Bedensel zarara uğrayan kişiler tamamen veya kısmen çalışamamalarından ve ileride ekonomik yönden uğrayacakları yoksunluklardan kaynaklanan zarar ve ziyanlar olan geçici iş göremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık ya da maluliyet) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları haksız fiil sorumlularından isteyebilirler. ------- belirtilen kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları olan fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalı/davalıların sorumlu oldukları kabul edilmiştir. Bu kapsamda, davacının haksız bir fiil olan trafik kazası kapsamında uğradığı bedensel zararları olan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarını TBK madde 49 ve 54 hükümlerine göre davalılardan isteyebilecektir....
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir BK.nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararın tazmini istemi ile açacağı davaların, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu belirtilmiştir. Buna karşılık, 2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar." hükmüne, yine aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir." hükmüne yer verilmiştir....
vdl. aleyhine 12/12/2007 gününde verilen dilekçe ile asıl ve karşı dava haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 16/07/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı-karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı-karşı davacılar ..., ... ve ...'in tüm, davalı-karşı davacı ...'in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalı-karşı davacı ...'in diğer temyiz itirazına gelince; Asıl ve karşı dava haksız fiil nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir....
Mahkemece, bozma kararına uyulmuş alınan 25/08/2020 tarihli ek bilirkişi raporu hükme esas alınarak maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulü ile10.956,91 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 19/07/2010 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'na verilmesine, davacı ...'nun maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ve davalı ... Unlu Mamulleri Ltd. Şti.'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'na verilmesine, 1.000,00 er TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 19/07/2010 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ve davalı ... Unlu Mamulleri Ltd. Şti.'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ... ve ...'na verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından, itirazın reddine dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 41. maddesinde (6098 sayılı TBK'nun 49. md) haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de (TBK'nun değişik 72. md) haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararının tazmini istemiyle açacağı davaların zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine (TBK'nun 72. maddesinde 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri öngörülmüştür) tabi olduğu belirtilmiştir....
(Karşı Oy) KARŞI OY Dava, destek olan sürücünün tek yanlı yaptığı kaza neticesinde ölümü nedeniyle mirasçıları tarafından açılan tazminat davası olup davalı süresi içinde zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Her ne kadar trafik kazası sonucu ölüme/yaralamaya sebebiyet vermek bir haksız fiil ve haksız fiil zamanaşımı da TBK'nun 72.maddesinde düzenlenmiş ise de haksız fiilin, trafik kazasından kaynaklanması nedeniyle daha özel Yasa olan 2918 sayılı KTK'nın uygulanması gerekmektedir. 2918 sayılı KTK'nın 109/1.maddesi gereğince kural olarak zamanaşımı 2-10 yıldır. Ancak 2.fıkraya göre dava cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olursa bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. Bu madde uyarınca, eylemin suç teşkil etmesi yeterli olup, mahkumiyet veya takipsizlik kararı aranmaksızın ceza zamanaşımı uygulanacaktır. Eylemin suç teşkil edip etmediğini de kural olarak hukuk hakimi belirleyecektir....
dolayı 5.000,00 TL değer kaybı tazminatının haksız fiil tarihi olan 02/10/2021 tarihide işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin aracının söz konusu trafik kazası nedeniyle 10 gün boyunca iş görememesi, trafiğe çıkamaması nedeniyle 5.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 02/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin aracının söz konusu trafik kazası nedeniyle zarara uğramasından dolayı araçta meydana gelen hasarın onarım bedeli olan ve müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınan 16.800,00 TL maddi tazminatın haksız fiil/ kaza tarihi olan 02/10/2021 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı, davalının kızının davacıya ait evi icra kanalıyla satın aldığını, davalının ise icra satışı ile kızına satılan taşınmazın kapısını çilingir marifetiyle açtırdığını, kapı kilidinin değiştirildiğini ve evde bulunan tüm eşyalarının alındığını iddia ederek tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının iddia ettiği olayın 31/05/2010 tarihinde gerçekleşmiş olduğunu, davacının 11/11/2015 tarihinde icra takibi başlattığını beyanla davanın zamanaşımından reddi gerektiğini savunmuştur. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 60/2. maddesinde (6098 sayılı TBK m.72), haksız fiil nedeniyle tazminat davasının zararın ve sorumlunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl, her halde zararı doğuran olayın gerçekleşmesinden itibaren on yıllık sürede zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir....
Somut olayda, 3.kişi şirketin haciz ihbarnamesine vekili aracılığıyla itiraz etmesi nedeniyle, tazminat isteminin haksız fiile dayanan bir tazminat olduğu ve gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçunun oluşmadığı ve ortada haksız fiil bulunmadığı gerekçesiyle tazminat isteminin reddine karar verilmiş ise ,her ne kadar davaya konu haciz ihbarnamesine vekil tarafından itiraz edilmiş ise de vekil tarafından yapılan itiraz ancak ceza hukuku anlamında suçun oluşumunu ve cezaların şahsiliği prensibi gereğince vekilin beyanlarından dolayı asilin cezalandırılmasını engeller. Ancak vekilin asil adına yapmış olduğu itiraz hukuki anlamda geçerli olup tazminat davası açısından asili bağlayacağı nedenle eğer şartları var ise tazminata hükmedilmesini gerektirir....
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın haksız fiil nedeniyle tazminat davası olduğu, davacının dava değerini ----- olarak gösterdiği, yani davalı ----- manevi tazminat talep ettiği, yukarıda belirtildiği gibi her ne kadar istinaf dilekçesinde davanın manevi tazminat davasından vazgeçtiği yönünde bir ifade bulunmakta ise de, bu ifadenin manevi tazminat davasından feragat niteliği taşımadığı, beyanının niteliğinin davanın geri alınması olabileceği, ancak davalının bu konuda açık muvafakati olmadığı, ------- tarihli celsede davacıya sorulmasına rağmen davacının feragat ifadesini kullanmadığı, "ayrıca benim manevi tazminatla ilgili olarak hiçbir talebim yoktur, manevi tazminat başka bir davada görülmektedir, bu davam sadece maddi tazminat ile ilgilidir" ifadesini kullandığı, ancak dava dilekçesinde açıkça davalı ------ yönelik manevi tazminat talebinin bulunduğu, harcın yatırılmamış olması nedeniyle talebin kanunen işlemden kaldırılmış olduğu, hüküm tarihi itibariyle HMK 150/5 maddesindeki...