Davalı vekili, hisse devrine ilişkin sözleşmelerin ibraz edilmediği için hisse devrinin pay defterine işlenmediğini, başka bir davanın yargılaması sırasında devre ilişkin sözleşmelerin sunulması üzerine müvekkilinin devredilen hisselerin pay defterine işlenmesine karar verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Şirket yetkililerinin tescil ve ilan konusunda istekli olmamaları ve makul bir süre içerisinde başvuru yapmamaları halinde aynı konuda hisse devri yapan davacının başvuru yapma hakkı ortaya çıkmaktadır. Hisse devrinin yapıldığı 2014 yılını takip eden süre içerisinde dava dışı şirketin aynı zamanda yetkilisi olup, davacıya ait hisseyi devir alan ... tarafından hisse devrinin tescil ve ilanı için başvuru yapılmadığı için davacının başvuru hakkı doğduğu kabul edilmiştir. Tescil ve ilan için başvuru hakkı doğan davacının yönetmelikte aranan belgeler ile eksiksiz olarak başvuru yapması, davalının ise bu talebi ret etmesi halinde bu ret isteminin yasal süre içerisinde dava konusu edilmesi gerekmektedir....
K.. ile davalı arasında dava dışı şirketteteki hissesinin müvekkiline devri konusunda "Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi" imzalandığını, karşılığında müvekkilince davalıya 15.000 USD bedelli bono verildiğini, bono üzerinde "Bedeli şirket hissesi ahzolunmuştur" ibaresi bulunduğunu, diğer müvekkilinin bonoyu kefil olarak imzaladığını, hisse devrinin ortaklar kurulunda onaylanmadığını, hisse devir işlemlerinin tamamlanmadığını ileri sürerek, söz konusu bononun tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı M.. K..'ın şirket hisse devri işlemlerini kasten tamamlamadığını, bunun üzerine müvekkilinin devir işlemlerinin tamamlanması için dava açtığını bu davada verilen kararla hisse devrinin gerçekleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı ... vekili istinaf dilekçesinde; İlk derece Mahkemesi kararının HMK'nın 266. maddesine aykırı şekilde düzenlenmiş, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınarak oluşturulduğunu, bilirkişiye kooperatif kayıt ve belgeleri üzerinde yerinde inceleme ve belge örnekleri alma yetkisi verilmesine karşın sadece dosya üzerinden bir inceleme yaptığını, kooperatif hukukunda uzman öğretim üyesi yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına yönelik itiraz ve taleplerinin mahkemece dikkate alınmadığını, "hile"nin tevsiki için gereken delilleri celbedilmeden, tanıkları dinlenmeden bilirkişi raporu düzenlendiğini, Asıl dava konusu olan noterde yapılan hisse devrinin şekli hukuk bakımından geçerli olduğunu ancak bu hisse devrinin davacı tarafın müvekkilini aldatması suretiyle hile ile gerçekleştiğini, Müvekkilinin kooperatif hisse devrinin yapıldığı 2015 yılında kooperatife ait başka arsaların bulunduğu ve üyelerin arsa payları olduğu bilgisine...
devir sözleşmesinin düzenlendikten sonra davacının ihtarname göndererek hisse devrinin şirket ortaklar pay defterine ve ticaret siciline tescili ve ilanı işlemlerinin yapılmasını talep ettiği, bu ihtarın muhatap davalı ...'...
Oysa, anonim şirket hisse senetlerinin “taşınır mal” hükmünde olduğu, senede bağlanmamış pay senetlerinin devrinin ise “alacağın devre (temliki)” hükümlerine tabi olduğu, TBK’nın 184 ücnü maddesi uyarınca alacağın devrinin “adi yazılı şekle” tabi olduğu izahtan varestedir. Nitekim az önce zikrolunan hisse devir sözleşmesi vasıtasıyla “yazılılık koşulu” gerçekleşmiştir. Açıkça zikredilmese de her sözleşmenin bir taahhüt ve tasarruf safhası bulunmaktadır....
ile hisse devrinin pay defterine işlenmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur....
ile hisse devrinin pay defterine işlenmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur....
konusu ---- sunulduğunu,--- muvafakat edilip edilmeyeceğine dair --- toplanarak karar alınmasını, --- tarafından hisse devrine muvafakat edilmesi yönünde karar alınması halinde pay defterine hisse devrinin işlenmesini ve söz konusu duruma ilişkin 15 gün içerisinde tarafıma bilgi verilmesini talep ederim....
un hisseleri iade etmediğini ileri sürerek hisse devri işleminin iptalini, bunun mümkün olmaması halinde ise zararlarının karşılanmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; protokoldeki imzanın kendisine ait olmadığını, ayrıca protokolde davacının adı, imzası ve davacıya dair hiçbir ibare yer almadığını, 28.04.2007 tarihli sözleşme ile davacının hisselerinin devrini taahhüt ettiğini, hisse bedellerinin davacıya ödendiğini, davacının hisse devrini dilekçe ile şirkete bildirmesi ile de hisse devrinin yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir....