olan davacının söz konusu hisse devrinin geçersiz olmasından istifa ettiğini, müvekkilinden haksız menfaat elde etmek amacıyla müvekkiline 27/03/2015 tarihli ... yevmiye numaralı ihtarnameyi gönderdiğini ve sonrasında iş bu beyana davayı ikame ettiğini, davacı ile müvekkili arasında geçerli herhangi bir hisse devir sözleşmesi akdedilmediği gibi dava konusu hisse devrine ilişkin yönetim kurulu onayı da bulunmadığını, bu durumda geçerli bir hisse devir işlemi de gerçekleşmediğini, müvekkilinin hisse devir bedeli ödemek yükümlülüğü altında bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
olduğu, ancak hisse devir sözleşmesinde, hisse devrinin gerçekleşebilmesi için şirketin mutlaka belirli bir mal varlığına sahip olması veya sunmuş olduğu projenin kabul edilmesi gerektiğine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı, yine, şirketin içinin boşaltılmış olup olmadığı hususu, yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin bir iddia olup ayrı bir davanın konuu olacağı, dolayısıyla davalının anılan iddiaları da yerinde olmadığı, Bu durumda davacının sözleşmede kararlaştırılan hisse devir bedeli olan 100.000-TL'nin ödenmesine ilişkin talebi haklı olduğu, taraflar arasındaki hisse devir sözleşmenin geçerli olduğu, alacağın temliki niteliğindeki bu sözleşmeyle dava konusu hisselerin davalıya geçmiş olduğu, bu bakımdan davalının sözleşmede kararlaştırılan 100.000-TL'lik hisse bedelini dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte ödemesi gerektiği belirtilmiştir.05.08.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda; somut olayda olduğu gibi, senede bağlanmamış bir payın devri durumunda...
olduğu, ancak hisse devir sözleşmesinde, hisse devrinin gerçekleşebilmesi için şirketin mutlaka belirli bir mal varlığına sahip olması veya sunmuş olduğu projenin kabul edilmesi gerektiğine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı, yine, şirketin içinin boşaltılmış olup olmadığı hususu, yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin bir iddia olup ayrı bir davanın konuu olacağı, dolayısıyla davalının anılan iddiaları da yerinde olmadığı, Bu durumda davacının sözleşmede kararlaştırılan hisse devir bedeli olan 100.000- TL'nin ödenmesine ilişkin talebi haklı olduğu, taraflar arasındaki hisse devir sözleşmenin geçerli olduğu, alacağın temliki niteliğindeki bu sözleşmeyle dava konusu hisselerin davalıya geçmiş olduğu, bu bakımdan davalının sözleşmede kararlaştırılan 100.000- TL'lik hisse bedelini dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte ödemesi gerektiği belirtilmiştir. 05.08.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda; somut olayda olduğu gibi, senede bağlanmamış bir payın devri durumunda...
dan kooperatifin savunduğu şekilde bir hisse devri ve başvuru yapmadığını öğrendiklerini ileri sürerek,... tarafından davalı ...'a yapılan hisse devrinin ve kooperatif kaydının iptali ile müvekkilinin kooperatif üyeliğine kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili, davacının iddia ettiği gibi kooperatif üyeliği için yazılı bir başvurusunun olmadığını ve cevabi ihtarnamedeki hususları tekrarladıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., ... aracılığıyla kooperatif hissesini 20.000,00 TL bedelle aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, 08.02.2005 tarihli... imzalı devir yazısının... eli ürünü olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile anlaşıldığından hissenin ...'a devrinin mümkün olmadığı, davacının elinde hisse devrine ilişkin geçerli belge olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne...'ın, ...'...
Davalılardan ... vekili, hisse devir sözleşmesinin müvekkiline zorla imzalattırıldığını savunarak davanın reddini istemiş, diğer davalılar davaya yanıt vermemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, bozma öncesi verilen kararın hisse devrinin tespiti ve ilanı isteminin reddine ilişkin bölümlerinin bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olması nedeniyle bu konularda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına ve hisse devrine ilişkin yönetim kurulu kararının Ticaret Siciline tesciline ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....
