WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş olup; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava elatmanın önlenmesi ve ecrimisil; birleşen dava kal istemine ilişkindir. Bilindiği üzere; elatmanın önlenmesi istekli davalar, doğrudan bu eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişiler aleyhine açılabilir, davalı sıfatı yükleneceklerin kayıt maliki olmaları aranmaz. Bununla birlikte, davada yıkım isteğinin de bulunması halinde, yıkımı istenen yapı, TMK'nin 684 ve 718.maddelerinde yer alan hükümler uyarınca, üzerinde veya altında bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüzü) haline geleceğinden ve taşınmazın mülkiyetine tabi olacağından, ayrıca; yıkım istekli davalarda, yargılama sonucu verilecek karar davada taraf olmayan paydaşları da etkileyeceğinden, anılan taşınmazlardaki tüm kayıt maliklerinin davada taraf olmalarında zorunluluk vardır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Her ne kadar, 1.Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından, “Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesinin Yargıtay Sekizinci Hukuk Dairesinin görevine girdiği” gerekçesi ile dosya Dairemize gönderilmiş ise de; dava, tapu ve mülkiyet hakkından kaynaklı elatmanın önlenmesi davası olmayıp, (tüm dosya kapsamından) davacının komşu taşınmazda bulunan davalı GSM şirketine ait baz istasyonunun sağlığa zarar verdiği iddiası ile kaldırılması talebiyle açılmıştır. Bu şekilde dava, baz istasyonlarının insan sağlığı üzerinde olumsuz etkisi sebebiyle davalı şirkete ait baz istasyonunun kaldırılmasına ilişkin bulunmakla, uyuşmazlığın Dairemiz görev alanı ile ilgisi bulunmadığından, dosyanın Yargıtay (1.)...

      Dosya arasında bulunan dava konusu 38 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydına göre, taraflar taşınmazda paydaş olup, davacı taraf mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi ve zilyetliğin korunması isteğinde bulunmuştur.TMK'nin 981, 982 ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğe dayalı davalar ile zilyet, zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, zilyetliğin korunmasını ve müdahalenin önlenmesini isteyebilir. Oysa somut olayda davacı hakka dayanarak dava açmıştır. Bu sebeple davanın TMK.nin 981 ve devamı maddelerine dayanan zilyetliğin korunması olarak kabulü yerinde değildir, iddianın ileri sürülüş şekline göre dava hakka dayalı elatmanın önlenmesi davası niteliğindedir ve hakka dayalı el atmanın önlenmesi davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir....

      Bozma kararından sonra davacılar aşamalarda verdikleri beyanlarda davalının müdahalesinin önlenmesi, kal ve ecrimisil isteminde bulunmuşlardır. Mahkemece mahallinde tekrar keşif yapılmış ve bilirkişi raporuna göre davalının 300m2 lik yere elatmasının önlenmesine, duvarın ve ağaçların kal'ine ve ecrimisil isteminin de kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi ile açılmış olup bozma kararından sonra ıslah edilerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi ile birlikte kal isteminde de bulunulmuştur. 04.02.1948 tarihli ve 10/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir....

        Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21/12/2015 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil isteminin ise kısmen kabulüne dair verilen 14/05/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.01.2008 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi, kal ve haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacının davasının gerek zamanaşımı itibariyle gerekse ödenmemiş bir ecrimisil miktarının söz konusu olmadığı cihetle davacının davasının reddine dair verilen 09.09.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı ......

            Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı taktirde dava bir hak davası niteliğini kazanır. HGK.nun 06.10.1993 gün, 1993/14- 423/561 sayılı ve HGK'nın 15.06.1983 gün, 3351/679 ve 25.11.1987 gün 394/876 sayılı kararları da aynı yöndedir....

            Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı taktirde dava bir hak davası niteliğini kazanır. HGK.nun 06.10.1993 gün, 1993/14- 423/561 sayılı ve HGK'nın 15.06.1983 gün, 3351/679 ve 25.11.1987 gün 394/876 sayılı kararları da aynı yöndedir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Tespiti, Tapu İptali ve Tescil, Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine ilişkin kararına karşı davacı/karşı davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince, davacının ecrimisile yönelik istinaf talebinin istinaf başvuru miktarı altında kaldığından reddine, diğer istinaf başvuruları yönünden kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl davanın reddine, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmiş olup, bu kez taraf vekillerinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 8....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : YIKIM VE ECRİMİSİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,6.5.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu