WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki hayat sigortasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; davacılar murisi müteveffa ...'ın 10/06/2011 tarihinde ... ... Şubesi'nden kredi çektiğini, kredi çekilmesi sırasında müteveffaya uzun süreli kredi hayat sigorta poliçesi düzenlendiğini, davacılar murisinin 06/11/2011 tarihinde vefat ettiğini, davalı tarafından ödeme yapılmaması üzerine kredi borcunun davacılar tarafından kapatıldığını belirterek 42.000,00 TL ölüm teminatının 22/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; poliçenin lehdarının ... ......

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, 10.03.2014 tarihli hayat sigortasından kaynaklanmakta olup, banka müşterisi tarafından kullanılan ... taksitlerinin, müşterinin ölümü üzerine mirasçıları tarafından hayat sigortası şartlarının somut olayda bulunduğu iddiası ile menfi tespit talebinde bulunulmuş, mahkemece sigorta hukuku yönünden değerlendirme yapılarak hüküm kurulmuştur. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; muris T8 imzaladığı hayat sigortası poliçesi gereğince yasal mirasçıları olan davacıların 50000,00 TL tutarındaki vefat teminatından yararlanmaya hak kazandığını ve bu kapsamda murisin kullanmış olduğu konut kredisi borcunun kalan taksitlerinin tamamının davalı şirketten tahsil edilmesi gereği ile davacıların davalı bankaya borçları bulunmadığının tespiti ile muris ve mirasçıları tarafından bugüne kadar yapılmış olan kredi ödemelerinin vefat teminatının kredi borcunun ödenmesinden sonra artan kısmının davacılara iadesine karar verilmesi talep ve dava olunmuştur....

      Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada davacıların murisinin 14.07.2011 tarihinde vefat ettiği, davacıların iki yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 10.09.2021 tarihinde dava açtığı, dava tarihi itibari ile 6762 Sayılı TTK'nın 1268. maddesinde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, murisin müvekkili bankadan hayat sigortası/ferdi kaza sigortası yaptırmak suretiyle kullandığı tüm krediler vefat tarihinden önce kapandığı, vefat tarihinde devam eden kredisinde ise bankaların kredi kullandırdığı sırada hayat sigortası/ferdi kaza sigortası yaptırmasına yönelik bir zorunluluk olmadığı, murise herhangi bir sigorta yapılmadığı, müvekkili bankanın hayat sigortasının yenilenmemesinden kaynaklı bir sorumluluğu olmadığı, mahkeme heyeti tarafından dava dilekçesinde yer alan talepler arası çelişki tensip zaptında belirtilerek davacılardan 2 haftalık kesin süre içerisinde taleplerinin belirlenmesi istenildiği, ancak davacı...

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla Maliye Bakanlığının 03.01.2014 tarihli 51421814- 160(1- 2013/98)-4 sayılı özelgesi ile "...mirasın reddi halinde, murisin hayat sigortası tazminatı için veraset ve intikal vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmeyeceği, ancak terekenin tasfiye kalan bir miktar olması halinde bu miktar için veraset ve intikal vergisi beyannamesinin verilmesi" hakkında görüş bildirdiğini, hayat sigortası ile mevcut iki adet icra dosyasına ödeme yapılarak muris mirasçıları terekeyi kabul anlamına gelen bir işlem yaptığını, ölüm tarihinden sonra hayat sigortasından alınan bedel terekenin aktifini oluşturmakla, tereke borcunun pasifinin bir kısmını kapattığını, bu durumun da mirasçıların mirasçı sıfatıyla yapmış oldukları beyan ve imza işlemi ile gerçekleştiğini bildirerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Somut olayda, davadaki istem, tüketici kredisi ve hayat sigortasından kaynaklı olduğuna göre, tüketici mahkemesi görevli olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesince yargılama yapılarak ve ayrıca ticaret mahkemesinde uygulanması gereken zorunlu arabuluculuk hükümlerine göre karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....

        Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; muris Sait Boyraz'ın Halk Bankası’ndan 214.000 TL on yıl vadeli konut kredisi kullandığını, hayat sigortasının muris adına otomatik olarak yenilendiğini, hiçbir bildirim yapılmaksızın pirim ödemesinin yapıldığını, Sait Boyraz’ın 27.12.2016 tarihinde vefat ettiğini, 2013 yılı ve devam eden yıllar için davalı banka tarafından muris adına hayat sigortası yapılmadığını ve taksit ödemelerinin devam ettiğini, mahkemece aktif husumet yokluğundan reddine karar verildiğini, davanın menfi tespit davası olduğu, mirasçılar murisinin krediye bağlı hayat sigortasından dolayı bankaya borçlu olmadıklarının ve kalan kredinin sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerektiğinin dava edildiğini, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

        Halk Bankası A.Ş'den 214.000,00 TL miktarlı ve 10 yıl vadeli konut kredisi çektiğini ve 1.307,30 TL prim bedelli hayat sigortası yapıldığını, primin ödendiğini, Sait Boyraz'ın 27.12.2016 tarihinde vefat ettiğini, ölüm tarihine kadar 120 ay üzerinden çekmiş olduğu kredinin 66 aylık bakiyesini ödediğini, geriye 54 aylık borcu kaldığını, 2012 yılında banka tarafından hayat sigortasının muris adına otomatik olarak yenilendiğini, ancak mirasçıların bankaya müracaat ettiğinde 2013 yılı ve devam eden yıllar için davalı banka tarafından muris adına hayat sigortası yapılmadığının anlaşıldığını beyanla; murisin davalı bankaya kalan borcunun işletilecek faiz ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın aktif husumet yokluğundan reddine yönelik karar tesis edilmiştir....

        T.C. kimlik numaralı .......’un mirasçıları olduğunu, 24.06.2017 tarihinde vefat eden ... vefat etmeden önce Türkiye İş Bankası Buttim Şubesinden kredi kullanmış olduğunu, kredi tutarı 22.000,00-TL geri ödemesi 28.092,24-TL olduğunu, murisin vefat etmeden önce kredi tutarının 12.485,44-TL’sini ödemiş olduğunu, kalan 15.606,80-TL için mirasçı müvekkillerinin hayat sigortası yenilenmediğinden ödemek zorunda kaldıklarını, müvekkillerinin muris vefat ettikten sonra Türkiye İş Bankası Buttim Şubesine başvuruda bulunarak hayat sigortasının var olup olmadığını sorduklarını, banka yetkilileri müvekkillerine 12.02.2016 tarihli kredi için hayat sigortasının 1 yıllık düzenlendiğini, kredinin vadesinin sigorta başlangıç tarihinden itibaren 12.02.2019’a kadar 36 ay vadeli olduğunu, murisin sigorta bitiş tarihi 12.02.2017’den sonra vefat ettiği için hayat sigortasının artık bu sigortayı kapsamadığını ve tazminat ödemeyeceklerini ve borcun kalan kısmından murisin mirasçısı olarak sorumlu olduklarını dolayısıyla...

          nun 22.11.2011 tarihinde vefat ettiğini, ölmeden önce 13.09.2010 tarihinde 120 ay vadeli konut kredisi kullandığını, kullanılan kredinin Finans Emeklilik ve Hayat Sigortası A.Ş. tarafından sigortalandığını, murisin ölümü ile geride tek mirasçı olarak oğlu ....'nun kaldığını, murisin ölümünün sigorta şirketine ihbar edildiğini ancak, sigorta şirketi tarafından murisin sağlık beyanı formunda mevcut hastalığını beyan etmediği ve bu hastalığından vefat ettiği belirtilerek herhangi bir ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, fazlaya ilişkin haklar da saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL alacağın reeskont faizi ile birlikte, müvekkilinin babası tarafından ve kendisi tarafından ödenen kredi taksitlerine istinaden şimdilik 5.000,00 TL'nin reeskont faizi le davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu