Noterliği'nin 30/01/2019 tarih ve ... yevmiye sayılı noter sözleşmesi ile davacı yana devrettiğini, söz konusu hisse devri için dava dilekçesinin aksine 5.500,00 TL bedel öngörüldüğünü, müvekkili tarafından hisse devri yapılmasına rağmen davacı yan tarafından hisse devri sonrasındaki işlemlerin tamamlanmadığını, hisse devrinin sadece noterde yapılmış olmasının yeterli olmadığını, aynı zamanda ortaklar genel kurulunun bu konuda karar almasının gerekli bulunduğunu, davalı şirketin ortaklar genel kurulunun bu konuda karar almadığını, yapılan hisse devrinin onay görmediğini, davacının hisse devri konusundaki sonraki işlemlerden imtina etmesi, ortaklar genel kurulunun da bu konuda karar almaması ve yaşanan salgının yarattığı ekonomik olumsuzlukların tümünün birleşmesi nedeniyle hisselerini devretmek zorunda kaldığını, müvekkilinin basiretli ve dürüst bir iş insanı olduğunu, hisse devri için davacı yandan almış olduğu bedeli de ödemeye hazır bulunduğunu, davalı şirkette müvekkiline ait hisselerinin...
Hal böyle olunca, mahkemece hisse devir sözleşmesi ile davalı ...'ın davalı şirketin tek ortağı ve müdürü olduğu, hisse devir sözleşmesinde anılan davalının açıkça hisse devir sözleşmesini davalı şirkete ibrazı ile ticaret sicil müdürlüğünde gerekli tescilleri yaptırmaya yönelik edim yükü altında bulunduğunun düzenlendiği, davalı ...'ın hisse devir sözleşmesindeki edimini ifa etmemesinin TMK'nun 2. maddesine aykırı bulunduğu gözetilerek davanın kabulü ile pay devir tarihinden itibaren davacının davalı şirket ortağı olmadığının tespitine, pay devrinin ... .... Sicil Müdürlüğünde tescil ve ilanına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
Şirketindeki hissesini ... ye devretmiş olduğu anlaşılmakla, mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacının talebinde hukuki yararı olduğu ve davalı tarafın davaya cevap vermediği görülmekle, davacının şirketteki hisse devrinin tescilinin Diyarbakır Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine, asıl talep kabul olunmakla, terditli talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Ticaret sicilinin dış etkileri ise, aynı Kanunun 39.maddesinde “Üçüncü şahısların, yukarı ki madde gereğince kendilerine karşı hüküm ifade etmeye başlayan kayıtları bilmediklerine müteallik iddiaları dinlenmez. ( 6102 sayılı kanun madde 36/3) Tescili lazım geldiği halde tescil edilmemiş veya tescil edilip de ilanı gerekirken ilan edilmemiş olan bir husus ancak bunu bildikleri ispat edilmek şartıyla, üçüncü şahıslara karşı dermeyan edilebilir.” şeklinde açıklanmıştır. Öte yandan, limited şirket pay devrinin geçerli olabilmesi için TTK 520.maddesine göre, limited şirket pay devrinin yazılı şekilde yapılması ve imzaların noterce tasdik edilmesinden sonra, pay devrinin limited şirkete bildirilerek, ana sözleşmede aksine hüküm yoksa ortakların en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin dörtte üçüne sahip olması, ayrıca devrin pay defterine kaydedilmesi gerekir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirketin ana sözleşmesinde hisse devrinin sınırlandırılmadığı, senede veya ilmuhabere bağlı olmayan dava konusu ... payların devrinin alacağın temliki hükümlerine tabi tutulduğu, adi yazılı şekilde düzenlenen 01.10.2013 tarihli anonim şirket hisse devir sözleşmesi ile devrinin hukuken geçerli olduğu, sözleşmenin iptali hususunda dava açılmadığı, sözleşmede kararlaştırılan hisse devir bedelinin birleşen dosya davalısına ödendiğinin adı geçen davalı tarafından kabul edildiği, ayrıca devredenin hisseyi devralan tarafı ve diğer hissedarları ibra ettiğinin de açıkça yazılı olduğu, birleşen dosya davalısının sözleşmede yazılı olan devir bedelinin kendisine ödendiğine dair beyanın aksini ancak usulüne uygun delil ile kanıtlayabileceği, ancak yazılı delille ispatlayamadığı, davacı şirketin ticari defterlerinde ve kayıtlarında inceleme yapılması halinde söz konusu hisse devir bedelinin ödendiğine dair...
