CEVAP Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının erkeği başka biriyle aldattığını öğrenince anlaşmalı boşanmadan rücu ettiğini, ... isimli kişi ile kadının evlilik dışı ilişkisine devam ettiğini, kadının sadakatsiz davrandığını iddia ederek asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne, zina nedeniyle, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin erkeğe verilmesine, erkek yararına 2.000.000,00 TL maddî ve 2.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı İlk Derece Mahkemesinin 26.02.2020 tarih ve 2020/49 E 2020/52 K sayılı kararı ile; tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir. B....
Kanunu’nun 166/1. maddesi gereğince kabulü ile tarafların TMK 166/l.maddesi uyarınca boşanmalarına, kadının zina, erkeğin pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebine dayanan boşanma talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ergin olduğundan velayeti ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuğa bağlanan nafakanın ergin olması nedeniyle kaldırılmasına, taraflar eşit kusurlu olduğundan tarafların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, verilen karar taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince, davalı-karşı davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı-karşı davalı kadının kusur tespiti ile lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmemesine yönelen istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının tümüyle kaldırılmasına, kadının zinaya dayalı boşanma talebi ile erkeğin pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma taleplerinin ayrı ayrı reddine,...
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 14/05/2019 NUMARASI : 2018/655 ESAS 2019/322 KARAR DAVA KONUSU : Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle KARAR : Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. ve 356.maddeleri gereğince DURUŞMASIZ OLARAK ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355.maddesine göre istinaf sebepleri ile bağlı olarak dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların davalının onur kırıcı davranış ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarını, her iki çocuğun velayetinin davacıya verilmesini, şiddet uygulayan davalının aynı zamanda evin geçimini sağlayan ve ekonomik olarak katkıda bulunan kişi olması sebebiyle çocukları da göz önüne...
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, karşı dava; terk, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebine ilişkindir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın asıl davada zina (TMK m. 161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebi ile boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, erkek ise karşı davasında evlilik birliğinin sarsılması (TMKm. 166/1) hukuki sebebi ile boşanma, kadın birleşen davasında ise pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebi ile boşanma talep etmiş, mahkemece verilen 22.01.2015 tarihli ilk hükümle, asıl davada kadının zina davasının ve haysiyetsiz hayat sürme davasının ve birleşen dosyada onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davalarının reddine, erkeğin karşı boşanma davasının reddine, kadının asıl davada ve birleşen davada Türk Medeni Kanunu’nun 166/1’e dayalı boşanma davalarının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın lehine maddi ve manevi tazminata, kadının tedbir...
Hükmün gerekçe kısmında, kadının zina sebebine, erkeğin ise onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma davasında; tarafların zina ve onur kırıcı davranış nedeni ile boşanmaya neden olan olaylar sonrasında aynı evde birlikte oturmaya devam ettikleri, boşanma davasından çok kısa bir süre önce beraberce 2013 yılında Monaco Prensliğinin 150. yıl kutlamalarına katılmak için yurtdışına gittikleri, üç gece aynı odada birlikte kaldıkları, tatil dönüşünden sonra boşanmayı gerektirir bir olayın varlığının kanıtlanamadığı, bu nedenle önceki olayların affedildiği en azından hoşgörü ile karşılandığı, hoşgörülen ve affedilen olaylara dayanılarak boşanma karar verilemeyeceği gerekçesi ile zina ve pek kötü davranış sebebiyle açılan davaların reddine karar verildiği belirtilmiş, tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile açmış oldukları boşanma davasında ise, erkeğin güven sarsıcı davranışlar içerisine girdiği, sadakate aykırı davrandığı, kadının da sürekli ağır hakaretlerde bulunduğu...
Bu sebeple davacı-karşı davalı erkeğin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan dava Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi zina nedenine dayalı boşanma davası olup, davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan karşı dava ise Türk Medeni Kanunu'nun 161., 162 ve 166/1. maddelerine dayalı zina, hayata kast pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerine dayalı boşanma davasıdır. Mahkemece kısa kararın 3. bendinde “Davalı-karşı davacı ...'nin TMK 166/1-2 maddesine dayalı boşanma davasının kabulü ile davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ...'nin boşanmalarına” şeklinde karar verildiği halde gerekçeli kararın 3. bendinde mahkemece hangi davanın kabul edildiği belirtilmeksizin “davacı-karşı davalı ... ile aynı yer ve haneden nüfusa kayıtlı davalı-karşı davacı ...'...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/10/2019 NUMARASI : 2017/275 ESAS - 2019/712 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı davalı-davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilerek, müvekkili ve müşterek çocuk lehine aylık 500,00'er TL tedbir/yoksulluk-iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, 50.000,00'er TL maddi ve manevi tazminatın davalı-davacıdan tahsiline, ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde bedelinin işleyecek yasal faiziyle davalı-davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TL tedbir ve 1.000,00 TL iştirak nafakasına, iştirak nafakasının hükmün kesinleşmesini takip eden yıllarda kesinleşme tarihi itibariyle her yıl TÜİK' in yayınladığı ÜFE artış oranında arttırılmasına, kadın yararına aylık 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata ve 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi uyarınca pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmiştir....
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davacı-davalı erkeğin eşine birkaç defa fiziksel şiddet uyguladığı ve fiziksel şiddet nedeniyle kadının kulak arkasında yırtılma oluştuğu anlaşılmaktadır. Davacı-davalının eşine yönelik bu eylemleri pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış niteliğinde olup Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi uyarınca davanın kabulü gerekmektedir. Ne var ki, temyize getirilmeyerek, tarafların kabul edilen TMK 166/1-2 maddesi gereği açılan boşanma davalarındaki boşanma hükmü kesinleştiğinden, kadının TMK 162. maddesi uyarınca açtığı boşanma davasının konusuz hale geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, kadının bu boşanma davasının esası hakkında bir karar verilemeyecektir. Ancak, davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki, tarafların haklılık durumuna göre vekalet ücreti ve yargılama giderlerini takdir ve tayin eder (HMK m. 331/1)....