"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan yönetim planına aykırılık nedeniyle hakimin müdahalesi olmadığı taktirde tahliye istemine ilişkin olup Mahkemenin nitelemesi de bu yöndedir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 20. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16/11/2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kat mülkiyeti kurulu taşınmazda projeye aykırılık nedeni ile hakimin müdahalesi istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 18.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 03.02.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan ihtilafın giderilmesi için hakimin müdahalesi istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 18.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 02.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Her ne kadar davacı-davalı kadın tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuş ise de; Davacı-davalının kadının usulüne uygun ve süresinde maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1- 2) yönelik bir talebinin bulunmadığı ve hakimin talep sonucuyla bağlı olduğu (HUMK m. 74; HMK m. 26) halde; ilk derece mahkemesince kesin hüküm oluşturacak şekilde davacı-davalı kadın yönünden tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, mahkememizce kadının usulüne uygun ve süresinde maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1- 2) yönelik bir talebinin bulunmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir....
Bu yasal durum karşısında, murisin ölüme bağlı tasarrufu ya da mirasçının kendi iradesine dayanmayan sebeple mirasçılık sıfatının kaybı, mirasçı sıfatı kazanılması, yasal miras payının kısmen kesirli olarak bir bölümü veya tamamen kaybı veya edinilmesi sonucunu doğuran mirasçılıktan çıkarma (TMK m. 510- 512), mirastan feragat (TMK. m. 528.), mirasçı atama (TMK. m. 516.) mirastan yoksunluk (TMK. m. 578- 579) gibi hukuki işlem ve durumların sulh mahkemesince çekişmesiz yargı işi olarak verilen yasal mirasçıları gösterir mirasçılık belgesine yansıtılması söz konusu olamaz. Bunun tek istisnası mirasçının kendi iradesine dayanan mirası ret (TMK m. 605/ı) tasarrufudur. Çekişmesiz yargı işi olarak mirasçılık belgesi talep edildiği takdirde, varsa talepden önceki mirası ret durumunun mirasçılık belgesinde payın intikalini gösterir şekilde yansıtılması gerekir....
Dava, hakimin müdahalesi istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacının talebi her ne kadar riskli yapı şerhinin kaldırılması istemini içeriyor olsa da aynı zamanda dava konusu taşınmazın güçlendirilmesinin mümkün olup olmadığının tespiti ve 634 sayılı KMK'nın 19. maddesindeki; Kat malikleri, ana gayrimenkulün bakımına ve mimarı durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar hükmüne ve bu hüküm gereği yine aynı kanunun 33. maddesi gereğince hakimin müdahalesi hükmüne dayanılarak davalının dairesi ile ilgili müdahalelere ilişkin talepleri de içermekte olup mahkemece bu konular hakkında işin esasına girilerek tarafların tüm delilleri toplanmak suretiyle oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmesi gerekirken söz konusu işlemlerin idari işlem olması sebebiyle davanın idari yargıda açılması gerektiğinden davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 27/09/2013 NUMARASI : 2013/195 (E) ve 2013/462 (K) SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık M.. V.. hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde; Oluşa ve dosya içeriğine göre; eylemin saat 02:00 ila 04:00 aralığında gerçekleştiğinin sabit oluşu ve olay tarihinde güneşin saat 06:51'de doğduğunun anlaşılması karşısında, suçun gece vakti işlendiği gözetilmeden, 5237 sayılı TCK'nın 143 ve 116/4. maddelerinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık M.. V..'nın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II-Sanık R.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde dairesinde meydana gelen hasarın tüm kat maliklerinden tahsili için hakimin müdahalesi ile hasarın giderilmesi için yetki verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın husumetten reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava; apartmanın ısınma sisteminin değiştirilmesi için alınan karara iştirak etmeyen davalının rızasının, hakimin müdahalesi yoluyla sağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece; kat maliklerinin kendi iradeleri ile gerçekleştirecekleri işlemler için malikler yerine geçilerek karar verilemeyeceği göz önünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 15/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi....
TMK'nın 195. maddesinde; evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşlerin ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilecekleri ve hakimin, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alacağı hükme bağlanmıştır. Eşlerden her biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. (TMK m. 197/1) Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. (TMK m. 197/2) Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğeriyle birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir....