Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybı nedeniyle zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir.------ sayılı içtihadı ------- alınarak bu noktada, maluliyetin tespiti yönünden bilirkişi raporları aldırılmıştır....
Mahkemece, 12/10/2010 tarihli tarafından düzenlenen tazminat raporu benimsenerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Davacının davalılardan istediği tazminat miktarı, yangına müdahale eden helikopter ve söndürme faaliyetlerine katılan işçi giderlerini de kapsamaktadır. İdarenin sadece dava konusu yangın nedeniyle helikopter kullanım bedeli ödeyip ödemediği ise; dosya kapsamından anlaşılmamaktadır. Şu durumda mahkemece; davacı idare tarafından helikopter kiralanmasına ilişkin bir sözleşme yapılıp yapılmadığı, böyle bir sözleşme varsa; helikopter kullanım ücretinin ne şekilde belirlendiği, helikopter hiç kullanılmasa bile kira ücretinin ödenip ödenmeyeceği, bu sözleşmenin kapsadığı süre boyunca kaç yangın çıktığı, fiilen kullanımın kira ücretine etkisi araştırılmalıdır....
Mahkemece, gerekçe de gösterilmeksizin ıslah dilekçesi ile istenilen tazminat miktarlarına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Haksız eylemlerde, haksız fiil tarihinde temerrüde düşülmüş olması nedeniyle, istek de bulunulduğu takdirde bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Karar, bu bakımdan yerinde görülmemiştir. Ancak, yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; hükmün, HUMK’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) no'lu bentte gösterilen nedenle hüküm bölümünün 1 bendinde yer alan “...ıslah tarihinden...” ifadelerinin çıkartılarak yerlerine “haksız fiil tarihinden ” biçimindeki sözcük dizilerinin yazılmasına; davacının öteki temyiz itirazlarının ise (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Haksız fiil sorumluluğunda zamanaşımının temel amacı ve işlevi, sorumluluğun zamanla sınırlandırılması, belirsiz süre boyunca sorumlu kişinin tazminat baskısı altında tutulmamasıdır. Bu sebeple özellikle sözleşme dışı sorumluluk hâllerinde objektif bir zaman noktası başlangıç alınmış ve sorumlu kişiye karşı tazminat taleplerinin bu azami süre içinde ileri sürülebilmesine izin verilmiştir. Bu anlamda zamanaşımı kurumu bir maddi hukuk kurumu değildir. Bir borcu doğuran, değiştiren, ortadan kaldıran bir olgu olmayıp doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir savunma aracıdır. 21. Haksız fiil, BK’nın 41 inci maddesinde tanımlanmış, 60 ıncı maddesinde de haksız fiil sorumluluğundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açılacak davaların bağlı olduğu zamanaşımı süreleri özel olarak düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada müvekkillerinin desteğinin öldüğünü belirterek tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 2 yıllık zamanaşımı süresi süresi dolduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı-karşı davacı ... ve diğeri aleyhine 20/02/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeni ile manevi tazminat, 24/03/2014 tarihli karşı davada ise haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 05/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı-karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
Davacı haksız fiil nedeniyle 20.000 TL manevi tazminat istemiş, bu istemin 3.500 liralık kısmı kabul, davalıların karşı dava ile 1.000'er liralık manevi tazminat istemleri ise tümden reddedilmiştir. Davaların manevi tazminata ilişkin olması ve yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/2, 10/3 ve 12/(2). maddeleri birlikte değerlendirildiğinde hüküm altına alınan vekalet ücretleri fazla ise de bu yanılgının gedirilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK 438. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/08/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" Davacılar ... ve diğerleri vekilleri Avukat ... ve tarafından, davalı ... aleyhine 29/06/2007 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından adli yardım talepli olarak süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı, tazminat davası sona ermeden önce ceza mahkemesinin kesinleşen kararı ile 1 yıldan fazla süreli hapis cezasına mahkum olmakla yasal kısıtlılık altına girmiş ve Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca ... vasi olarak tayin edilmiştir. Mahkeme kararını kısıtlı olan davalı cezaevinden gönderdiği dilekçe ile temyiz etmiştir....
Mahkemece, davalı ...’nun davacının eşi ile duygusal ilişki yaşadıklarının sabit olduğu, davacı eşine karşı sadakat yükümlülüğü bulunmasına karşın güven sarsıcı davranışlar içine girmesinin davacı eşine yönelik haksız fiil niteliğinde bulunduğu, davalının da evli olduğunu bildiği halde eşi ile ilişki içine girmesinin davacıya karşı haksız fiil niteliğinde olduğu, davalının bu eylemleri nedeniyle oluşan zarardan sorumlu oldukları kabul edilerek davanın kısmen kabulü ile davacı eş yararına manevi tazminata hükmedilmiştir. TMK'nun 185. maddesine göre, “Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler birlikte yaşamak, birbirlerine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” Aynı Yasanın 174. maddesine göre de, “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir....