GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; erkek ve ailesinin sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, erkek ve ailesinin sürekli tehdit ettiğini, erkeğin çocuğu tehdit ettiğini, erkek ve ailesinin sürekli alkol kullandıklarını, erkek ve ailesinin sürekli hakaret ettiğini, erkeğin haysiyetsiz yaşam sürdüğünü, küçük düşürücü suçlar işlediğini, uyuşturucu ticareti yaptığını, eş ve ailesi tarafından odaya kilitlendiğini, çocuk 6 aylık iken kadına vuracağım derken çocuğa vurduğunu, sadakat yükümlülüğüne uygun davranmadığını, cinsel ilişkiden kaçındığını, kadına iftiralar attığını, etrafta karaladığını, aşırı kıskançlık gösterdiğini, çocuğuyla ilgilenmediğini, ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, çocuğun kız olduğunu, ileri sürerek çocuğun doğumunu istemediğini, çocuğun aldırılmasını istediğini, tüm bu nedenlerle kadının hayatına kast etmesi pek fena muamele ve onur kırıcı davranışlarda bulunması, küçük düşürücü...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından TMK m.162’ ye dayalı davasının reddi, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının TMK m.166/1’e dayalı davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar, tazminatlar, aleyhe hükmedilen yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın tarafından pek kötü ve ... kırıcı davranış (TMK m. 162) olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile boşanma (TMK m. 166/1) talep edilmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, dava ve karşı davanın Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi gereğince kabulü ile tarafların TMK...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından zina sebebine dayalı davası ile hayata kast, pek kötü ve ... davranış sebebine davasının reddi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise kararın tümü yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 09.02.2022 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... ve vekili Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ... her ne kadar zina nedeniyle boşanma davası açmış ise de, davalı ...'in zina yaptığına dair kesin inandırıcı bir delil sunulamamış, başka bir kadınla gerek dışarıda görülmesi gerek telefon konuşmaları güven sarsıcı davranış kabul edilerek zina nedeniyle açılan davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine karar vermek gerektiği, kadının pek kötü muamele nedeniyle açmış olduğu davasında ise uygulanan şiddet ve pek kötü muamelede devamlılık şartı olduğundan dinlenilen tanıklar şiddet ve hakaretten bahsetmiş iseler de devamlılık hususu kanıtlanamadığından pek kötü muamele nedeniyle açılan davanın reddine karar vermek gerektiği, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açtığı boşanma davasında erkeğin kadına şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, Salihli 3....
C.Gerekçe 1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme: Uyuşmazlık zina, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun hangi eşten kaynaklandığı; tedbir nafakası, iştirak ve yoksulluk nafakası ile kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının bulunup bulunmadığı, hükmedilen nafaka miktarları ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2 İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175...
Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebepleri Yönünden 5237 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde düzenlenen onur kırıcı muameleye maruz kalma halleri Kanun'da açıkça yazılı olmamakla birlikte bu hallerin, “Çok kötü koşullarda taşıma, olağan dışı mahallerde barındırma ve kötü muamelede bulunma.” gibi durumlarda söz konusu olabileceği, sanıkların kaçak göçmen taşıdığının kabul edildiği eylemde, olay tutanağında aracın yük taşımaya uygun olup insan taşımak için sakıncalı olduğu, bu suretle onur kırıcı şekilde taşındıklarının belirtilmesi haricinde, onur kırıcı bir davranışın varlığına dair olay tutanağında veya göçmenlerin beyanlarında herhangi bir iddia veya tespitin bulunmadığı, tır dorsesinde yolcu taşınmasının başlı başına onur kırıcı muameleye maruz bırakmak nitelikli halinin unsurunu oluşturmadığı belirlenmek Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin reddi gerekmiştir....
karşısında kadının başka bir erkekle cinsel birliktelikte bulunduğu, eğlence mekanlarında güven sarsıcı davranışlar sergilediği tanık beyanları ile ispat olunduğundan birleşen dosya yönünden kocanın açmış bulunduğu haysiyetsiz hayat sürdüğü ispat olunduğundan davalı kadının bu davranışları aynı zamanda onur kırıcı davranış olarak kabul edildiğinden birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 162 nci ve 163 üncü maddeleri uyarınca boşanmalarına, birleşen dosyada kadının zina, pek kötü muamele, onur kırıcı davranış, suç işleme, haysiyetsiz hayat sürme sadakatsizlik nedeni ile açmış bulunduğu karşı boşanma davasında ise dava konusu ettiği olayların çoğunun ana dosyada ileri sürülen iddialar olduğu bunun dışında erkeğin sadakatsiz davrandığı ve zina yaptığı, suç işlediği, haysiyetsiz hayat sürdüğü, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranışlarda bulunduğu iddiası da ispat olunamadığından kadının karşı davasının reddine, tarafların her ikisinin de ortak çocuğun velâyetini talep...
Davacı-davalı kocanın TMK'nın 162. maddesi uyarınca açtığı boşanma davasında kocaya yönelen hayata kast ya da pek kötü veya onur kırıcı davranış içeren eylemin ispatlanamadığı, erkeğin eşine bağımsız konut temin etmediği, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının da erkeğin babası ile yaşamış olduğu şiddet olayında sınırı aşması nedeniyle kocanın akrabalarına şiddet uyguladığı, tarafların eşit kusurlu oldukları" gerekçesiyle, davacı-davalının TMK'nın 162. maddesi uyarınca açtığı boşanma davasının reddine, TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca açılan dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine ve davalı-davacının tedbir-yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....
DAVA Davacı- davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının aşırı derecede kıskanç olduğunu, müvekkilini ailesi ile görüştürmek istemediğini, ailesiyle konuşması halinde çocukları alıp gitmekle ve göstermemekle tehdit ettiğini, kendi ailesine gösterdiği saygı ve sevgiyi müvekkilinin ailesine göstermediğini, müvekkilinin her hareketini yanlış değerlendirip sürekli tartışma çıkardığını, sürekli Eskişehir'de oturan ailesinin yanına gittiğini ve uzun süre ailesinin yanında kaldığını, çocuklarını emzirmeyi reddettiğini, çocuklarına kızdığını, bağırdığını, Eskişehir'deki ailesine sürekli ve gereksiz alışverişler yaptığını, çocuklara kötü davrandığını, yemek yapmadığını, çocukların ve kendi öz bakımını yapmadığını, müvekkiline ve kayın pederine hakaret ettiğini, çocuklarına "sümüklü böcek" diye hitap ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, güven sarsıcı davranışta bulunduğunu iddia ederek; zina, hayata kast pek fena kötü muamele ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması...
DAVA Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadını eski kız arkadaşı ile kıyasladığını, namusuna iftira attığını, kazancını ailesine verdiğini, ihtiyaçları karşılamadığını, kadın tıbbi operasyon geçirdiğinde ilgilenmediğini, kıskanç ve baskıcı olduğunu, eşini takip ettiğini, çocukları alıp göstermemekle tehdit ettiğini, büyü işlerine inandığını, aşağıladığını, hakaret ettiğini ve çocuklara ilgisiz olduğunu ileri sürerek; tarafların pek kötü ve ... kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine 75.000,00 maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. II....