Satım sözleşmesinden dönme beyanı, bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğinde olup bir irade açıklaması olarak satıcıya vardığı anda hükümlerini doğurur ve sözleşmeyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırır. Sözleşmeden hangi saiklerle dönülmüş olması önemli değildir. Dönme üzerine sözleşmenin geçmişe etkili olarak ortadan kalkmasının doğal bir sonucu olarak, tarafların edimlerinin karşılıklı olarak aynı anda ifası gerekir. Sözleşmeden dönen dönmede haklı değilse yani karşı taraf temerrüte düşmemiş ise bu durumda haksız dönülmüş olmasından dolayı tazminat sorumluğu doğar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,29.5.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
tapu kaydının iptali ile müvekkili adına kayıt ve tesciline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bir dava da öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir.(HMK'nun madde 33)Somut olayda dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine göre dava hukuksal nitelikçe harici satım sözleşmesi gereğince satın alınan taşınmazın davalı 3.kişi adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin yüklenici ..'den 6.2.2007 tarihli harici satım sözleşmesi ile satın aldığı daireyle ilgili tüm edimlerini (satış bedeli ödemi)yerine getirdiğini, taşınmazının müvekkiline teslim edilmesine rağmen daha sonra aynı dairenin yüklenici ... adına davalı ... tarafından 6.6.2008 tarihinde davalı ...'a devredildiğini belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının harici satış iddiasının doğru olmadığını, tapu iptali ve tescil istemi yönünden on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, bedel iadesi bakımından talebin zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, 250 parselin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, harici satış sözleşmesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil ile terditli bedel iadesi davasıdır. Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmişse de, mahkemenin bu gerekçesine katılma olanağı bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu 250 sayılı parsel 18.10.1972 tarihinde yapılan tapulama çalışmaları sırasında davalı adına tespit edilmiş, tutanağın itirazsız kesinleşmesi ile 29.07.1976 tarihinde tapu oluşmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı kararın Bozulmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekilinin, dava konusu tapu kaydının 1/2 hissesinin tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini, olmadığı taktirde sözleşmeden dönerek davacı tarafından ödenen 315.000,00 TL.nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda açılan davanın; davalı T5 yönünden husumet yönünden reddine, davacının, davalı Usi İnşaat Şirketi yönünden tapu iptali ve tescil talebinin reddine, 315.000,00 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Usi İnşaat şirketinden alınarak davacıya verilmesine, yönelik karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali, Tescil ve Tazminat ... ve müşterekleri ile ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve tazminat davasının reddine dair ....Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.03.2010 gün ve 830/120 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar ... ve arkadaşları vekili, 6.6.1969 tarihli harici satın alma senedine ve eklemeli zilyetliğe dayanarak dava konusu 264 parsel sayılı taşınmazdaki davalı adına kayıtlı 3600/22400 payın iptaliyle vekil edenleri adına tesciline, bu isteklerinin kabul edilmemesi durumunda 70.000 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, iddia edildiği gibi satışın yapılmadığı, olsa bile zamanaşımının geçtiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Davalı vekili, müvekkiline yapılan ödemenin 137.000,00 TL olduğunu ve bu ödemenin de davacının ortağı olduğu dava dışı ... tarafından yapıldığından davacının bu davayı açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddi ile %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....
Bu nedenle davacı tarafın resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Diğer yandan ... mirasçılarından bir kısmının kabulü var ise de ... terekesi elbirliği mülkiyetine tabi olup tüm mirasçıların oluru olmadan mirasçılardan bir kısmının kabulüne de değer verilemez. Mahkemece tapu iptali ve tescil isteğinin bu sebeple reddine karar verilmesi doğru olup davacı vekilinin tapu iptali ve tescil isteğinin reddine ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ne var ki, davacı tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde bedelin uyarlanması suretiyle hüküm altına alınması isteğinde bulunmuştur. Terditli açılan bu davada tapu iptali ve tescil isteği açıklanan nedenlerle yerinde bulunmadığına göre, bedelin uyarlanması yoluyla hüküm altına alınması gerekmektedir....
Dava, harici satım sözleşmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. HMK’nin 114/1-i maddesine göre, olumsuz dava şartı olarak kesin hükmün varlığından söz edilebilmesi için, tarafları, konusu ve sebepleri aynı olan davanın evvelce sonuçlanıp kesin hükme bağlanmış olması gerekir. Mahkemenin, kesin hüküm nedeniyle usulden ret kararına dayanak yaptığı Germencik Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/123 Esas 2005/533 Karar sayılı dosyada, davalı tarafından Hazine ve Orman Genel Müdürlüğü aleyhine 31.05.2002 tarihinde açtığı davada mevkilerini belirttiği incir ve zeytin bahçesi vasıflı tescil harici bırakılan taşınmazı 1977’li yıllarda imar ihya etmek suretiyle zilyedi olduğu iddiasıyla dava açıldığı, Mahkemece davanın kabul edilerek, kararın Yargıtay tarafından onanması suretiyle 27.03.2007 tarihinde kesinleştiği, bunun sonucu olarak davaya konu 766 parselin 05.07.2007 tarihinde hükmen davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....