"İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/05/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat yönünden ise kısmen kabulüne dair verilen 17/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava haksız eylem nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat yönünden davanın kabulüne manevi tazminat yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinde; davaya konu olayla ilgili olan2010/648 esas ve 2012/514 karar sayılı dava dosyasının dosya içerisinde olmadığı anlaşıldığından anılan ceza dosyasının dosya arasına alınması için mahal mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece her ne kadar davalı-karşı davacının zinaya dayalı boşanma davasını ispat ettiğinden bahisle bu nedene dayalı olarak tarafların boşanmalarına ve davacı-karşı davalının tam kusurlu olduğuna karar vermiş ise de; kararın hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, davacı-karşı davalının bir başka kadınla birlikte yaşamadığı ve bir başka kadınla devam eden bir ilişkisinin bulunadığı, sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediği dinlenen tanıklar Rahime, Sevgi ve İbrahim'inin birbirleriyle tutarlı ve görgüye dayalı beyanları ile sabit olduğunu, davalı-karşı davacı yanın tanıklarının gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarını, yerel mahkemece davalı-karşı davacı Hayriye lehine 20.000,00- TL. maddi, 20.000,00- TL. manevi tazminat ödenmesine hükmedilmiş ise de sübut bulmayan zina isnadı nedeniyle şartları oluşmadığı halde maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece her ne kadar davalı-karşı davacının zinaya dayalı boşanma davasını ispat ettiğinden bahisle bu nedene dayalı olarak tarafların boşanmalarına ve davacı-karşı davalının tam kusurlu olduğuna karar vermiş ise de; kararın hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, davacı-karşı davalının bir başka kadınla birlikte yaşamadığı ve bir başka kadınla devam eden bir ilişkisinin bulunadığı, sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediği dinlenen tanıklar Rahime, Sevgi ve İbrahim'inin birbirleriyle tutarlı ve görgüye dayalı beyanları ile sabit olduğunu, davalı-karşı davacı yanın tanıklarının gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarını, yerel mahkemece davalı-karşı davacı Hayriye lehine 20.000,00- TL. maddi, 20.000,00- TL. manevi tazminat ödenmesine hükmedilmiş ise de sübut bulmayan zina isnadı nedeniyle şartları oluşmadığı halde maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu...
Mahkemece; sigortalının maddi tazminat istemi ile ilgili kararverilmesine yer olmadığına, davacı anne baba ve sigortalının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi ile sınırlı olup olmadığının tartışılması gerekir. Cismani zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir....
Mahkemece; sigortalının maddi tazminat istemi ile ilgili kararverilmesine yer olmadığına, davacı anne baba ve sigortalının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi ile sınırlı olup olmadığının tartışılması gerekir. Cismani zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir....
Somut olaya gelince; dosya kapsamı, celp edilen belge kapsamları, dosya içerisinde bulunan ceza dosyası içeriği, alınan beyanlar, olay tarihi, olayın gelişim şekli, eylemin niteliği, tarafların sıfatları ve konumları, olayın cereyan şekli, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğindeki haksız eylem sebebiyle manevi tazminata hükmedilmiş olması yerinde olduğu gibi, yine davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı da yerindedir. Bu sebeple, davalı tarafın manevi tazminata hükmedilmemesi gerektiğine ve yerel mahkemece hükmedilen tazminat miktarının fahiş olduğu olduğu gerekçesine dayalı istinaf başvusu yerinde değildir....
Böyle bir durumda manevi tazminat talebinin hukuksal dayanağı artık Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi olmaktan çıkmıştır. Davacı, eşinin sadakatsizliği iddiasına dayanarak manevi tazminat talep ettiğine göre, davalının hukuka aykırı bu eylemi sebebiyle Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesine göre sorumluluğuna gidilemiyorsa, evlilik birliğindeki sadakat (TMK.md. 185/3) yükümlülüğünü ağır biçimde ihlal eden bu eyleminin sübut bulması halinde, genel hükümlere göre sorumluluğuna gidilebilir. Borçlar Kanunu Türk Medeni Kanununun 5. kitabı olup, onun tamamlayıcısıdır. (E.B.K.md.544; 1098 Sayılı TBK.m.646) O halde, davacının manevi tazminat isteği "aile hukuku" hükümlerine göre inceleniyorsa, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin genel hükümler çerçevesinde incelenebilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/01/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat davasının kabulüne ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 23/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Evlenmeyle eşler arasında kurulan aile birliğinin taraflara yüklediği ödevlerin ihlali veya yerine getirilmemesi durumunda bu yükümlülüğü yerine getirmeyen eş yönünden Türk Medeni Kanunundaki sonuçları, boşanma ve boşanma sebebi olması durumunda, bu olaylar yüzünden kişilik haklarının saldırıya uğraması halinde manevi tazminat talep edilebileceğidir. TBK 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Yine TBK 58. maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir." Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir....
Şti. aleyhine 20/02/2014 gününde verilen dilekçe ile sahte abonelik sözleşmesi düzenleme eylemi nedeniyle haksız eylem nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 23/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı .... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ....’nin tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, sahte abonelik sözleşmesi düzenlemesi eylemi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....