Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, harici satıma ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 724 üncü maddesine dayalı temliken tescil, bu da olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkin olup uyuşmazlık, kararın eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04/06/2018 tarihinde verilen dilekçeyle harici satım sözleşmesine ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 12/10/2018 tarihli hükmün İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, harici satım sözleşmesine ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın taraflar arasında tapu dışında (haricen) yapılan sözleşmenin geçerli olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Davacı vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6....
Dava, nizalı taşınmazın kadastro tespitinin yapıldığı 2002 yılından sonra ancak (31.12.2012 tarihli) kesinleşme tarihinden önce 11.02.2007 tarihli tarla alım satım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olarak açılmış ise de; dava konusu parsele kadastro çalışmaları esnasında 03.08.1935 tarih ve 12 sıra ile 11.03.1975 tarih ve 13 sıra nolu tapu kayıtlarının uygulandığı anlaşıldığına göre, taşınmazın kadastro öncesi de tapulu olması nedeniyle 2007 yılında yapılan harici satış kural olarak, geçerli bir hukuki sonuç doğurmaz ve haricen satın alana herhangi bir hak bahşetmez Tüm bu açıklamalar göz önüne alınarak; mahkemece yapılacak iş; yeniden fen, mahalli bilirkişiler ve tanıklar aracılığıyla 130 ada 129 parselin bulunduğu yerde keşif yapılmak suretiyle yukarıda ifade edilen ve kadastro kadastro çalışmaları sırasında uygulanan tapu kayıtları tedavülleri ile birlikte bulundukları yerlerden getirtildikten sonra, dayanak tapu kayıtlarının zemine uygulanması, taşınmazın kapsamda...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.09.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 07.02.2007 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 23.10.2007 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... ve vekili Av. ... karşı taraf davalı ...vekili Av.... .... Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece dava reddedilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir....
Ancak tarafların tamamının katılım ve dönme konusundaki uygun iradelerinin birleşmesiyle sona erdirilebileceği gibi, açılacak dava sonucu verilecek dönme nedeniyle sona erme kararının kesinleşmesiyle sona erebilecektir. Öncelikle davacı dava dilekçesinde tapu iptal ve tescil talebinde bulunduğuna göre bu talebin sözleşmenin feshi talebini de içerdiğini kabul etmek gerekir. Alıcı davacı sözleşmede yüklenen bedel ödeme edimini yerine getirmiş olup, Mahkemece yapılan keşif sonucu inşaatın tamamlanmış olduğu belirlemesi ile rayiç bedele kadar bedel iadesi talep olunabileceği gözetildiğinde sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin anılan ilke gözetilmeksizin aynen iadesi isabetsiz olup, davacının bu yöne değinen istinafı yerindedir....
Ancak tarafların tamamının katılım ve dönme konusundaki uygun iradelerinin birleşmesiyle sona erdirilebileceği gibi, açılacak dava sonucu verilecek dönme nedeniyle sona erme kararının kesinleşmesiyle sona erebilecektir. Öncelikle davacı dava dilekçesinde tapu iptal ve tescil talebinde bulunduğuna göre bu talebin sözleşmenin feshi talebini de içerdiğini kabul etmek gerekir. Alıcı davacı sözleşmede yüklenen bedel ödeme edimini yerine getirmiş olup, Mahkemece yapılan keşif sonucu inşaatın tamamlanmış olduğu belirlemesi ile rayiç bedele kadar bedel iadesi talep olunabileceği gözetildiğinde sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin anılan ilke gözetilmeksizin aynen iadesi isabetsiz olup, davacının bu yöne değinen istinafı yerindedir....
Davacı vekili dilekçesinde taşınmazın 1971 yılından beri davacının zilyetliğinde bulunduğunu bildirmiş ve aynı zamanda tespit sonrası zilyetliğe de dayanmış ise de tapuya kayıtlı bir taşınmazın devri TMK.nun 706, BK.nun 213 (6098 sayılı TBK.nun 237) ve Tapu Kanununun 26.maddesine göre tapu sicil memuru huzurunda resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Tapu sicilinde kayıtlı bir taşınmazın resmi memur önünde yapılmayan tapu dışı satış ve devri hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağından tapu iptali ve tescil talebinin reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir....
Ve .... Emlak Turz. İnş. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. arasındaki davadan dolayı ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08.12.2011 gün ve 41-68 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, yüklenici şirketten bağımsız bölüm satın alan 3. kişiler tarafından yüklenici şirket aleyhine açılmış olup arsa sahibi davada taraf değildir. Davada harici satım sözleşmesine dayanılarak 7 adet bağımsız bölüm tapusunun iptâl ve tescili ile teslimde gecikme nedeniyle tazminat, bu talepler mümkün olmadığı takdirde ise ödenen satış bedelinin iadesi istenmiştir. Mahkemece tapu iptâli-tescil ve gecikme tazminatına ilişkin talepler hakkında feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ödenen satış bedelinin ise davacı yüklenici şirketten tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir....
MAHKEMECE: Satım sözleşmesinden dönme beyanı bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğinde olup, bir irade açıklaması olarak karşı tarafa vardığı anda hüküm doğurur. Sözleşmeyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırır. Dönme üzerine sözleşmenin geçmişe etkili olarak ortadan kalkmasının doğal sonucu olarak tarafların yerine getirdikleri edimlerin karşılıklı olarak aynı anda iadesi gerekir. Davacı satıcı satım sözleşmesinden dönmüş davalı alıcı da davacının dönmesini kabul etmiştir. Davalının satım sözleşmesine istinaden davacıya ödediği bedelin 600.000,00 TL olduğu taraflar arasında ihtilaf konusu değildir. Davacının terditli taleplerinden birincil talebi iki adet fatura ile davalıya sattığı makinelerin aynen iadesi olup, davalı bu talebi kabul ettiğinden söz konusu fatura konusu makinelerin davalıdan davacıya aynen iadesine, birlikte ifa kuralı gereğince davalının davacıya ödediği 600.000,00 TL satış bedelinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesi gerekmiştir....
Taraflar arasındaki harici satım sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile ... arasında 15.12.2005 tarihli harici satım sözleşmesinin bulunduğunu, sözleşme uyarınca İpsala ilçesi, ......