Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/86 E. sayılı davanın açıldığını ve davanın derdest olduğunu, buna rağmen davalı ...’ın hisselerini 10.12.2015 tarihli hisse devir sözleşmesi ile ...’ye devrettiğini, ,,, Ltd. Şti’nin 11.12.2015 tarih 2015/3 sayılı Ortaklar Kurul Kararı ile devrin onaylandığını, yapılan hisse devri ve bunun genel kurulca onaylanmasının müvekkilini ızrar kastı taşıdığını, ...’ın devir yetkisi bulunmadığını, Tapu Kanunu hükümleri uyarınca yabancıların taşınmaz iktisabı sınırlamaya tabi olduğu için hisseyi devralan ...’nin davalılar Dennis ve... hesabına hareket ederek hisseyi iktisap ettiğini, ortaklar kurulunca hisse devrinin onaylanmasının MK’nun 2. maddesine aykırı olduğunu, hisse devir bedelinin düşüklüğünün kanuna karşı hile ve muvazaayı ortaya koyduğunu ileri sürerek, davalı ... tarafından davalı ...’ye hisse devrine ilişkin sözleşmenin ve bu devrin onanmasına yönelik ,,,. Ltd....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1010 esasına kayıtlı olarak açılan genel kurul kararlarının iptali davasında mahkemece davacıya davalı şirketin ortağı olduğunun tespiti bakımından dava açması için süre verildiği ve böylece işbu davanın açıldığı, davalı gerçek kişinin davalı şirketteki 76 hissesinin 25 adedini 19.03.2015 tarihinde ve 26 adedini 29.07.2016 tarihinde hisse devir sözleşmeleriyle davacıya devrettiği ve bu devir vakıasını İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki 08.03.2017 tarihli celsede ikrar ettiği, dava konusu nama yazılı hisse senetlerinin devrinin herhangi bir sınırlamaya tabi olmadığı, hisse devrinin davalı şirket pay defterine işlenmesinin davalı şirket tarafından yerine getirilmesi gereken bir iş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalı şirkete %51 hissedar olduğunun tespitine, tescil ve ilan hususlarının davalı şirket tarafından yerine getirilmesine karar verilmiştir. Karara karşı, her iki davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur....
Hal böyle olunca, mahkemece hisse devir sözleşmesi ile davalı ...'ın davalı şirketin tek ortağı ve müdürü olduğu, hisse devir sözleşmesinde anılan davalının açıkça hisse devir sözleşmesini davalı şirkete ibrazı ile ticaret sicil müdürlüğünde gerekli tescilleri yaptırmaya yönelik edim yükü altında bulunduğunun düzenlendiği, davalı ...'ın hisse devir sözleşmesindeki edimini ifa etmemesinin TMK'nun 2. maddesine aykırı bulunduğu gözetilerek davanın kabulü ile pay devir tarihinden itibaren davacının davalı şirket ortağı olmadığının tespitine, pay devrinin ... .... Sicil Müdürlüğünde tescil ve ilanına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
Noterliğinin ..... yevmiye nolu limited şirket hisse devri sözleşmesi ile hisseleri aldığını, bu devirden 19 yıl sonra ilgili şirkete başvurarak hisse devrinin kabulü ile pay defterine işlenmesine dair Ortaklar Kurulu kararı aldırdığını, şirket tarafından iş bu pay devrinin Ticaret Siciline işlenmesi için Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvuru yapıldığını ancak 20 yıl geçmesi nedeniyle zaman aşımına uğradığından bahisle Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından tescilin yapılmadığını, şirket ya da şirket ortaklar ile aralarında bu hususta hiç bir ihtilaf bulunmadığını, bu nedenle güncel hak sahipliğine ilişkin tespit ve buna dair Ortaklar Kurulu kararının Ticaret Siciline tescilini talep ve dava etmiştir. Davanın şirket müdürünün şahsına karşı açıldığı anlaşılmıştır. Davalı gerçek kişi beyanında; davanın kabulünü talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, limited şirket hisse devrinin tespiti ile tescil ve ilanı istemine ilişkindir. Dosya kapsamında Ticaret Sicili Müdürlüğüne ve .......
