WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

doldurarak icra takibi başlattığını, bu konu ile alakalı davaların devam ettiği dönemde borca itiraz edilemediğinden borcun kesinleştiği davacıların taşınmazlarının satışa çıkmasından dolayı davacıların birleşerek borcu ödemek zorunda kaldıklarını, Saruhanlı Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/76 Esas sayılı dosyasından davalıların resmi belgede sahtecilik ve tefecilik yaptığının kesinleştiğini ileri sürerek, davalıların haksız icra takibi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini bakımından her bir davacı için 10.000 TL den 40.000 TL manevi tazminat ile 58.041,41 TL maddi zararın 13/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Haksız icra takibi sebebiyle manevi tazminat davası ile haksız icra takibine maruz kalan borçlu bu sebepten ötürü yaşadığı üzüntü ve elemin yol açtığı manevi zararı talep edebilecektir....

bilgi ve belgeye dayalı delillerle kanıtlamadığı dikkate alınarak davacının maddi tazminat talebinin reddine, davacı şirketin yapılan icra takibi nedeniyle maddi yönden bir kayıba uğramaması, icra takibinin muaccel hale gelmeyen bir alacak için yapılması davalının muaccel hale gelmesi halinde takibe konu senet nedeniyle alacaklı olup davacı şirketinde bunda sorumluluğunun bulunduğu, davalının kötü niyetli hareket etmediği, davacının bu takip nedeniyle ticari itibarının zarar gördüğüne ilişkin dosyada hiçbir delil ve belgenin toplanamaması ve davacı tarafın bu iddiaya ilişkin hiçbir kanıt sunamaması nedeniyle davacı şirketin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylem görülmemekle davacı tarafın manevi tazminat isteminin de reddine karar vermek gerekmiştir."...

    Dava, haksız icra takibi ve haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK'nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür. Buna göre; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, dava niteliği itibariyle haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası olmakla, yargılama yapma görevinin asliye hukuk mahkemesinde bulunmasına göre, mahkeme kararı yerindedir. Açıklanan gerekçeyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      MAHKEMESİ Uyuşmazlık, ecrimisil bedelinin tahsili için yapılan haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 04.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacı açtığı işbu manevi tazminat davasında; davacının kusurlu davranışlarıyla, mesleki ve ekonomik varılığından kaynaklanan değerlerine saldırısı sonucu manevi zarara uğradığını belirterek tazminini talep ve dava etmiştir. Manevi zarar kişilerin mal varlığı dışında kalan ve manevi varlığına haksız olarak saldırılması nedeniyle oluşan eksilmedir. Zarar görenin şahıs varlığındaki eksilmeler de manevi zarara yol açar. Hukuk düzeni kişinin maddi ve manevi olmak üzere tüm hukuki değerlerini korur. Sosyal ve kişilik değerlerine saldırı nedeniyle kişilerin şeref, haysiyet, onur, özel yaşam, aile birliği ve özgürlükleri zarar görmektedir. Kişilik değerlerine haksız saldırı halinde bu değerlerde azalma olmakta, örselenmekte bunun sonucu olarak da kişinin ruhsal dengesi bozulmaktadır. Bu bozulmaya ise manevi zarar denmektedir....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davayı manevi tazminat miktarı yönünden istinaf ettiklerini, yerel mahkemece müvekkilinin haksız yere borçlu gösterilmesi ve cebir icra tehdidi altında meblağı borç ederek ödemek zorunda bırakılması sonucu 12.000,00 TL manevi tazminat talep etmemize rağmen yerel mahkemece 3.000,00 TL manevi tazminata hükmettiğini, yerel mahkemenini hükmettiği manevi tazminat miktarının çok cüzü olduğunu, müvekkilinin maruz kaldığı elem üzüntü ve zorlukları bir nebze de dahi karşılayamadığını bu nedenlerle yerel mahkemece verilen kararın manevi tazminat yönünden düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasında İstanbul 13. Asliye Hukuk ve 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, haksız icra takibi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın genel bankacılık sözleşmedinden kaynaklandığı ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesi ise; taraflar arasındaki ihtilafın bankacılık işlemlerinden kaynaklanmadığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda dava, davalı tarafından davacı aleyhine isim benzerliği nedeniyle hatalı ve kusurlu icra takibi başlatıldığı iddiasıyla maruz kalınan manevi huzursuzluk nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, nitelik itibariyle temel ilişkiden varestedir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 12/09/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin reddine ve manevi tazminat isteminin kabulüne dair verilen 22/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız yapılan icra takibi ve açılmasına sebebiyet verilen davalar nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat yönünden davanın reddine, manevi tazminat yönünden kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Davacı, sağlık güvencesi kapsamındaki kızına davalı Üniversite hastanesinde tedavi uygulandığını, gerekli sevk belgeleri daha sonra tamamlandığı halde kendisinden tedavi gideri istendiğini, durumu bildirmesine rağmen hakkında icra takibi başlatıldığını ileri sürerek, yapılan haksız işlemler ve icra takibi nedeniyle zarar gördüğünü iddia ettiğine göre bir kamu kurumu olan davalının verdiği hizmetteki kusura dayanılmaktadır. Bir olayda hizmet kusuru bulunup bulunmadığının saptanması idari yargının görev alanında olduğundan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince, idarenin hizmet kusuruna dayanan tazminat isteklerinin tam yargı davası olarak idari yargı yerinde ileri sürülmesi gerekir. Yerel mahkemece açıklanan yön gözetilerek, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu