İhtiyati haciz talep eden davacılar tarafından dava konusu yapılan maddi ve manevi tazminat alacağını teminen de ihtiyati haciz talep edilmiş mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır.Dosyada bulunan soruşturma evrakı ve sulh ceza tutuklama kararı dikkate alındığında davacıların manevi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Haksız fiil (ölüm) tarihi itibarıyla davacının manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz talep edildiği, davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının net olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmaz....
Somut olayda ise haksız fiil niteliğinde olan haksız ihtiyati haciz nedenine dayalı tazminat davasıdır. Bu davada ihtilaf, İİK'nın 259. Maddesine göre değil, 6098 sayılı TBK'nın 49. Maddesinde düzenlenen haksız fiil hükümleri çerçevesinde çözümlenecektir. Dosya kapsamından; Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ...D.İş sayılı kararıyla ödenmeyen kira bedeli nedeniyle davacıya karşı ihtiyati haciz kararı verildiği anlaşılmaktadır. Dava, haksız haciz nedenine dayalı olarak açılmış olan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup davaya bakmakla genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir." gerekçeleriyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiştir....
Bu haliyle, manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin reddine dair ilk derece mahkemesinin ara kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacıların istinaf başvurusunun bu yönüyle reddedilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davacıların maddi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; Fazlaya dair haklar saklı tutulmuş olsa dahi ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği bakımından davacıların dava dilekçesinde şimdilik istediği maddi tazminat miktarının esas alınması gerekir....
Dava haksız fiilin bir türü olan trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup ihtiyati tedbir şerhi konulması talep edilen davalıların taşınır, taşınmaz ve diğer hak ve alacakları ile ilgili bir uyuşmazlık bulunmamakta olup HMK.nın 389. maddesi kapsamında dava konusu uyuşmazlığı oluşturduğunun kabulü mümkün değildir. Bir başka ifade ile eldeki tazminat davasının konusu olmadığından davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. İhtiyati haciz talebinin değerlendirilmesinde; İİK’nın 257.maddesi hükmüne göre :"Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir....
Dava, iş kazasından kaynaklı maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkeme tarafından %15 teminat karşılığında dava değeri olan 61.000,00 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmiş ise de, iş kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat davasında dosyanın henüz ön inceleme aşamasında olup olayı iş kazası olduğuna dair herhangi bir SGK tahkikat raporunun bulunmaması yine davacının maluliyet ve kusur durumu tespit edilmemiş olması dikkate alındığında dava tutarı üzerinden ihtiyati hacze karar verilmesi bu aşamada ölçüsüz olup delillerin toplanmasından sonraki aşamada ortaya çıkacak yeni delil durumuna göre ihtiyati hacize karar verilebilmesi her zaman mümkün olduğundan davalı istinaf başvurusunun bu aşamada kabulü ile kararın kaldırılarak ihtiyati haciz isteminin reddine dair karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 17/04/2008 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 23/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız ihtiyati haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Ortak (müşterek) borçlu ve dayanışmalı (müteselsil) kefil olan davacı hakkında ihtiyati haciz kararı alınmıştır. Davacı, kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek, borçlu olmadığının saptanması davası açmıştır....
Nitekim, davacılar vekili dava dilekçesinde tazminat istemine karşılık davalılar adına kayıtlı taşınır taşınmaz mal varlığına, üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını istemiş, ilk derece mahkemesince de istem ihtiyati haciz olarak değerlendirilmiştir. 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/718 KARAR NO : 2021/604 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KOCAALİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2020 NUMARASI : 2016/386 DAVA KONUSU : Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 20/10/2014 tarihinde davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklığın yapımını üstlendiği Melen Barajı ve Hidroelektrik Santrali projesinde şoför olarak çalışırken kamyonun yan yatması sonucu yaralandığını, davalı işverenler tarafından kazanın oluşmasını engellemek için yeterli iş güvenliği önlemlerini almadığını, yaşanan kaza neticesinde maddi ve manevi zararlarının oluştuğunu belirterek 1000 TL maddi tazminat ve 30.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 174.808,39 TL' ye yükseltmiş ve 09/10/2020 tarihli dilekçesi ile ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur....
Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması yukarıda yazılı kanun hükmünden de anlaşılabileceği üzere kanun emridir. Somut olayda, İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından dava konusu yapılan manevi tazminat alacağını teminen de ihtiyati haciz talep edilmiş mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan trafik tespit tutanağına göre davacının manevi zararlarının olabileceği muhtemeldir. Haksız fiil tarihi itibarıyla davacının manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. Alacağın kesin olarak kanıtlanması gerekmez....
Mahkemece, geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde, maddi tazminat yönünden yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiş olup, ekli belgelere göre bir miktar tazminat alacağının doğduğu kabul ihtimal ve ispat dahilinde olduğundan, tazminat talepleri yönünden ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle talebin kabulüne karar vermesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı görülmüştür. Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir....