"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması ... ile ... aralarındaki zilyetliğin korunması davasının kabulüne dair ......
Mahkemece, davanın üstün hakka dayanmayıp, salt zilyetliğin korunması şeklinde açılan dava niteliğinde olduğu belirtilerek, HMK 4/1-c maddesi gereği dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, güncelleme çalışması sonucu oluşan tapu kaydının beyanlar hanesine davacı tarafın fiili kullanıcı olduğu bölümde davalılar adına yazılı şerhin iptali ile davacı adına şerh verilmesi istemine yönelik olup, kayıt maliki hazine ve lehine kullanım şerhi olan kişilere karşı açılmıştır. Davacının TMK'nun 981 vd. maddelerinde düzenlenen yalnızca zilyetliğin korunmasına yönelik bir talebi bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tesbiti ve korunması ... ile ... aralarındaki zilyetliğin tesbiti ve korunması davasının reddine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 12.04.2011 gün ve 137/291 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili dava dilekçesinde; tapuda ... adına kayıtlı bulunan 495 ada 1 parselin davacı ve kardeşleri tarafından 1992 yılında haricen satın alınarak üzerine alt katı dükkan olmak üzere 3 katlı bina inşa edildiğini, kardeşler tarafından birlikte satın alınan ve üzerine bina inşa edilen taşınmazın davacı ve diğer kardeşleri tarafından kullanımına davalı kardeş ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taşınır ve taşınmaz mallarda zilyetliğin korunması ile ilgili davaların HUMK'nun 8/3. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, davayı malik ve zilyet sıfatıyla açmış, dava konusu yeri tapu tahsis belgesi sahibi olan babasından devraldığını bildirmiş olup, tapu tahsis belgesi sahibinden, devralmaya dayalı hak sahipliğine dayandığına göre, uyuşmazlık, yalnızca HUMK’nun 8/11-3. maddesindeki zilyetliğin korunması olarak düşünülemez. Bu nedenle, dava tarihi ve değeri esas alındığında, HUMK’nun 8/1. maddesi uyarınca görevli mahkeme belirlenmelidir. Dava tarihi ve değerine göre, yalnızca zilyetliğin korunmasına yönelik olmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Bu nedenle mahkemeler her ne kadar davacının iş bu beyanı ile bağlı olmasalar da, dosya incelendiğinde davacının TMK 981 ve devamı maddelerinde bahsedilen zilyetliğin korunması talebinin bulunmadığı, aşamalardaki beyanlarında davalı Senayi ile aralarında zilyetliğin kime ait olduğu hususunda ihtilaf yaşandığını ifade ederek bu nedenle mahkemeden zilyetliğin tespitini talep ettiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla dava salt zilyetliğin tespiti isteminden ibarettir. Bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından davanın TMK 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olduğu gerekçesi ile hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş olması hatalı ise de, tespit davalarında öncelikli koşul ve dava şartı hukuki yarardır. Eda davası açılabilecek hallerde tespit davalarının görülebilme imkanı yoktur....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nedensiz elatmaya dayalı tahliye ve 800.00.- YTL. alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, tarafların 16.03.2006 tarihinde Eskişehir 1. Aile Mahkemesi kararı ile boşandıkları; ancak, kararın Yargıtayca bozulduğu, dava konusu edilen taşınmazın tapusu bulunmadığı, taşınmazın Hazine yeri olduğu ve üzerine yapılan gecekondu nedeniyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.nın 8/II-3. maddesine göre taşınır ve taşınmaz mallarda yalnız zilyetliğin korunması ile ilgili davalar sulh hukuk mahkemesi görevi kapsamındadır. Somut olayda; taşınmazın taraflara ait olmayıp 3. kişi durumundaki Hazineye ait olduğu anlaşılmakla, zilyetliğin korunması kapsamında olan uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....
Mahkemece, tarafların hiçbirinde mülkiyet hakkı bulunmadığı, zilyetlik hakları bulunduğu, HUMK.na göre zilyetliğin üstün hakkı iddia edene itibar olunacağından mal Müdürlüğünün müzekkere cevabına göre son kullanıcının davalı ... olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK.nun 981 ve devamı maddeleri gereğince çözümlenmesi gereken zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. Davanın açıldığı tarihte, taşınmaz veya taşınmaz bölümleri üzerindeki üstün zilyetlik kimde ise kural olarak onun zilyetliğinin korunması ve olayda TMK.nun 984. maddesindeki hak düşürücü sürelerin gözönünde tutulması gerekmektedir. Dava konusu 283 parselin geldisi olan 91 parsel: Hazine adına tapuda kayıtlı iken, 4070 sayılı Kanuna göre, davalı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin iadesi ... ile ... aralarındaki zilyetliğin iadesi davasının reddine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 22.02.2001 gün ve 25/8 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu tapusuz taşınmazda murisi ...’den gelen miras hakkına dayalı olarak diğer davalı ... aleyhine zilyetliğin iadesi davasını açmıştır. Davalı, dava konusu taşınmaz üzerinde 12-13 yıldır sürdürdüğü zilyetliğe dayanmış, davacının zilyetliği bulunmadığını savunmuştur. Dinlenen şahitler, taşınmazın kök muris ...’den kaldığını beyan etmişlerdir. TMK.nun 987.maddesine göre; zilyet, kendisine karşı açılan davada üstün hakka sahip olduğu karinesine dayanabilir. Davalının bu manada davacıya nazaran üstün bir hakkı bulunmamaktadır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, zilyetliğe dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 4 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının c bendi. TMK'nın 981 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Eldeki dava zilyetliğin tespiti ve korunması isteğine ilişkindir. Davacının ne ayni ne de kişisel hakkı söz konusu olmadığına göre, uyuşmazlığın zilyetliğin korunmasına yönelik TMK'nın 981 inci vd. maddeleri hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekir....
Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 295 ada 101 parsel sayılı 1.313,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak .... adlarına; 295 ada 66, 67, 286 ada 31 ve 35 parsel sayılı 155.28, 193.24, 275,88 ve 462,39 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ..., 295 ada 101 parsel sayılı taşınmazın 1/3’er hissesine yönelik olarak satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak; davacı ... , aynı taşınmazda miras yoluyla gelen hakka dayanarak; davacı ... ise, davaya ve temyize konu tüm taşınmazlar yönünden miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmışlardır....