AHM 2017/446 esas sayılı davanın kabulüne, 2.528.177,00- TL kamulaştırmasız el atma tazminatı ile 194.700,00- TL haksız işgal tazminatının, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı T4 verilmesine, 632.044,00- TL kamulaştırmasız el atma tazminatı ile 48.675,00- TL haksız işgal tazminatının, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı T5 verilmesine, 379.226,00- TL kamulaştırmasız el atma tazminatı ile 29.205,00- TL haksız işgal tazminatının, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı Hava Baltacı'ya verilmesine, 379.226,00- TL kamulaştırmasız el atma tazminatı ile 29.205,00- TL haksız işgal tazminatının, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı T7 verilmesine, 379.226,00- TL kamulaştırmasız el atma tazminatı ile 29.205,00- TL haksız işgal tazminatının, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte...
Bilindiği gibi, kamulaştırma kararı alınmadan veya kamulaştırma işlemleri tamamlanmadan taşınmaza el koyan idarenin haksız işgalci konumunda olacağı sabittir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.09.2019 tarihli ve 2017/1-1273 Esas, 2019/911 Karar sayılı kararında da değinildiği üzere, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza el atması haksız fiil niteliğindedir. Sonuç olarak kamulaştırmasız el atma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasından sonraki dönem için ecrimisil istenemeyeceği de kuşkusuzdur....
Hemen belirtilmelidir ki, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davalarında, dava tarihine göre belirlenen taşınmaz bedelinin tahsiline ve bu tarih itibariyle faize hükmedildiğinden; mal sahibinin kamulaştırmasız el koymaya dayalı tazminat davası ile birlikte ve ya ayrıca, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat dava tarihinden geriye doğru süre için ecrimisil davası açabileceği, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat dava tarihinden geriye doğru belirlenen ecrimisilin hüküm altına alınması gerekeceği tazminat dava tarihinden sonraki dönem için yasal faize hükmedilmesi sebebi ile ayrıca ecrimisil davası açılamayacağı kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece, dava konusu 13 parsel sayılı taşınmazın yol olarak kullanılan 5259,14 m²'lik bölümü yönünden kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat dava tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak, 2007 , 2008, 2009, 2010 ve 2011 yılları için belirlenen toplam 5.268,30 TL ecrimisilin hüküm altına alındığı görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, sadece haksız işgal tazminatı istemine ilişkin olup, kamulaştırmasız el atma nedeniyle el atmanın önlenmesi veya tazminat istenilmemiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan Daire dosyayı Dairemize göndermiş olduğundan dosyanın Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere Yüksek Birinci Başkanlığa gönderilmesine, 19.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ecrimisil talebi yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.Şöyle ki; Öğretide ve yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; "fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması ve haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği" vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma ve eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....
Mahkemece, davacı talebi de gözetilerek ve bahsi geçen kamulaştırmasız el atma kaynaklı bedel davasının dava tarihi baz alınarak ecrimisile hükmedilmesi gerekmekteyken yanılgılı değerlendirmeyle dava tarihinden geriye doğru beş yıllık dönem için ecrimisile hükmedilmesi doğru değildir. 2. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....
nedeniyle taşınmazın müvekkilleri açısından kullanımı imkânsız hale geldiğini, bu nedenlerle müvekkillerine ait alanın haksız işgal edilmesi nedeniyle, işgal tarihinden itibaren başlamak üzere tespit edilecek haksız işgal tazminatının(ecri misil) her yıl dönem sonundan başlamak üzere ayrı ayrı tam gelir esasına göre tespiti ve müvekkillerine ödenmesi ile her dönem için ödenmesi gereken işgal tazminatına dönem sonundan itibaren yasal faiz yürütülmesine; bu tazminat için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25- TL ödenmesine yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi arz ve talep etmiştir....
Taşınmaz malikinin, kamulaştırmasız el atma nedeniyle idarenin fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza el atması haksız fiil niteliğindedir. Sonuç olarak mal sahibi kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasından sonraki dönem için ecrimisil istenemeyeceği de kuşkusuzdur. Davacının, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemiyle açmış olduğu davalarda dava tarihi olan 30.01.2013 itibariyle mülkiyet hakkını bedele dönüştürdüğü, bu tarihten sonrası için artık ecrimisil isteyemeyeceği..." gerekçesiyle 23.05.2013-23.05.2018 dönemi için talep edilen ecrimisil talebine ilişkin davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Ancak; 1-Ecrimisil; diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı ...... Kararında; "fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması ve haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği" vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma ve eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (kira geliri) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddia ettiği haksız işgalin hukuki delile dayanmadığını, haksız işgal nedeniyle tazminatın ödenmesinin kabulü için haksız bir el atmanın olması gerektiğini, haksız el atmanın varlığını ispat edemeyen davacının haksız işgal nedeniyle tazminat isteminin kabul edilmediğini, yeterli ödenek olmaması halinde kamulaştırma işlemi yapılamayacağını, haksız ve dayanıksız olarak açılmış bulunan davanın davacı tarafın iddia ettiği gibi haksız bir el atma olmaması sebebiyle reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....