleyhine açılan ve mahkemece sonucunun beklenmesine karar verilen ve derdest olduğu anlaşılan hizmet tespiti davasının sonucu beklenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinin bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı, 09/02/2011 gün ve 6110 sayılı Yasa'nın 8.maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi gereğince Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09/022012 gün ve 2012/1 sayılı kararı ile belirlenmiştir. İnceleme konusu karar, hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin olup hizmet tespiti davasının açılmamış sayılmasına karar verildiği ve bu kararın davacı tarafça temyiz edilmemesi nedeniyle kesinleştiği ve böylece temyiz incelemesinin işçilik alacakları ile sınırlı olduğu ve dosya içerisinde Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin bozma ilamının da bulunduğu anlaşılmakla belirgin şekilde Dairemizin iş bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 9....