tasdik edilmiş devir sözleşmeleri ile devre muvafakat edildiğini gösteren ortaklar kurulu kararının, noter tasdikli bir örneğinin ticaret sicili memurluğuna verilmesi gerekiyor (ttk md.519). böyle bir muvafakat belgesi düzenlenmemiş ve kesinlikle ticaret siciline sunulmadığı, devir hukuki sürecinin tamamlanmış olup olmadığını incelemesi gerektiği, limited şirket hisse devrinin yasal dayanaklarının hiç birisinin mahkemenin red kararı ile koruduğu hisse devri işleminde söz konusu olmadığı zira mahkeme dava konusu şirket hisse devrinin iptaline ilişkin davayı incelerken HMK uyarınca ticari davalarda belge ile iddia ve savunma esas iken söz konusu hisse devrinin safahati ile nasıl gerçekleştiğine ait hiç bir inceleme yapmadığı, ticaret sicilinde ki devir işlemlerinin celbine bile gerek görmediği ve usule aykırı olarak sadece davalı tanıkları üzerine bir karar tanzim ettiği, eksik inceleme olduğu, yine davalı yanın kendi iddia ve savunmalarında açıkça kamu alacaklarından kaçmak amacı ile hisse...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, TTK 595.maddesinde belirtilen şartların yerine getirildiği, ortaklar kurulu kararı ile davacının paylarını devrederek ortaklıktan ayrılmasına karar verildiği, noterden onaylı hisse devir sözleşmesinin yapıldığı, feri müdahilin iddialarının yazılı delille ispatının gerektiği, hisse devrinin iptali ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 04/12/2020 NUMARASI : 2020/404 ESAS 2020/642 KARAR DAVA KONUSU : Limited Şirket Hisse Devrinin İptali KARAR : Taraflar arasındaki limited şirket hisse devrinin iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
in vefatıyla mirasçılarının şirkete başvurmasını takiben hisseyi devralan diğer bir ortak tarafından hisse bedelinin ödendiğini, bu işlemlerin devreden ile devralan arasında gerçekleştiğini, husumetin bu şahsa yöneltilmesi gerektiğini, ...'in bir adet hisse sahibi olduğunu ancak kurucu hisse sahibi olmadığını, bedelsiz kurucu hissenin bir kısım ortaklara tahsis edilen intifa senedi niteliğinde olduğunu, kurucu hisse senetlerinin ilk hisse senedi ile birlikte 1965 yılında basılıp dağıtıldığını, davacıların elinde bir adet hisse senedi ya da ilmuhaber bulunmadığı, sadece ana sözleşmedeki kurucular listesine istinaden dava açtıklarını, bunun hisse sahipliğine dayanak teşkil etmediğini savunarak, davanın reddi istemiştir....
Eldeki davada; davacılar anılan hisse devir sözleşmesi ile devraldıkları paylar yönünden ortaklığın tespitini talep etmektedirler. Ancak, daha evvelinde davalılardan ... ...'in ... ...Noterliği'nin 18.12.2009 tarih ve 15417 yevmiye numaralı “anonim şirket hisse devri sözleşmesi”' ile ... Madencilik San. ve Tic. A.Ş.'deki 25 hissesini bütün aktif ve pasifiyle 250.000,00.TL.sına ...'e devir ve temlik ettiği belirlenmiştir. Davalı ... ... ise, aralarında inanç sözleşmesi bulunduğunu, ...'e yapılan 18.12.2009 tarihli hisse devrinin geçersiz olduğunu, daha sonra davacılar ... ve ...'na yaptığı 16.09.2011 tarihli hisse devrinin geçerli olduğunu savunarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmektedir. Bu durumda; Dava konusu uyuşmazlığın çözümü için, davalı ... ... tarafından davalı ... San. ve Tic, A.Ş.'deki %25 hissesinin davalı ...'...
Davalı ..., davacıya hisse devrinin noterde yapıldığını, mahkemeden almış olduğu cezanın hisse devir sözleşmesiyle ilgili olmayıp, şirket karar defterinin şirketin merkezini taşımak için attığı imzadan dolayı verildiğini, davacının şirket ortağı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı şirket davaya cevap vermemiştir....