Yasada asıl sözleşme içerisinde kararlaştırılan ve sözleşmenin bir parçası olan cezai şart için de (akti kayıt) asıl borcun tabi olduğu biçim koşulunun geçerli olacağı yolunda bir hüküm bulunmamaktadır. Taşınmaz satımını güçlendiren cezai şart da; satış sözleşmesinin tabi olduğu resmi şekilde yapılmalıdır. Aksi halde cezai şartın geçerliliğinden söz edilemez. Bu ilkeler ışığında bu olaya bakılacak olursa; -Dava dilekçesi ile 12 adet hisseli gayrimenkul satış sözleşmesine konu E Blok, 1. Kat, 16 nolu Bağımsız bölümün 12/36 payının tapuda adına devir edildiğini belirtmiş olup, celp edilen tapu kayıt suretinden de E Blok, 1. Kat, 16 nolu Bağımsız bölümün 12/36 payının tapuda davacı adına devir ve tescil edildiği, bu nedenle sözleşmelerin ve sözleşmelerdeki cezai şart hükmünün geçerli hale geldiği anlaşılmaktadır....
nın aslında iki parselin vekaletini vermek için notere gittiğini, ancak 14 adet parselin vekaletini aldıklarını, vekalet verdiği tarihte 62 yaşında olduğunu ve doktor raporunun alınmadığını, okuma yazma bilmediği ve tanık da dinlendiği halde vekaletnameye parmak basılmadığını, davacının murisinin davalıdan herhangi bir bedel de almadığını, davalının kendisini aldattığını, vekaletnamenin geçersiz olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı olan satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bir yıllık hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacının murisi ... ile davalı arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde hile yanında ... 1....
Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkili ile davalı arasındaki yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin teminat amaçlı yapılmasına rağmen davalı tarafın kötüniyetli olarak tapu iptali tescil davası açtığını belirterek gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline dair karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından dava sonuçlandırılmış ise de; hüküm eksik inceleme ile kurulmuştur. Davacı tarafça sunulan dava dilekçesinde ve yargılama aşamasında sunulan delillerde ,eldeki davaya konu edilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali tescil davası açıldığı belirtilmiş olmasına rağmen bu dosya getirtilip incelenmemiştir. 6100 Sayılı HMK 166/4. Maddesinde :davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılacağı hüküm altına alınmıştır....
Tic.Ltd.Şti. ile davacı arasında yapılan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptali ile davacının imzalayarak davalı şirkete vermiş olduğu 28.09.2013 tarihi ile,28.02.2018 tarihleri arasında sözleşmenin 11.maddesinde yazılan ; davalı şirkete vermiş olduğu sıralı senetlerin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı K.. İ.. Tur. İnş. Tic. A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir. Davalı K.. İ.. Tur. İnş. Tic. A.Ş. bu davada kendisini vekil ile temsil ettirmiş olup, mahkemece davanın bu davalı yönünden husumet nedeniyle usulden reddine karar verildiğine göre davalı lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 ve 12 maddesi gereğince vekalet ücretine karar verilmesi gerekir. Mahkemece, davanın davalı K.. İ.. Tur. İnş. Tic. A.Ş. yönünden husumet nedeniyle usulden ret edildiği gözetilerek davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Dava konusu Fener Köyü 885, 2831, 4422 ve 758 parsel sayılı taşınmazlar ile dava dışı taşınmazlara ilişkin satış vaadinde bulunan davalı Mehmet Sap ile dava dışı kişiler adına vekaleten Yaşar Gürbüz ile satış vaadini kabul eden davacı T1 arasında İstanbul 14.Noterliğinde 07/05/2007 tarih ve 5079 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, dava konusu taşınmazlarda dahil olmak üzere birçok taşınmaza ilişkin satış vaadi sözleşmesi akdedildiği, sözleşmede davaya ve sözleşmeye konu gayrimenkullerdeki miras hak ve hisselerinin tamamını T1 toplam 57.791,08 YTL bedel karşılığında satmayı vaat ve taahhüt edildiği, satış vaadine konu bedelin nakden ve peşinen ve haricen aldığının açıkça yazılı olduğu sözleşmede parsellerin ve satış bedellerinin ayrı ayrı gösterildiği ve yazılı bulunduğu anlaşılmaktadır. Sözleşme resmi şekilde noterlikte usul ve yasaya uygun şekilde düzenlenmiş olup geçerlidir....
Diğer yandan devre mülk sözleşmeleri tecrübe ve muayene koşuluna bağlı sözleşmeler olduğundan cayma hakkı mal ve hizmetin tecrübe ve muayene edilmesinden sonra başlayacaktır, yine istikrar kazanmış Yargıtay İçtihatlarında kabul edildiği üzere; resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olan harici gayrimenkul satış sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra sözleşme konusu taşınmazın alıcıya tapuda devredilmesi halinde tarafların sözleşmeye geçerlilik tanıdıklarının kabulü gerekir. Devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir. Taraflar arasında devremülk satışına ilişkin sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.05.1992 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen 01.03.1993 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, taraflar arasında Beşiktaş .... Noterliğince re’sen düzenleme şeklinde tanzim olunmuş olan, 27.01.1983 gün ve 02493 yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca, .... ilçesi, ..... Çiftliği 1372 parsel sayılı taşınmazda davalıya ait 300.000/ 6.825.000 hissenin tapusunun iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı, davacı ... vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ... ile davalı ... ... vek.Av.... ... ile diğer davalı ... Koll.Şti.vek.Av.... ...'ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davacı şirket ile davalı ... Koll.Şti. arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshine ilişkin işlemin iptali ile tazminat istemine ilişkindir. Dava, davacı ... Ltd.Şti. ve şirket ortağı olarak davacı ... tarafından açılmıştır....
A.. aleyhine 08.03.2011 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise tazminat, davalı-karşı davacı tarafından davalı .. ve davacı-karşı davalı R.. K.. aleyhine 22.07.2011 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 03.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı-karşı davalı vekili, ilk kademede satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili, asıl davanın reddini ve satış vaadi sözleşmesinin iptalini savunmuştur....
İlk derece mahkemesince; dava konusu taşınmazın teslim ve sözleşmenin ifasının mümkün olmadığı, davacı tarafından davalı bankadan kullanılan kredinin bağlı kredi olduğu, davacının gerek davalı şirkete gerekse kullandığı kredi nedeniyle davalı bankaya ödediği tutarların denkleştirici adalet ilkesine göre dava tarihinde ulaştığı miktarı sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edebileceği gerekçesiyle; davalı Yeşil Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. ile imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve bu sözleşmeye bağlı olarak davalı banka ile imzalanan ön ödemeli konut finansmanı sistemi kredi sözleşmesinin iptaline, davacının kullanılan kredi nedeni ile bakiye 61.250TL’den davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine ve sözleşme kapsamında davalı ...,Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.ne ve davalı ......