A.Ş. vekili; müvekkil şirkette belirtilen tarihte genel kurul toplantısı değil yönetim kurulu toplantısı yapıldığını, yönetim kurulunun hisse devir sözleşmesinin kendilerine sunulması üzerine hisse devrinin kabulü kararı verdiklerini beyanla davanın reddini savunmuştur. Birleşen davada davalı ..., usulüne uygun tebliğ yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; hisse devir sözleşmesindeki imzanın davacının el ürünü olması, gerçekleşen hisse devrinin mevzuat hükümlerine uygun olması, davacının sözleşmenin kendi iradesini yansıtmadığı iddiasının yerinde görülmemesi gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Mahkemenin, murisin davalı ...’ye devrinin sahte imza ile yapıldığı için geçersiz olduğu, bu nedenle kooperatif hissesinin elbirliği mülkiyeti altında olduğu, buna göre tek mirasçının devrinin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile hisse devrinin iptaline ilişkin kararı Yargıtay 11. HD'nce bozulmuştur. Yargıtay bozma ilamında özetle; Davacılardan ... Kiraz, sahte imza ile düzenlendiği devir sözleşmesi ile murisin ölümünden önce 25.05.1999 tarihinden itibaren kooperatif üyesi olduğu, bu durumun gerek birlikte mirasçı oldukları diğer davacılar ve gerekse dava dışı kooperatifçe benimsendiği, bu davacının üyeliğinin 02.05.2002 tarihine kadar da bu şekilde devam ettiği, bu durumda davada iptali istenen devir öncesinde davacılardan ... Kiraz’ın artık tek başına kooperatif üyesi olduğunun kabulünün gerektiği belirtilerek dava dilekçesinde ileri sürülen diğer iptal nedenlerinin incelenmesi, tartışılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davanın konusu limited şirket hisse devri olup, bu hisselerin devrinin ne şekilde yapıldığı ve yapılması gerektiği, davacı ile davalı arasında yapılan hisse devrinin geçerli olup olmadığı, ehliyetsizlik nedeniyle iptali gerekip gerekmediği hususlarında 6102 sayılı TTK'daki ilgili hükümler de gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği, bu anlamda dava şirket hisse devrinin iptali ile şirket hisselerinin geri verilmesine ilişkin olup Limited şirket hisse devri 6102 sayılı Yasa'nın 2. kitabında yer alan şirketler hukukundan kaynaklandığından mutlak ticari davalardan olduğu dır. (Yargıtay 11....
Davalı şirket iki ortaklı olup noter belgesine göre her iki ortak ve devir alan devir konusunda anlaştığından ayrıca bir ortaklar genel kurulu kararı olmasa da hisse devir sözleşmesinde şirketin tüm ortakları taraf olmakla TTK md. 595 uyarınca ortaklar genel kurulu kararı olarak kabul edilmiştir. Bu şekilde pay devrine ilişkin işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve davacıların ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... sicil nosunda kayıtlı ...Şirketi ndeki paylarının tümünü davalı ...' e devir ettikleri ve anılan şirkette pay sahibi sahibi olmadıkları tespit edilmiştir. Hisse devir sözleşmesi aynı zamanda TTK md. 595/2 de düzenlenen sas sermaye payının devri için aranan ortaklar genel kurulunun onayı kararı olarak kabul edildiğinden hisse devrinin sözleşme tarihi olan 15.11.2015 günü gerçekleştiği kabul edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2018/534 Esas KARAR NO : 2021/828 DAVA : Ticari Şirket (Hisse Devrinin Tespiti - Tazminat) DAVA TARİHİ : 08/05/2018 KARAR TARİHİ : 24/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Hisse Devrinin Tespiti - Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı tarafla arasında ---- yılında yapılan şifahi anlaşmalar neticesinde ---- senetlerinin müvekkiline satıldığını, müvekkilinin satış bedeli olarak ---- tarihinde davalının hesabına yatırdığını, davalı tarafın ----beyanda şirketteki tüm hisselerini ----devrettiğini belirttiğini ve hisse senetlerinin müvekkili adına tescillendiğini, davalı tarafın kötü niyetli olarak------ sayılı dosyayla şirket ortağı olduğunun tespiti ve alacakları yönünden dava açtığını, davaların ------numarasıyla karara çıkıp kesinleştiğini, müvekkili ve davalı taraf arasında -------- yılında yapılan devir işlemleri esnasında müvekkile vaat edilen...