ın kooperatif ortaklığının devrinin yasal düzenleme ve anasözleşmeye uygun olduğu, fakat ...'ın hisse devir sözleşmesi tarihi itibariyle kooperatife 160.321,82 TL borcu bulunduğu, kendisine düşen daireyi ise davacı dışı üçüncü kişiye sattığı, bunun karşısında davacının, ...'ın kooperatif hissesini ....000,00TL karşılığında birikmiş borçları birlikte devralmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, çünkü ödenen veya ödenecek aidatlar karşılığında kooperatiften elde edilmesi beklenen konutun hisse devrinden önce satıldığı, davacının elde etmeyi beklediği yararın ortadan kalktığı, davacının sadece borç devraldığı ve alacaklı durumda olan kooperatifin hisse (borç) devrine izin vermesi durumunda kooperatif ve diğer üyelerin zarar görmesi ihtimalinin söz konusu olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
e aktarıldığının tespit edildiğini, en azından işbu 1 adet hisse bakımından davanın haklılığı sabit olmuşken, mahkemece davalıların murisin paylarını kendi üzerine sahte olarak devir ettiğinin ispat edilemediği yönündeki tespitinin çelişki arz ettiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, tarafların ortak murisinin davalı anonim şirkette bulunan hisselerinin devrinin şekil şartlarına aykırılık, sahtelik ve muvazaa nedenlerine dayalı olarak iptali ile miras payları oranında davacılar adına tescili, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Anonim şirketlerde hamiline yazılı hisse senetleri sadece teslim ile devredilebilir. TTK'nın 415. maddesi hükmüne göre, devrin şirkete bildirilmesine veya kaydedilmesine gerek yoktur. Elbette devrin, mülkiyetin geçirilmesi amacı ile yapılması gerekmektedir. Yargıtay kararları doğrultusunda devirde teslim taahhüdü geçerli değildir....
Tüm bunlara rağmen davalı vekili, dilekçelerinde ve duruşmadaki beyanlarında 14.11.2011 tarihli devir tarihi itibarıyla nama yazılı hisse senedinin basılmadığını savunduğu halde mahkeme kararının gerekçesinde, davacının, şirketin hisselerinin nama yazılı olduğu ve hisse senetlerinin hangi tarihte basılmış olduğu iddiaları ile örneğini sunduğu hisse senedi ve matbaa faturasıyla ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır....
Bonoya bağlanan borç temel ilişkiden bağımsız ve mücerret nitelikte ise de, davacı vekili 5.10.2005 tarihli replik dilekçesinde, malen yazılı ihdas nedenini açıklayarak bononun hisse devrine karşılık verildiğini ileri sürerek bonoyu sebebe bağlamıştır. Buna karşılık davalı vekili, ortaklık kurulu kararı ve Ticaret Sicil kaydından da görüleceği üzere kendisine hisse devri yapılmadığını, bononun teminat amaçlı olarak davacıya verildiğini ve bedelsiz olduğunu savunmuştur. Bu durumda davacı, bononun hisse devri karşılığında kendisine verildiğini belirterek bonoyu sebebe bağladığından ve davalı da hisse devrinin gerçekleşmediğini ileri sürdüğünden mahkemece davalının savunması ile ilgili delilleri irdelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözden kaçırılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulünde isabet görülmemiştir....
Bonoya bağlanan borç temel ilişkiden bağımsız ve mücerret nitelikte ise de, davacı vekili 5.10.2005 tarihli replik dilekçesinde, malen yazılı ihdas nedenini açıklayarak bononun hisse devrine karşılık verildiğini ileri sürerek bonoyu sebebe bağlamıştır. Buna karşılık davalı vekili, ortaklık kurulu kararı ve Ticaret Sicil kaydından da görüleceği üzere kendisine hisse devri yapılmadığını, bononun teminat amaçlı olarak davacıya verildiğini ve bedelsiz olduğunu savunmuştur. Bu durumda davacı, bononun hisse devri karşılığında kendisine verildiğini belirterek bonoyu sebebe bağladığından ve davalı da hisse devrinin gerçekleşmediğini ileri sürdüğünden mahkemece davalının savunması ile ilgili delilleri irdelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözden kaçırılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulünde isabet görülmemiştir....