Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından bildirilen tarife uyarınca sınıf ayırımı dikkate alınarak müvekkili tarafından işletmelere fiyat tarifesi verildiğini, davalıların berberler için çıkarılan ücret tarifesine aykırı olarak tarife ve piyasa fiyatının çok altında fiyat tarifesi uyguladıklarını, bu fiyatları tabela ve camlarına yazarak haksız rekabet yarattıklarını, bu durumun tespit dosyası kapsamı ile de tespit edildiğini ileri sürerek, haksız rekabetin durdurulmasını, haksız rekabet yaratan fiyat tabelalarının kaldırılmasını ve haksız rekabetin önlenmesini talep ve dava etmiştir....
Davacının, davalı şirket aleyhine haksız rekabetin tespiti ve meni ile pay sahibi olduğu ... A.Ş.'nin bu nedenle uğradığı zararın tazmini davasını açmak konusunda aktif dava ehliyeti yoktur. Çünkü, haksız rekabetin, dava dışı ... A.Ş.'ye karşı yapıldığı iddia edildiğine göre, davalı ...Şirketi'ne karşı haksız rekabet iddiasıyla dava açma yetkisi, ... A.Ş.'ye aittir. Böyle bir dava, ortak tarafından açılıp yürütülemez. Davacının davalı şirket ... aleyhine açtığı haksız rekabet davasında, davanın başından itibaren aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle, haksız rekabetin tespiti ve meni talebiyle ilgili olarak davalı ...Şirketi yönünden davanın aktif husumeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olması isabetlidir. Yine davacı, şirket yöneticisinin sorumluluğu iddiasıyla davalı ... aleyhine, pay sahibi olduğu .... A.Ş.'ye tazminat ödenmesi talebinde bulunmuştur....
Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin 2014/408 Esas sayılı dosyasında açılmış bir davanın olduğunu, derdestlik itirazında bulunduklarını, haksız rekabet halini oluşturan bir eylemde bulunmadıklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, ... 3. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin 2014/408 sayılı dosyasında davacının aynı taleple davalı aleyhine dava açtığı davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddedildiği, davacı tarafa tebligatın 30/04/2015 tarihinde yapıldığı, dava tarihinin ise 23/10/2014 olduğu, ... 3. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’ndeki dava derdest iken aynı konuda bu davanın açıldığı, davalının derdestlik itirazının süresinde ve haklı olduğu gerekçesiyle davacının davasının daha önce açılmış derdest dava mevcut olduğundan usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, haksız rekabetin tespiti, meni ve düzeltilmesine ilişkindir. Mahkemece, davacı tarafından ... 3....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/09/2018 tarih,...E-K sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde; TALEP : Davacı vekili, müvekkilinin ilk ofis koltuğu üreticisi olduğunu, ..., ..., ... ve.. isimli tescilsiz tasarımların sahibi olduklarını, davalının, tasarımı davacıya ait olan ürünleri taklit ederek piyasaya sürdüğünü, davalının fabrikasının ..’ta bulunduğunu, davalının ürünleri mağazalarında, internet sitesinde, değişik kurumlara yaptığı imalatları teşhir ettiğini ileri sürerek, haksız rekabetin menini, 5.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın tahsilini, hükmün ilanını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin Sivas’da faaliyet gösterdiğini, haksız eylemin aynı yerde gerçekleştiğini belirterek, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının eyleminin haksız rekabet teşkil ettiği, ancak davacı tarafın maddi bir zarara uğradığını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve maddi tazminat istemine ilişkindir.Davacı vekili, maddi tazminat ile birlikte haksız rekabetin tespiti ve önlenmesini de talep etmiştir. Mahkemece davalının eyleminin haksız rekabet teşkil ettiği, ancak davacı tarafın maddi bir zarara uğradığını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, haksız rekabetin düzenlendiği 6102 sayılı TTK'nın 61. maddesi uyarınca dava açma hakkını haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkemenin, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verebileceği, HMK'nın 390/3. maddesinde ise ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için ihtiyati tedbir talep eden tarafın, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesinin arandığı, somut olayda haksız rekabetin varlığının yaklaşık olarak ispat edilemediği, gerektiği, somut olayda...
Buna ilişkin olarak Yargıtay yerleşik içtihatlarında iltibas, ortalama bir tüketici nezdinde iki ürünü bakımından iltibasın ortaya çıktığı kabul edilmektedir." şeklinde beyanda bulunmuş fazlaya ilişkin bilcümle hak ve alacaklarının tazminini talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik; Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli “...” ibareli markasına vaki tecavüzünün tespiti, meni, durdurulması ve önlenmesine, davalı yanın haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespiti, meni, durdurulması ve önlenmesine, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında davalı yandan ŞİMDİLİK işleyecek en yüksek mevduat faizleri ile birlikte 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TK manevi tazminat taleplerimizin kabulü ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, haksız rekabetin tespiti, meni, maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 54 ve devamı maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Eğitim ve Danışmanlık” şeklindeki ticaret unvanının da müvekkili şirketin ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek marka ve telif haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi ile KHK'nın 66/a maddesi uyarınca 5.000 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı; davacının ticaret unvanı ile kendi ticaret unvanının benzer olmadığını, web sitelerinin ara yüzü ve içeriklerinin de benzer olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 2011/21994 numaralı “...+şekil” ibareli 35 / 38 / 41 sınıfta tescilli markasına ve "... LTD. Şti." ibareli ticaret unvanına sahip olduğu, davalı tarafın da “......
ve haksız rekabette bulunduğunu ileri sürerek, davalının Abdocare Açık Batın Pansuman Seti ürünlerinin müvekkilinin ... sayılı patentinin istemlerinin kapsamında olduğunun ve patent hakkına tecavüzünün ve haksız rekabetin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....