"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tespiti ve korunması Uyuşmazlık, zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Şöyle ki; dosya içerisinde bulanan 03.04.2008 tarihli jeolog bilirkişi raporunda, taşınmazların 1958 tarihli memleket haritasında aktif dere yatağında bulunduğu, 1984 tarihli memleket haritasında ise dere yatağının yön değiştirmiş olması sebebiyle pasif dere yatağı haline geldiğinin görüldüğü bildirilmiş olup, 1958 - 1984 yılları arasına ilişkin herhangi bir değerlendirmede bulunulmamasına rağmen bu eksiklik giderilmemiş; 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmazlarda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı ve taşınmazların kullanım durumunun ne olduğunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor alınmamış, bu durumun tespiti amacıyla hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle...'...
Davanın mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenilmesi mi, yoksa zilyetliğin korunması hükümlerine dayanılarak açılmış elatmanın önlenilmesi mi olduğunun açıkça tespiti, bundan sonra görev hususunun değerlendirilmesi ....” gereğine işaret edilmek suretiyle bozma sevk edilmişti. Mahkemece bozmaya uyulmuş, davacı tarafın açıklamalarına göre uyuşmazlığın TMK. nun 983. maddesinde belirtilen zilyetliğin korunması hükümlerine dayalı elatmanın önlenilmesi isteği olduğunun tespiti üzerine yazılı şekilde karar verilmiştir. Mahkemelerin görevleri kanunla belirlenir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup, kural olarak yargılamanın her aşamasında itiraz üzerine veya resen incelenebilir. Somut olayda, davanın zilyetliğin korunması hükümlerine dayanılarak açıldığı bildirildiğine göre HUMK. nun 8/II-3. maddesi hükmü uyarınca görevsizlik kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tespiti ... ile ... aralarındaki zilyetliğin tespiti davasının kabulüne dair ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.07.2009 gün ve 123/276 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde vekil edeninin malik sıfatıyla zilyet olduğu İstanbul İli, ...İlçesi, Hasköy Fetihtepe Mahallesinde, Zümrüt Sok. No:12'de bulunan taşınmaz ya da arsa üzerinde vekil edeni ile davalı ... arasında 6 Kasım 1998 tarih, 19383 yevmiye numarası ile ...39....
Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, zilyetliğin sürdürülüşü ile ilgili olarak, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliğiyle ilgili, ormancı bilirkişi kurulundan ise taşınmazın öncesinin orman olup olmadığı ile ilgili bilimsel ve teknik verilere dayalı raporlar alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, teknik bilirkişilere keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir....
Bu durum karşısında taşınmaz üzerindeki üstün zilyetliğin kime ait olduğunun belirlenmesi ve onun üstün zilyetliğinin korunması gerekmektedir. HUMK.nun 8/II-3.bendi uyarınca; taşınır ve taşınmaz mallarda yalnız zilyetliğin korunmasıyla ilgili davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğine işaret edilmiştir. Eldeki dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılıp sonuçlandırılmıştır. TMK.nun 683.maddesi gereğince çözümlenmesi gereken aynî hakka ilişkin davalar değerine göre Sulh Hukuk veya Asliye Hukuk Mahkemesinde görülür. Somut olayda aynî hakkın söz konusu olmadığı davacıya yapılan tahsisin ise az yukarıda açıklandığı gibi dava tarihinden önce iptal edildiği görülmüştür....
kira sözleşmesine ve kiracı olması nedeniyle kişisel hakka dayandığı, zilyetliğe dayanmadığnı, davanın TMK'nun 683 ve devamı maddeleri kapsamında saldırının önlenmesi istemli el atmanın önlenmesine ilişkin olduğunu, bu haliyle kişisel hakka dayalı saldırının önlenmesi konulu davanın Asliye Hukuk Mahkemesi görevine girdiğini belirtilerek istinaf talebinin kabulü ile Büyükçekmece 4....
Somut olayda ;ORMAN vasfı ile hazine adına kayıtlı olan taşınmazda davacının ve onun zilyetliği devraldığı dava dışı kişilerin herhangi bir hakka dayanmaksızın uzun süredir zilyetliklerini sürdürdükleri, taraflar arasında kiracılık ilişkisi de bulunmadığı, davacının sırf zilyetliğin korunması talebini içerir iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. HMK'nın 4.maddesi gereğince taşınır ve taşınmaz mallarda sadece zilyetliğin korunmasına ilişkin davalara bakmakla sulh hukuk mahkemeleri görevli ise de; istinaf incelemesi yapma görevi, Hakimler Savcılar Kurulunun iş bölümü kararının Antalya BAM 8. Hukuk Dairesi'nin iş bölümünü belirleyen kısmının 19. maddesi gereği verilen yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin hüküm ve kararlar hakkındaki istinaf incelemesinde 8. Hukuk Dairesi'nin görevli olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek sulh hukuk mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır....
Keşif sırasında dinlenilecek yansız yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, zilyetliğin hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin süresi, sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi heyetinden çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerini açıklayacak ve çekişmeli taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, toprak yapısını değerlendiren denetime açık, karşılaştırmalı rapor istenmeli, fen bilirkişisinden uydu fotografı ile taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir kadastro paftasını çakıştırılmış haliyle gösterir harita ve rapor alınmalı, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmeli, davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir....