ın dava ehliyetinin bulunmadığını, hisse devrine ilişkin sözleşmelerin ibraz edilmediği için hisse devrinin pay defterine işlenmediğini, başka bir davanın yargılaması sırasında devre ilişkin sözleşmelerin sunulması üzerine müvekkilinin devredilen hisselerin pay defterine işlenmesine karar verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
sayılı ilamı ve kesinleşme şerhinin incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından dosyamız davalısı aleyhine işbu dava konusu Şirket hisse devri nedeni ile açılan Şirket hisse devrinin tespiti ve tiacret siciline tescil ve ilanına karar verildiği, 07/04/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı yan dava dışı şirketteki hisselerinin 15/10/2018 tarihinde devrettiğinin tespitini talep etmekte ise de; dava dilekçesinde belirtildiği üzere dava dışı Şirketin hisse devrini kabul ederek karar ve pay defterine işlediği, sözkonusu kararrn noter tarafından da tasdik edildiği, dosyamızda genel kurul tarafından hisse devrinin kabulüne yönelik bir karar alınmadığı ileri sürülmediğine göre genel kurul kararının sonrasında pay ve karar defterlerine kaydın gerçekleştiğinin kabulü gerektiiği, TTK 499.m....
Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasında akdedilen hisse devir sözleşmesi 09/05/2016 tarihli olup, pay devrinin pay defterine işlendiği tarihin 26/09/2017 olduğu, dava dışı Aldan Sağlık Hizmetleri Tur. İnş. San. Tic....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/5 Esas KARAR NO: 2022/733 DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 11/04/2019 KARAR TARİHİ: 15/11/2022 Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; davalı hakkında -------takip dosyasından örnek -----ödeme emri tanzim edilerek tebliğ olunduğunu, davalı tarafın yasal süresi içinde takip konusu borçla ilgisi bulunmadığını, ilamda yazılı çeklerdeki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını, -----borcun tarafından ödendiğini bahisle itirazda bulunduğunu, davalının itirazının bu alacakla ilgisi bulunmadığını, davalının, davacının hissedarı ve ortağı bulunduğu ticari ikametinin ---------hisselerini davalıya devir ve temlik ettiğini, bu devir ve temlik işleminin hisse devrinin noterde tanzim edildiğini, hisse devrinin tescili için ortakların...
a aittir" Hisselerin davalıya emaneten verildiği iddiası karşısında, buna ilişkin sözleşmenin de muhteva, kurucu ve geçerlilik unsurları ile sözleşmeye müstenid diğer hususlar bağlamında iddia eden tarafından ispatlanması gerektiği, Şayet taraflar arasındaki işlem inançlı işlem olarak kabul edilirse bunun ispatlanması gerektiği, buna karşılık taraflar arasındaki işlem, satış işlemi olarak kabul edilirse, TTK 595 maddesi gereği satış işlemi şekle tabi olarak gerçekleştirilmesi gerektiği, ancak taraflar arasında şekil şartı olmadığından hisse devrinin geçerli olmadığı kabul edilmesi gerektiği, Pay devrinin tescili ve ilanı devrin kurucu unsuru niteliğinde olmayıp açıklayıcı mahiyette olduğu, dolayısıyla hisse devrinin taraflar arasında hüküm ve sonuç doğurabilmesi için kanundaki şekil şartlarına uygun olarak yapılmasının gerekli olacağı, Dosya kapsamında, 29.11.2012 tarihli sicil gazetesinde, ... Ltd. Şti.'le ilgili olarak 16.11.2012 tarihli ortaklar kurulu kararı ile ...'...
Davacının talebi vekaleten yapılan hisse devrinin de iptaline yöneliktir. İncelenen dosyada, karar defterinde söz konusu hisselerin daha sonradan da bir kaç kez el değiştirdiği, davalının vekaleten hisseleri sattığı ilk hisse sahibi ve sonradan yapılan satışla hisse sahibi olan şahıslar ile şuanda hisseye sahip olan şahsın dosyada taraf olmadığı anlaşılmıştır. Karar defterine göre vekaleten yapılan hisse devrinden sonra aynı hisselerin el değiştirdiği anlaşıldığından davada taraf olmayan kişiye ait hisse devrinin iptalinin yapılması savunma hakkının kullanılmasını engellemiştir....
Bu düzenlemeye göre limited şirket pay devrinin geçerli olabilmesi için, limited şirket pay devrinin yazılı şekilde yapılması ve imzaların noterce tasdik edilmesinden sonra, pay devrinin limited şirkete bildirilerek, ana sözleşmede aksine hüküm yoksa ortakların en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin dörtte üçüne sahip olması, ayrıca devrin pay defterine kaydedilmesi gerekir. Bu devrin ticaret siciline tescili ise, pay devrinin gerçekleşmesi için zorunlu bir şekil şartı değildir. 6762 sayılı Kanunun “Tescil ve ilan” başlıklı 515.maddesinde ise: “...Mukavelede yapılan her değişiklik, ilk mukavelede olduğu gibi tescil ve ilan edilir. Mukavelenin değiştirilmesi hakkındaki kararlar üçüncü şahıslar hakkında, tescil tarihinden itibaren hüküm ifade eder.” denilmiştir....
a tapu devrinin yapılacağı, tapu çıkana kadar kooperatif hissesinin borçsuz şekilde devredileceğinin kararlaştırıldığı, İstanbul ... Noterliğinin 29.06.2009 tarih ve ... yevmiye nolu kooperatif hisse devir sözleşmesi gereğince de ... tarafından ...'a kooperatif hissesinin devrinin yapıldığı görülmektedir. Buna göre, taraflar arasın sözleşmenin varlığı ile hisse devir sözleşmesi konusunda ihtilaf bulunmamaktadır....
Somut olayda, davaya konu hisseyi devreden davacı ... tarafından davalı ... aleyhine hisse devrinin geçersizliğinin tespiti istemiyle iş bu davanın açıldığı, davalı ...’nin dava dışı .... İş 2. Kısım Konut Yapı Kooperatifi aleyhine ortaklığının tespiti ve tescili istemiyle dava açtığı, davalı ...’nin açtığı davanın ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/1142 E. Sayısına kayıtlı olup halen derdest olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda, mahkemece, yukarıda anılan yasa maddeleri de nazara alınarak, davalar arasında bağlantı olduğu, bu davada verilecek kararın ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/1142 E....
nın hissesini satın aldığını, bölelikle şirketin takriben %60 hissesinin sahibi müvekkil davacı olduğunu, ancak sadece noterden bu hisse satış işlemi gerçekleştiğini, Ticaret Odası'ndan bu hisse devri işlemi davalının şirket karar defterini müvekkiline vermemesi nedeniyle tescil ettirilmediğini, ortada şirket karar defteri olmadığını, bu nedenle müvekkilinin mağdur durumda olduğunu, şirket hisse devrinin tescili için karar defterininin bulunamamasından başka engel bir durumun olmadığını, tüm bu açıklanan nedenlerle iş bu hisse satış ve devri işleminin Mahkemece onaylanmasını ve tescil için Ticaret Odasına bildirimde bunulmasını dava ve talep etmiştir. Davacı asil 14/03/2023 tarihli dilekçesiyle, davadan feragat ettiğini beyan ettiği anlaşılmıştır. HMK'nun 307. maddesinde "(1)Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir." hükmünü amirdir....