Ancak; 1-Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli; 1352 parsel yönünden 681.346,25 TL, 1356 parsel yönünden 888.712,50 TL, ecrimisil bedeli 1352 parsel yönünden 45.061,77 TL, 1356 parsel yönünden ise 58.776,22 TL olmak üzere toplam 1.673.896,74 TL hesaplamış, mahkemece ana davada 82.468 TL birleşen davada 1.591.428,74 TL olmak üzere toplam 1.673.896,74 TL kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ve ana davada 2.917,75 TL ecrimisile hükmedildiği gözetildiğinde; mahkemece hükme esas alınan billirkişi kurulu raporunda ecrimisil bedeli olarak hesaplanan bedelin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli olarak hesaplanan bedele eklenmesi suretiyle fazla bedele hükmedilmesi, 2- Ecrimisil bedeline her dönem sonu itibariyle ayrı ayrı faiz yürütülmesi gerekirken, tamamına dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi, 3- Dava konusu taşınmaz tek olup asıl dava ile birleştirilen dava tek bir hukuki nedene dayalı olarak açıldığından...
Yargılama aşamasında el atmanın sonlandırıldığının belirtilmesi nedeniyle ilk derece mahkemesi tarafından zeminde yeniden keşif yapılmış, alınan fen bilirkişisi raporunda dava konusu taşınmazdaki el atma halinin kalkmış olduğu belirlendiğinden davacı vakıf tarafından el atmanın önlenmesine yönelik davanın açılmasında davacının haklı olduğu ve el atma halini ispatladığı, yargılama aşamasında ise el atma halinin ortadan kalkmış olduğunun tespit edilmesi nedeniyle talebin el atmanın önlenmesi bakımından konusuz kalması nedeniyle bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi ve davalı kurumun dava konusu taşınmazlarda herhangi bir hakka dayanmaksızın taşınmazlara el attığı tespit edildiğinden davacı lehine ecrimisile hükmedilmiş olması da usul ve yasaya uygun olmuştur....
Zira, taşınmaza elatma tarihinin 09.10.1956- 04.11.1983 tarihleri arasında olduğunun belirlenmesi halinde el atma tarihi itibarıyla, 04.11.1983 tarihinden sonra elatıldığının anlaşılması halinde ise, dava tarihi itibarıyla taşınmazın vasfının yani arsa mı, yoksa arazi mi olduğu belirlenerek, dava tarihi itibarıyla değerinin belirlenmesi gerekmektedir. Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılacak tazminat davalarında taşınmazın değerinin tespitinde Kamulaştırma Kanunu'nun değer biçmeye ilişin hükümleri kıyasen uygulanacaktır....
-Öğretide ve yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; "fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması ve haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği" vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma ve eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, dava konusu taşınmaz üzerine gözetleme kulesi yapılmak ve askeri araç konuşlandırmak suretiyle kamulaştırmasız el atılan taşınmazın kamulaştırmasız el atma tazminatı ve ecrimisil bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince kamulaştırmasız el atma davasının kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar hatalıdır....
Zira, taşınmaza elatma tarihinin 09.10.1956- 04.11.1983 tarihleri arasında olduğunun belirlenmesi halinde el atma tarihi itibarıyla, 04.11.1983 tarihinden sonra elatıldığının anlaşılması halinde ise, dava tarihi itibarıyla taşınmazın vasfının yani arsa mı, yoksa arazi mi olduğu belirlenerek, dava tarihi itibarıyla değerinin belirlenmesi gerekmektedir. Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılacak tazminat davalarında taşınmazın değerinin tespitinde Kamulaştırma Kanunu'nun değer biçmeye ilişin hükümleri kıyasen uygulanacaktır....
Zira, taşınmaza elatma tarihinin 09.10.1956- 04.11.1983 tarihleri arasında olduğunun belirlenmesi halinde el atma tarihi itibarıyla, 04.11.1983 tarihinden sonra elatıldığının anlaşılması halinde ise, dava tarihi itibarıyla taşınmazın vasfının yani arsa mı, yoksa arazi mi olduğu belirlenerek, dava tarihi itibarıyla değerinin belirlenmesi gerekmektedir. Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılacak tazminat davalarında taşınmazın değerinin tespitinde Kamulaştırma Kanunu'nun değer biçmeye ilişin hükümleri kıyasen uygulanacaktır....
Bu nedenle, davanın kamulaştırmasız el atma davası olarak nitelendirilmesi yerindedir. Ecrimisil hususunda istinaf olmadığından bu husus dairemizce inceleme konusu yapılmamıştır....
Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için kişiye ait gayrimenkulün idarece (kamu hizmetinde kullanılmak amacıyla) işgal edilmiş olması (fiili el atılmış olması) ve bu işgalin kanunda öngörülen usul ve esaslara uyularak tesis edilmiş bir kamulaştırma işlemine dayanmadan gerçekleştirmiş olması gerekmektedir. İdarenin taşınmaza müdahalesi hangi sebeple olursa olsun Hukuk dışı haksız bir eylemdir. İlk derece Mahkemesince, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi heyet raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kamulaştırmasız el atma davaları idarenin 09/10/1956 tarihinden sonra el koyduğu taşınmazlarla ilgili olarak açılabilir. 09/10/1956- 04/11/1983 tarihi arasındaki el atmalarla 04/11/1983 tarihinden sonraki el atmalara farklı hükümler uygulanır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre taşınmazı el atma tarihinin 1975 yılı olduğu tespit edilmiştir....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre dava konusu taşınmaz yargılama sırasında imar uygulaması görerek başka parsellere şüyulandırıldığı, el atıldığı tespit edilen kısım ise DOP olarak kesildiği dolayısıyla davalı yönünden el atma fiilinin sonlandığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Her ne kadar imar uygulaması ile el atma sonlandırılmış ise de; dava tarihinde el atmanın gerçekleştiği ve davacıların ecrimisil taleplerinin yerinde olduğu gibi bilirkişi heyetinin ecrimisil hesabında da bir usulsüzlük tespit edilmemiştir. Bu nedenlerle davalı idare vekilinin istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir....