KARAR Davacı, Renault marka aracını galerici olan davalıya harici satım sözleşmesi ile sattığını, yerine Mazda marka bir araç ve 2.500-TL’lik senet aldığını,senet borcu ödenmeyince Mazda marka aracı davalının galerisindeki başka bir araç ile takas ettiğini, davalı ile bu şekilde defalarca satış ve takas protokolleri düzenlediğini, bu sözleşmeler nedeniyle bazen davalıdan senet aldığını, bazende davalıya senet verdiğini, en son elinde bulunan araç üzerinde de banka rehni ve vergi borcu bulunduğunu, bu senetlerin bir kısmının davalı tarafından 3. kişilere ciro edildiğini ve hakkında icra takipleri başlatıldığını ileri sürerek, icra takipleri nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, devam eden takiplerin iptaline ve fazla yapılan ödemelerin istirdadına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 09.04.2008 tarihli harici araç satış sözleşmesi imzalandığını, buna göre 1998 model ticari aracın müvekkiline satıldığını, müvekkilinin araç karşılığında dava konusu yapılan 3 adet senedi verdiğini, ancak vadesinde senetlerin müvekkilince ödenmemesi üzerine aracın davalıya iade edildiğini, buna rağmen davalı yanca 09.04.2008 tarihli senet dışındaki 30.06.2008 ve 30.07.2008 vadeli senetlerin icra takibine konulduğunu, dava konusu senetlerin aracın iadesi nedeni ile bedelsiz kaldığını ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve %40 oranından aşağı olmamak kaydıyla inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacının dava dilekçesinde yaptığı açıklamalar, 29.5.2006 tarihli protokol birlikte değerlendirildiğinde davacının ilk harici satım sözleşmesi ile davalıya ödediği satış bedelinin istirdadını istediği anlaşılmaktadır. Davacının harici sözleşme ile araç satın alıp, bir bedel ödediği sabit olduğu takdirde bu bedeli davalıdan talep edebilir. Bu durumda yargılamaya gelmeyen davalının davayı inkar ettiği kabul edilerek 29.5.2006 tarihli satış sözleşmesine ilişkin davalı isticvap edilmeli, davacının davalı ile harici satış sözleşmesi yaptığına ve bunun için satış bedeli ödediğine ilişkin tüm delilleri toplanıp, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 28.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacının harici araç satış sözleşmesine istinaden davalıya 7.500,00 TL para verdiği, Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesine göre araç satışının noterde yapılmaması nedeniyle devir temlikin hükümsüz olduğu, tarafların verdiklerini iade yükümü altında oldukları, davalının davacı tarafından araca hasar verildiği iddiası ile ilgili müstakil bir dava ya da karşılık dava açılmadığı ve davalının ayrıca temerrüde düşürülmediği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile Mersin 6. İcra Müdürlüğü'nün 2008/7235 E. sayılı dosyasında başlatılan takibin kısmen iptaline, 3.500,00 TL asıl alacak yönünden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda faiz uygulanmasına, asıl alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatına, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında harici araç alım satım sözleşmesi bulunduğunu, müvekkiline senetler verildiğini, ancak tüm senetlerin bedeli ödenmeden iade edildiğini, ödenen bir senet bulunmadığını savunmuş, bu ilişki nedeniyle müvekkiline 25.000,00 TL ödemede bulunulmadığını ifade etmiştir. Taraflar arasında yasada öngörülen şekil şartına uyularak yapılmış bir araç alım satım sözleşmesi bulunmadığından, geçersiz olan bir sözleşme nedeniyle herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür. Harici satış sözleşmesine konu otobüs davalıya teslim edilmiştir. Davacı da geçersiz olan bu sözleşme nedeniyle ödediği bedeli istemektedir. Davacı vekili tarafından sunulan ve davalı tarafça açıkça imzası inkâr edilmeyen belgeye göre davacı taraf davalı şirkete 18.000,00 TL nakit ödemede bulunmuştur. Öte yandan davacı vekili üç adet senet bedelinin ödenerek senetlerin alındığını iddia etmiş, davalı vekili ise tüm senetlerin ödenmeden iade edildiğini savunmuştur....
Mahkemece, toplanan delillere göre, kat'i satış sözleşmesinde satıcı davacının araç bedelini tamamen aldığını beyan etmiş ise de dosyada sunulan ve taraflar arasında el yazısı ile düzenlenmiş araba satış sözleşmesinde araç bedelinin 25.000 YTL olup bunun 14.729 YTL'lik kısmının onüç adet eşit taksitle ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davalının bu sözleşmedeki imzasını inkar etmediği, araç bedelinden 7.931 TL tutarındaki yedi taksitinin ödenmediği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 7.931 YTL asıl alacak üzerinden iptaliyle takibin devamına ve davalının %40 oranında icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiş olup Dairemizin 18.02.2010 günlü ilamıyla, dosyada bulunan 15.05.2006 tarihli kat'i satış sözleşmesinde davacının satış bedelini tamamen aldığını belirttiği, önceki tarihli sözleşmenin adi şekilde yapıldığından ve daha sonra yapılan ve satış bedelinin tamamen alındığını belirten resmi satış sözleşmesi gözetilerek...
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97. maddesinde alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra konu ile ilgili olan "b-2" bendinde alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı kenar başlığı altında; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır....
Şti arasında .... plakalı ticari aracın satışına ilişkin 13.06.2008 tarihli harici satış sözleşmesi akdedildiğini, dava konusu araç üzerinde davalı bankanın rehin kaydının bulunduğunu, davalı bankanın araç üzerindeki rehnini kaldırması karşılığında satım bedelinin 37.780 TL'sinin davalı bankaya yatırıldığını, ancak davalı bankaca rehnin kaldırılmadığını, aracın yasal devrinin yapılamadığını ileri sürerek 37.780,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren reeskont avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki araç mülkiyetinin tespiti ve tescili davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkiline ait kamyonun davalıya satılmasına rağmen davalının resmi tescil işlemini yaptırmadığını ileri sürmüş ve aracın davalı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de vermemiştir. Mahkemece harici araç satış sözleşmesinin hukuken geçerli olmadığı tescil işleminin de idari bir işlem olduğu, geçersiz harici satış ile mülkiyet intikal etmediğinden sabit görülmeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın zamanaşımından dolayı reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan satın aldığı aracın trafikte devredilmediğini, bu nedenle ödediği bedelin iadesi için icra takibi yaptığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, zaman aşımına uğrayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında, 20.6.2006 tarihli harici araç satış sözleşmesi vardır. Davacı, davalıdan satın aldığı aracın trafik kaydının verilmediğini belirterek, itirazın iptali talepli bu davayı açmıştır....