Davalı vekili; nişanın davacı tarafça haksız yere bozulduğunu, bu nedenle nişan hediyelerini istemeye hakkının olmadığını, takılan hediyelerin mutat hediyeler olması nedeni ile iadesinin söz konusu olmadığından davanın reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde müvekkili tarafından davacıya takılan yüzük ve saat bedeli olan 250,00 TL.nin davacının alacağından mahsup edilmesini, yine müvekkili için 5.000,00 TL. manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Dair Kanun'un 4.maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabı ile (3.kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür.Davada, davadışı kişi ile resmi evli olan davalıdan nişanın haksız yere bozulmasından dolayı manevi tazminat talep edilmektedir.Mahkemeler, davanın hukuki tavsifini yapmakla yükümlü bulunduklarından dolayı bu konuda tarafların nitelendirmeleri ile bağlı değillerdir....
Bununla birlikte, manevi tazminat koşullarının gerçekleştiği ispat edilmediğinden, manevi tazminat yönünden de davanın reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde davacının manevi tazminat isteminin de kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla, mahkemece değinilen bu yön gözetilerek, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir . SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE : İstinaf incelemesi sonucu Dairemizin 09/06/2023 tarih, 2023/715 esas ve 2023/1133 karar sayılı karar ile davalı-davacı kadının nişan bozulması sebebiyle manevi tazminat davasının tefrikine karar verilmiş, kadının nişan bozulması sebebiyle manevi tazminat davası Dairemizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiştir. Davacı kadın tarafından açılmış olan “nişan bozulması sebebiyle manevi tazminat” hukuki sebebine dayalı (TMK m.121) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre; nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nişan bozulmasından kaynaklanan hediyelerin iadesi, olmadığında bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarihli 2014/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.03.03.2014 (Pzt.)...
Davalı-karşı davacı vekili, cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanında; dava dilekçesindeki iddialarının aksine, davacı-karşı davalının evlenme akdi için verdiği sözleri tutmaması ve tutarsız davranışlar sergilemesi sonucu nişanın son bulduğunu; nişanın 16.03.2014 tarihinde davacı-karşı davalı tarafça atıldığını, nişan öncesinde müstakil bir ev sözü verilmesine rağmen bunun yerine getirilmediğini, sorumluluklarını yerine getirmeyen davacı-karşı davalının nişanı kendi kusuruyla bozduğunu; buna rağmen, zenginleşmek için tazminat talep ettiğini, müvekkilinin kendisine takılan tüm takıları davacı-karşı davalı tarafa iadeye hazır olduğunu, takıların değerlerinin fazla gösterildiğini, maddi tazminat taleplerini kabul etmediklerini, nişan için yapılan masrafların mutad hediye kapsamında olduğunu, iadesinin istenilemeyeceğini; davacı-karşı davalı, nişanın bozulmasında kusurlu olduğundan manevi tazminat talep edemeyeceğini; nişanın bozulmasından dolayı müvekkilinin üzüntü duyduğunu iddia ederek, davanın...
Somut olayda kadın tarafından talep edilen ve nişanın bozulmasından kaynaklanan maddî tazminatın miktarı 6.500,00 TL, nişanın bozulmasından kaynaklanan manevî tazminatın miktarı ise 7.500,00 TL olup bu miktarlar ayrı ayrı karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalmakla bu talepler ve bu taleplere bağlı olarak hükmedilen vekâlet ücretlerine ilişkin kararlar kesindir....
Mahkemece, nişan hediyelerinin iadesi talebinin reddine, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulü ile ....000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Ancak, TMK.nun 121.maddesi “Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun bir miktarda para ödenmesini isteyebilir.” hükmünü içermektedir. Açıklanan bu madde hükmüne göre, manevi tazminata karar verilebilmesi için, istemde bulunan nişanlının kişisel olarak aşırı bir biçimde zarara uğraması ve ayrıca nişanın bozulmasında hiçbir kusurunun bulunmaması gerekir. Medeni Kanun'un ....maddesi gereğince, "Kural olarak herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür." buna göre davacının, kişilik haklarının ihlal edildiğini kanıtlaması gerekmektedir....
Aile ve ... 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının nişanlısı olan ve bir süredir resmi nikahsız olarak birlikte yaşadığı davalının kusuru ile haksız olarak nişanın bozulmasına sebebiyet verdiği iddiasıyla satın alınan dairenin davalı adına kayıtlı olan ½ hissesinin iadesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, tarafların 2009 yılında nişanlanmış olup aralarında resmi evlilik olmaksızın bir süre fiilen birlikte yaşadıkları, gayri resmi birlikteliklerinin TMK anlamında gerçekleşen ve hukuk alanında geçerlilik taşıyan bir evlilik olmadığı, bu sebeple uyuşmazlığın Aile Hukuku hükümlerine göre çözümlenmesinin mümkün olmayıp Borçlar Kanunu hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
değerinde kolye ve tek taş yüzüğü nişan hediyesi olarak taktığını, nişan merasimi nedeniyle hediye edilen takıları davalıdan şifaen ve Sivas 2.Noterliğinin 23891 yevmiye numaralı ihtarnemesi ile istediğini, davacının bugüne kadar söz konusu hediyeleri iade etmediğini ve Sivas 1.Noterliğinin 201797 yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesinde söz konusu nişan hediyelerinden 2 adet bileziği Türk Medeni Hukukunda olmayan bir usul ile söz konusu ziynet eşyaları için hapis hakkını kullandığını belirttiğini, Medeni Kanunumuzda hapis hakkının ne zaman ve hangi somut olayda kullanılacağının açık olduğunu, dava konusu hediyelerin müvekkilinin ekonomik ve sosyal konumu itibariyle alışılmışın dışında hediyeler olduğunu, müvekkilinin aile geleneklerinde bu tarz hediyelerin verilmesinin genelde evlililikle birlikte söz konusu olduğunu beyan ederek, söz konusu hediyelerin aynen iadesini, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyaların bedeli olan 18.930,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek...