"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararına itiraz davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının iptali istenmiş; mahkemece davanın kabulü cihetine gidilerek; ... Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'nın 07.05.2012 tarihli 2012/136 sayılı kararının iptaline karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından yargılama giderleri yönünden temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden; davalının ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki hakem heyeti kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı banka, davalının kendilerinden aldığı yıllık %22,2 faizli, 7.700.00 YTL tutarındaki tüketici kredisine bağlı olarak, talebi olmadan sigorda poliçeleri düzenlendiğinden bahisle başvurmuş olduğu Tüketici Hakem Heyetinden poliçelerin iptali, tahsil edilmiş sigorta prim tutarlarının iadesi yönünde karar aldığını, oysa ki yanlar arasında aktedilen sözleşmede sigorta giderlerinin hesabına borç olarak yazılmasını kabul ettiğini ileri sürerek, 23.10.2007 tarihli Hakem Heyeti Kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hakem heyetinin davaya konu olayda yetkili ve görevli olmadığını, husumetin müvekkiline yöneltilemeyeceğini, kararın fahiş şekilde hatalı bulunduğunu, şifre güvenliğinden müşterinin sorumlu olduğunu, müvekkilinin basiretli davranarak tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, hükme esas alınan bilirkişi heyetinde internet ve mobil bankacılık alanında uzman bilirkişi bulunmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili ek karara karşı istinaf dilekçesinde özetle; karara yönelik istinaf itirazlarını tekrar edip, ilk derece mahkemesinin ek kararı ile gerekçeli kararın fahiş hata içerdiğini bildirerek ilk derece mahkemesi ek kararı ve kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; tüketici hakem heyeti kararının iptali istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2015 NUMARASI : 2014/418-2015/236 Taraflar arasındaki Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararının iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararının iptali talebine ilişkindir. Davalı tarafın abonelik durumunu(mesken, ticari, hayır kurumu, resmi daire, tarımsal sulama) gösterir, sözleşme, fatura vs. belge dosya içerisinde bulunmamaktadır. Ayrıca dosya içerisinde bulunan Hakem Heyeti dosyası başka bir aboneye ilişkin olup taraflar arasındaki Hakem Heyeti dosyası, dosya içinde bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki hakem heyeti kararına itiraz davasında ... Tüketici Mahkemesi ve ... ... (...) 2. Tüketici Mahkemesince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Tüketici Hakem Heyeti kararının iptali istemine ilişkindir. ... Tüketici Mahkemesi, davalının ikametgahının ... olması ve iptali istenen kararın ... Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti tarafından verilmiş olması nedeniyle yetkisizlik kararı vermiştir. ... ... (...) 2. Tüketici Mahkemesi ise, her ne kadar dava dosyası yetkisizlik ile kendi mahkemelerine gönderilmiş ise de, dosya kapsamına göre davacının ......
Tüketici Mahkemesi taraflar arasındaki dava edilen karar ... ili hakem heyeti kararı olduğundan dosyada ... Tüketici Mahkemesi yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. ... 1. Asliye Hukuk (Tüketici mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince, ... Tüketici Hakem Heyetinin 01/02/2016 tarih ve 0114 sayılı kararının kaldırılması talep edilmiş ise de söz konusu hakem heyetinde böyle bir dosyanın bulunmadığı, davacı vekilinin 15/06/2016 tarihli dilekçesinde de belirtildiği üzere dava dilekçesine sehven yazıldığı, dava konusu edilen hakem heyeti kararının ... 1. Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığının 14/12/2015 tarih ve 2015-25/308 sayılı kararı olduğu, davalının yerleşim yeri adresinin de bu yanlışlığı doğruladığı, bu haliyle yetkili mahkemenin ......
KARAR Dava, 4502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 70. madde gereğince Tüketici Hakem Heyeti tarafından verilen kararın iptali isteğine ilişkind Anılan yasanın 68/1.maddesine göre; “Değeri iki bin Türk Lirasının altında buiun uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulur uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hal heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz.” Aynı Yasanın 70/5.maddesine göre; “Tük hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği kesindir.”Karar tarihi itibariyle dava değeri 1,501,75 TL olduğuna göre davacının temyiz hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Mahkemece, her bir hakem heyeti kararı yönünden tefrik kararı verilerek yapılan yargılama sonunda, eldeki dosyanın konusu olan 26.01.2015 tarih 86 sayılı hakem heyeti kararı yönünden, taraflar arasında Genel ... Sözleşmesi yapılarak kullanılan kredinin tüketici kredisi vasfında sayılamayacağı saptaması yapılıp, hakem heyetince, görevsizlik nedeniyle talebin reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle itirazın kabulüne ve anılan hakem heyeti kararının iptaline karar verilmiş; 6502 sayılı yasanın 70/5 maddesine göre kesin olduğu anlaşılan kararın bozulması talebiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz edilmiştir. Dava, kullanılan ... nedeniyle alınan masrafların iadesine dair tüketici hakem heyeti kararının itirazen incelenerek iptali isteğine ilişkindir. Tefrik kararı sonrası eldeki dava dosyasının konusunun 26.01.2015 tarih 86 sayılı ......
Ancak, somut olayda davalı tarafça Buldan Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığına 05.06.2014 tarihinde başvuru yapılmış ve tüketici hakem heyeti miktar itibarıyla görev sınırının üstünde olan uyuşmazlık hakkında karar vermiştir. Hal böyle olunca tüketici hakem heyeti kararının kesin hüküm oluşturduğundan söz edilemeyeceğinden Mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın usulden reddine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nenelerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 210,80 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
le organize ve bütün olarak hareket ettiklerini, amaçlarının müvekkilinin işyerinin adını ve faturalarını kullanarak haksız menfaat elde etmek olduğunun anlaşıldığını, aslen davacının talebi hakkında Hal Hakem Heyeti’nin karar verme yetkisi bulunmadığını, çünkü davacının müvekkili ile bağlantı kurmadığını, onu tanımadığını, davacının ... ile bağlantı kurduğunu, onunla birlikte hareket ettiğini, ...’in Hal’de herhangi bir kaydının bulunmadığını, dolayısı ile uyuşmazlığın Hal Hakem Heyeti’nin görev alanına girmediğini, davacının faize ilişkin taleplerinin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu, öncelikle kabul manasına gelmemek kaydıyla, davacının açtığı takibinde Hal Hakem Heyeti'nin kararına dayandığından, Hal Hakem Heyeti kararında herhangi bir şekilde alacaklı olduğunu iddia eden tarafın faiz talep edebileceğine hükmetmediğini, davacının Hal Hakem Heyeti’ne başvurusu esnasında da faiz talebinde bulunmadığını, bu sebeple takip öncesi ve takip sonrası faiz talebinin haksız ve hukuka aykırı...