Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 24/06/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece davacının adli yardım talebi kabul edilerek yapılan yargılama sonunda; davalı ... yönünden manevi tazminata yönelik davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına, davalı ... yönünden maddi tazminat talebinin reddine, davalı ... yönünden manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 22/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... yönünden istemin bir bölümü kabul edilmiş, karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ...'...
Hukukun görev alanına gören genel muvazaaya dayalı bir talepte ana uyuşmazlığın muris muvazaası sayılarak dosyada genel muvazaaya dayanan uyuşmazlık olmasına rağmen dairece bakılması gerekiyor ise de eldeki dosyada da davalı Mustafa Erkaya yönünden davanın haksız fiile-kusura dayandığı, diğer davalıların, davalı Mustafa'nın anne ve babası olması nedeni ile kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, ancak ana uyuşmazlığın haksız fiile ilişkin olup, dairelerin temel görevi dikkate alındığında haksız fiilin 3. Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği, davanın, davalılar T4 ve T6 hakkında öldürme eyleminden dolayı haksız fiile-kusura dayalı olarak açılmış olması, yalnızca kusursuz sorumluluüa ilişkin bir dava olmaması, iş bölümüne ilişkin ortak hükümlere göre de bu gibi davaya bakmasının zorunlu bulunması, dairenin temel görevinin Medeni Hukuk ve Gayrimenkul Hukuku olması ve kusursuz sorumluluk yetkisinin daireye istisna olarak verilmiş olması nazara alındığında kararın istinaf incelemesinin 3....
Yine TBK 58. maddesinde "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir." Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir. Somut olaya gelince, davacı-karşı davalının ve dava dışı eşin davalı-karşı davacıya yönelik ve bütün olarak aldatma mahiyetindeki davranışlarının manevi tazminatı gerektirip gerektirmeyeceğinin tartışılması gereklidir. Yukarıda incelenen yasa maddeleri uyarınca, davacının dava dışı eşinin TMK nın evlenmeyle eşe yüklediği ödevler arasında bulunan sadakat yükümlülüğünü ihlali nedeniyle, Yasanın 185. ve 174. maddeleri uyarınca boşanma sebebi ve istek halinde manevi tazminatı gerektirir nitelikte olduğu kuşkusuzdur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Mahkemece, dava haksız fiile dayalı tazminat davası olarak nitelendirilip, haksız fiile ilişkin zamanaşımı süresi uygulanmıştır. Mahkemenin nitelendirilmesine göre kararın temyizen incelenmesi görevi 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dairemizin görevsizliğine aynı konuda 4. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa GÖNDERİLMESİNE, 16.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sürer için eşinin kaybından dolayı 20.000,00 TL manevi tazminat, iki kızının ölümü sebebi ile ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminat, davacı ... için babasının ölümünden dolayı 10.000,00 TL, kardeşlerinin ölümünden dolayı ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini artırmıştır. Davalılar kusura ve tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile asıl davada ... için eşinin ölümünden dolayı 7.205,51 TL, kızı ... 'in ölümünden dolayı 15.137,02 TL, kızı ... 'in ölümünden dolayı 8.481,29 TL destekten yoksun kalma tazminatının; davacı ... için babasının ölümünden dolayı 9.531,00 TL olmak üzere toplam 40.354,82 TL maddi tazminatın, davacı ... Sürer için eşinin ölümünden dolayı 15.000,00 TL, kızı ... 'in ölümünden dolayı 9.900,00 TL ve kızı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı-karşı davacı ... aleyhine 30/06/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat; davalı-karşı davacı ... vekili Avukat ... tarafından ise, karşı dava ile yine haksız eylem nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın manevi tazminat yönünden kısmen kabulü ile maddi tazminatın reddine ve karşı davanın ise maddi ve manevi tazminat yönünden reddine dair verilen 08/09/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde...
Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. Hal böyle olunca, davacı tarafından 09.05.1999 tarihinde meydana gelen haksız fiile ilişkin maddi tazminat isteminin 23.05.2013 tarihinde ıslahen artırılması üzerine, süresi içerisinde davalı vekili tarafından ileri sürülen zamanaşımı def'inin kabul edilerek ıslahen istenilen miktara ilişkin tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, ıslahen istenilen miktarın bir kısmını da kapsar biçimde maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ; İlk derece mahkemesi kararının taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı istinaf itirazlarının reddine, davacının istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden esas hakkında, davacı lehine 110.531,52 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Somut olayda; davacı, davalıların sürücü ve maliki olduğu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda yaralandığını ileri sürerek iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat isteminde bulunmuş olup, bu haliyle uyuşmazlığın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu anlaşıldığından, davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05/06/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/35 Esas – 2018/618 Karar sayılı dava dosyasında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılandığı, 26.01.2017 – 08.02.2017 tarihleri arasında toplam 13 gün gözaltı kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 07.11.2018 tarihinde kesinleştiği, kesinleşmiş kararın davacı asile tebliğ yapılmadığını, davanın 5271 sayılı Kanunun 142 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen süre içerisinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, maddi zararın hesabında bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiğini, davacının manevi olarak da elem ve ızdırap çektiği, gerçekleştirmediği bir fiil nedeniyle itham edilmesi ve haksız koruma tedbirlerine muhatap olması nedeniyle manevi açıdan da duygusal bütünlüğüne zarar verilmekle devlet tarafından haksız fiile maruz kaldığı anlaşılmış olup uğradığı maddi ve manevi zarara karşılık olmak üzere tazminat hukuku ilkelerine göre sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak şekilde manevi tazminata hükmedildiği...