Haksız fiil, hukuk kurallarına aykırı şekilde diğer bir kişinin mal varlığı veya şahıs varlığında zarar meydana gelmesine neden olan eylemdir. Bu durumda, haksız fiil sorumluluğunun doğması için dört unsur bulunmalıdır. Bunlar da hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağıdır. Haksız fiil nedeniyle tazminat borcunun doğması için hukuka aykırı fiil ile zarar arasında bir illiyet (nedensellik) bağının bulunması gerekir. Fiil olmasaydı meydana gelen zararın doğması mümkün olmayacak idiyse fiil ile zarar arasında bir illiyet bağı var demektir. Bir ilişkinin var olup olmadığı ise her olayın akışına göre değişir. Somut olayda; davalılardan ...’un eylemi, diğer davalı ...’ın davacının yaralanmasına ve aracında hasar oluşmasına neden olan eylemini üstlenme şeklinde olup kazanın oluşumuna neden olmadığı görülmektedir. Bu durumda, davalılardan ...’un suç üstlenme eylemi ile davacının trafik kazası sonucu oluşan maddi ve manevi zararları arasında illiyet bağı bulunmamaktadır....
Maddesine göre; Tarafların sıfatına bakılmaksızın (tacirler dahil), haksız eylemden kaynaklanan (suç teşkil eden eylemler, haksız haciz, haksız ihtiyati tedbir, haksız şikayet vb. Dahil) davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararların istinaf incelemesi 3. Hukuk Dairesince yapılır. Somut dava dosyasında; davanın nitelendirilmesinin haksız fiil nedeniyle tazminat isteğine ilişkin olup, davacıların, davalıların haksız eylemleri nedeniyle tazminat isteğinde bulunmakta olduğu anlaşılmış olup, söz konusu uyuşmazlık 3.Hukuk Dairesi görevi kapsamında kaldığından, iş bölümü kararı gereğince dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla gönderme kararı verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve açıklanan nedenlerle aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1- Dava dosyasının incelemesinin iş bölümü yönünden Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden 6100 sayılı HMK'nın 352....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve diğerleri tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 13/03/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, taksirle ölüme neden olma eyleminden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir....
Dava, trafik kazasından kaynaklı haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkememizce alınan bilirkişi neticesinde davalı sigortalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada %30 kusurlu olduğu anlaşılmıştır. -------plaka sayılı araç sigortacısı Sigorta Şirketi; Sigorta ettirenin, sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı zarar ve hasar için 6102 Sayılı TTK'nun 1409, 1427, 1459 maddeleri uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olması, --------- sayılı kararında da belirtilen kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları; Fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan kusur oranında davalının sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Davacı vekilince, --- maddi tazminat isteminde bulunulmuş, bilahare ıslah dilekçesi ile talep------- çıkartılmıştır. 6098 sayılı TBK'nun bedensel zarar başlıklı 54....
Ayrıca olayın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle hükmedilen tazminata olay tarihinden itibaren yasal faiz hükmedilmesine karar verilmiştir. ... Davacı T1 manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 5.500,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Ayrıca davacı vekili haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz talep ettiğinden olayın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle haksız fiil tarihinden itibaren manevi tazminata yasal faiz hükmedilmesine karar verilmiştir. ... Davalı-karşı davacı vekili dava dilekçesinde haksız fiil nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunmuştur... davalı-karşı davacının acı ve elem duyduğu, manevi tazminat istemi olayın oluş biçimi, Tekirdağ 3....
Dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafça dava dilekçesinde davalı tarafından sosyal medyada farklı tarihlerde yapılan paylaşımlardan dolayı 5.000TL manevi tazminat talep edilmiş olup, ilk derece mahkemesince talep doğrultusunda davanın kabulü ile 28/05/2019 tarihli eylemi nedeniyle 1.000TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 28/05/2019 tarihinden, 17/07/2019 tarihli eylemi nedeniyle 1.000TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 17/07/2019 tarihinden, 04/08/2019 tarihli eylemi nedeniyle 1.000TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 04/08/2019 tarihinden, 19/09/2019 tarihli eylemi nedeniyle 1.000TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 19/09/2019 tarihinden, 09/10/2019 tarihli eylemi nedeniyle 1.000TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 09/10/2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş olup, davacının talebi doğrultusunda toplam 5.000TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş olması...
Söz konusu düzenlemede birinci fıkrada birden çok kişinin değişik nedenlerle sorumluluğunun 50. maddedeki esasa tabi olacağı, rücu aşamasında ise ikinci fıkra uyarınca kural olarak önce haksız fiil işleyenin, sonra sözleşmeden kaynaklı sorumlu olanın ve son olarak da kanunen kusursuz sorumlu tutulanın ödenen tazminatı üstleneceği belirtilmiştir. 30. Diğer bir ifadeyle, haksız fiil nedeniyle sorumlu kişi zararı tazmin etmişse kimseye rücu edemeyecektir. Sözleşme nedeniyle sorumlu kişi zararı tazmin etmişse, haksız fiil sorumlusuna rücu edebilecek ancak kanundan dolayı sorumlu olan kişiye rücu edemeyecektir. Kanundan dolayı sorumlu kişi zararı tazmin etmişse, sözleşme nedeniyle sorumlu kişi ile haksız fiil sorumlusuna rücu edebilecektir. 31....
Davalı, zamanaşımı def’ini ileri sürerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur, Mahkemece, kararın gerekçe kısmında ceza mahkemesince verilen kararın kesinleştiği 20/06/2007 tarihinden itibaren haksız fiillerde dava açma süresi olan 1 yıllık süre ve olayın olduğu 09/03/2003 tarihinden itibaren 10 yıllık süre de geçtikten sonra 17/12/2013 tarihinde dava açıldığı, kararın hüküm kısmında ise dava tarihinin 17/12/2013 ve olayla ilgili ceza davasının kesinleşme tarihinin 20/06/2007 olduğu gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 60/2. maddesinde (6098 sayılı TBK m. 72) haksız fiil nedeniyle tazminat davasının zararın ve sorumlunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl, herhalde zararı doğuran olayın gerçekleşmesinden itibaren on yıllık sürede zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir....
fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL maddi tazminat ila 5.000,00 TL manevi tazminat toplamı olan 10.000,00 TL'nin haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir, 02.06.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 30.760,39 TL'ye yükseltmiştir....
Zarar gören, haksız fiil nedeniyle uğradığı zararın tazminini haksız fiil sorumlularından talep edebilir. Zarar gören, zilyet ise oda haksız fiil nedeniyle uğradığı zararı haksız fiil sorumlularından isteme hakkına haizdir. Zira; zilyetlik hukuk tarafından korunan eylemli bir durumdur. Bir hakka dayanmasına gerek yoktur. Zilyet, zilyet olduğu şeyin malikine aynen teslim ile yükümlüdür. Bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir. (TMK 973) Taşınırın zilyedi onun maliki sayılır. (TMK m. 985) Bir şeye malik sıfatıyla zilyet olan asli zilyettir. Somut olayda; yanan evin üzerinde bulunduğu taşınmazda, davacının babasının 19/200 hissesi bulunmaktadır. Tapu kayıtlarında, taşınmaz kerpiç ev ve bahçe olarak görülmektedir. Kerpiç evde davacının babası oturmaktadır. Yanan ev ise tapuda kayıtlı değildir. Davacı dava konusu evde oturmaktadır ve evin zilyedidir....