İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2022 NUMARASI : 2021/198 2022/108 DAVA KONUSU : Spek Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki Spek tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili ve davalı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10- 480 Esas - 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10- 481 Esas - 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10- 482 Esas - 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10- 608 Esas - 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10- 1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir. Diğer taraftan, hizmet sözleşmesi sürekli edimli sözleşmelerden olup tanıkla ispat sınırının belirli süreli hizmet sözleşmelerinde hizmetin süresine göre belirsiz süreli hizmet sözleşmesinde ise, ücretin yıllık miktarına göre belirlenmesi gerektiği, Yüksek Yargıtayın yerleşik uygulaması gereğidir....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı şirkete ait işyerinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı teftiş kurulunca düzenlenen raporda, bir kısım çalışanlar için2017/1- 8. aylar arası eksik ödenen fazla mesai hesabı yapıldığı ve bunların ödenmesi gerektiği kanaatinin belirtildiği, bakanlık teftiş raporunun SGK'ya sunulduğu, bunun üzerine Kurum tarafından aylık prim ve hizmet belgelerinin usule uygun verilmediği gerekçesiyle davacı şirkete idari para cezası kesildiği, ayrıca davacı şirketin 6661 sayılı kanun kapsamında yararlandığı teşvik uygulanmasının iptal edildiği ve teşvik uygulamasından oluşan 529.420, 06 TL teşvik tutarı ve 200.504,06 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 729.924, 12 TL borç çıkarıldığı ve bu borcun ödendiği ve davacı hakkında kesilen idari para cezasının idare mahkemesince iptal edildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, 5510 sayılı yasaya göre SPEK dahil olan tutarlar ödenmiş veya ödenmesine karar verilmiş olması sonrası ödenen tutarlardır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde çalıştığı sürelerin tam olarak primlerinin ödenmediğini, askerlik süresi dahil toplam 11651 gün hizmet süresi olması gerektiğini beyan ederek, davalı ... vekili tarafından eksik gün bildirimi olmadığı belirtilerek, davalı kurum vekili ise, kurumun fer'i müdahil olduğu ve davanın reddi gerektiğinden bahisle İlk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. B- BAM KARARI İstanbul Anadolu 20. İş Mahkemesinin 29/12/2016 tarihli 2014/307 Esas- 2016/436 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı ile davalılar vekillerinin istinaf başvurularının, istinaf kanun yoluna başvuranların istinaf dilekçelerinin kapsamı ve niteliğine göre esastan reddine karar verilmiştir. TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Davacı taraf ve davalı ... istinaf dilekçelerinde belirtilen nedenlerle İstanbul BAM 34. Hukuk Dairesi Kararının bozulması gerektiğini beyan etmişlerdir....
T3 Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; maaş dışında ödeme olmadığını, bankada bir kısım ödemelerin işçinin işveren için yaptığı harcama ve yemek malzemesi alımına ilişkin olduğu, maaş ve avans ödemesi adı altında yapılan ödemelerin toplamı ile bildirilen ücretinin uyumlu olduğunu, yazılı delil ile ispat gerektiğini, tanığın ancak yazılı delili başlangıcı varsa ya da iddia edilen ücretin senetle ispat sınırının altında ise dinlenebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, "Dava SPEK tespitine ilişkindir. 10. Hukuk Dairesi kararlarına göre SPEK tespiti davalarında husumeti kurma ve işverene yöneltilmesi ile kuruma başvuru ve dava şartının aranması gerekmektedir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı şirketin Afrika şantiyelerinde 01.09.2004-30.03.2005 tarihleri arasında elektrik mühendisi olarak aylık net 3500 USD (5.239,50 TL) ücretle çalıştığını, ancak sigorta primlerinin 1500 TL üzerinden yatırılmış olduğunu, bu konuda Kadıköy SGM'ye yapılan yazılı başvuru sonucunda düzenlenen Denetmen Raporunda 2004/9,10,11,12 ve 2005/1. 2. dönemlerine fark SPEK tespiti yapılmış olduğunun, 2005/3. dönem için fiili ve kaydi bir tespitin yapılmadığının bildirildiğini, bu nedenle davacının davalı şirkette 01.09.2004-30.03.2005 tarihleri arasında aylık 5.239,50 TL ücretle çalıştığının, bağlanan yaşlılık aylığının bu ücretler esas alınmak suretiyle hesaplanarak ödenmesini talep etmiştir. II. CEVAP 1. Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurumun yaptığı işlemlerin yasal ve mevzuat gereği olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir. 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava hizmet tespiti ve prime esas kazanç tespiti talebine ilişkindir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş içtihadı gereğidir. 506 sayılı Yasanın 2’nci maddesinde tanımını bulan “sigortalı” tabiri ile, bir hizmet akdine dayalı olarak işveren tarafından çalıştırılan kişi ifade edilmektedir. Hizmet akdinin temel unsurları ise, zaman ve bağımlılıktır. Başka bir deyişle, davacı belirli bir zaman içinde işverene bağımlı olarak çalışıyor ve emeğini işverene tahsis ediyor ise, bu durumda aralarındaki ilişki bir hizmet akdi ilişkisidir. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez....
çalışan davacı müvekkilinin 25/01/2007- 24/05/2011 tarihleri arasında ay ay aldığı gerçek ücretinin tespiti ile SGK kayıtlarının bu miktarlar doğrultusunda düzeltilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2021 NUMARASI : 2019/237- 2021/220 DAVA KONUSU : Hizmet ve Prime Esas Kazanç Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki hizmet ve prime esas kazanç tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili, davalı T12 Elekt. T4 vekili ile feri müdahil Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
Nitekim Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru üzerine verdiği kararda: “Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere hizmet tespiti davalarıyla işçilik alacakları davaları birbirini etkileyebilecek bağlantılı davalardır. Nitekim Yargıtaya göre işçilik alacakları davasında -açılmış ise- kural olarak hizmet tespiti davasının sonucu beklenmelidir. Yine Yargıtay kararlarında her iki davanın birbirlerini etkilemesi mümkün ise de davaların niteliği gereği farklı sonuçlara varılabileceğinin kabul edildiği görülmektedir. Zira hizmet tespiti davalarında -kamu düzenine ilişkin olduğundan- resen araştırma ilkesinin, işçilik alacaklarıyla ilgili davalarda ise taraflarca hazırlama ilkesinin geçerli olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle işçilik alacakları davasında verilen karar hizmet tespiti davasında kesin delil değil güçlü delil olarak kabul edilmektedir....