Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 02.10.2015 tarih 2015/519 Esas 2015/691 Karar sayılı kararı görevsizlik kararı niteliğinde olup bu karara karşı temyiz yolu açık olmasına rağmen mahkemenin 15/01/2016 tarih ve 2015/519 Esas 2015/691 Karar sayılı ek kararının Dairemizce zuhulen onandığı, onamanın maddi ...a dayalı olup kazanılmış hak oluşturmayacağı değerlendirilerek, Dairemizin 13.12.2016 tarih 2016/6141 Esas 2016/5127 Karar sayılı onama ilâmının ve bu ilâma konu ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15.01.2016 tarih 2015/519 Esas 2015/691 Karar sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verilerek işin esasının incelenmesine geçildi....
Davacı ..., bitişikteki 691 parseli kendisinin kullandığını, üzerinde kendisine ait 2 adet bina bulunduğunu, 691 parsele geçmek için 962 parsel üzerindeki yolun eskiden beri köy yolu olduğu halde, 692 parsel yüzölçümüne dahil edilerek yolun ortadan kaldırıldığını ileri sürerek, bu kısmın köy yolu olarak ayrılması, ayrıca, 691 parsel üzerinde bulunan 2 adet binanın kendisine ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, dava konusu edilen ve köy yolu olduğu iddia edilen yolun davacı tarafından sonradan açıldığı ve eski köy yolu olmadığı ve 691 parsel üzerindeki binaların da davacıya ait olduğu konusunda beyanlar hanesinde şerh bulunduğundan, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından ve 06/10/2011 tarihli tavzih kararı yönünden de Hazine tarafından temyiz edilmiştir....
Yapılan yargılama sonunda, mahkemece; asıl davanın kabulü ve birleşen davanın feragat nedeniyle ile reddine ve çekişmeli 690 ada 1,2 ve 3, 691 ada 3 nolu parsellerin, 693 ada 1 nolu parselin (1D ve 1C ) ile gösterilen, 691 ada 1 nolu parselin (1B) ile gösterilen, 691 ada 2 nolu parselin (2A) ile gösterilen, 689 ada 1 nolu parselin (1E) ile gösterilen bölümlerinin ve davalı alan içinde yol olarak sınırlandırılan bölümlerin orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle orman vasfıyla Hazine adına tesciline, 693 ada 1 nolu ve 691 ada 1 nolu parsellerin rumuzsuz bölümlerinin davalı ... adına, 691 ada 2 nolu parselin rumuzsuz bölümünün ... adına, 689 ada 1 nolu parselin rumuzsuz bölümünün ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından davaya konu edilmeyen rumuzsuz bölümlere yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....
Yapılan yargılama sonunda, mahkemece; asıl davanın kabulü ve birleşen davanın feragat nedeniyle ile reddine ve çekişmeli 690 ada 1,2 ve 3, 691 ada 3 nolu parsellerin, 693 ada 1 nolu parselin (1D ve 1C ) ile gösterilen, 691 ada 1 nolu parselin (1B) ile gösterilen, 691 ada 2 nolu parselin (2A) ile gösterilen, 689 ada 1 nolu parselin (1E) ile gösterilen bölümlerinin ve davalı alan içinde yol olarak sınırlandırılan bölümlerin orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle orman vasfıyla Hazine adına tesciline, 693 ada 1 nolu ve 691 ada 1 nolu parsellerin rumuzsuz bölümlerinin davalı ... adına, 691 ada 2 nolu parselin rumuzsuz bölümünün ... adına, 689 ada 1 nolu parselin rumuzsuz bölümünün ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından davaya konu edilmeyen rumuzsuz bölümlere yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....
Mahallesinde kayıtlı 691/1, 691/2, 691/3, 691/5, 691/6, 364/25, 364/26, 364/27 ve 700 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde ruhsatsız veya kaçak yapılar yapıldığı, eksik belge, proje, proje onayı gibi usuli işlemlerin kontrolünün yapılmayarak işlemlere göz yumulduğu iddiasıyla açılan kamu davasının gerçekleşen olağanüstü zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiştir. IV. GEREKÇE Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin zamanaşımı nedeniyle düşme kararlarına yönelik inanç ve takdiri ile incelenen dava dosyası içeriğine göre, sanıklar müdafilerinin temyiz sebepleri ile sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir. V....
(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun yaşı , ihtiyaçları, eğitim durumu ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Somut olayda; tarafların Mudanya 1....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle: "Davacı tarafın çekişmeli taşınmazın temyize konu olan ve fen bilirkişi raporunda (691/A), (691/B) ve (691/C) harfleri ile gösterilen bölümleri üzerinde ekonomik amaca uygun ve süreklilik gösteren zilyetliklerinin olmadığı dinlenen yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile belirlendiği gibi; çekişmeli taşınmazın niteliğinin belirlenmesine ilişkin ziraatçi bilirkişi raporları ve bu raporları destekleyen çekişmeli taşınmazın her yönden çekilmiş fotoğrafları ile amenajman planı ve hava fotoğraflarını uygulayan ormancı bilirkişi raporundan çekişmeli taşınmazın imar - ihya edilmediğinin anlaşıldığı; bu durumda davacılar yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerinde öngörülen edinme koşullarının oluştuğundan söz edilemeyeceğinden, davacıların davalarının reddi ile çekişmeli bölümlerin Hazine adına tesciline karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....
Tüketici Mahkemesinin 2007/691 Esas sayılı dosyasıyla açtıkları menfi tespit davasının 07.05.2009 tarihinde sonuçlandığını ama kararın kesinleşmediğini, her iki davanın aynı nitelikte bulunması nedeniyle davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bu dosya talebi ile ... Tüketici Mahkemesinin 2007/691 Esas sayılı dava dosyasına konu edilen borçla aynı olduğu, aynı borç dönemlerini kapsadığı ve aynı mahiyette olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. ... Tüketici Mahkemesi’nin 2007/691 Esas sayılı davası, menfi tespit davası olup, menfi tespit davasında verilen hüküm, davacı alacaklının ilamsız icra takibine devamını sağlamaz. Bu nedenle davacı alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı vardır. Mahkemece davacının icra takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu miktar belirlenmelidir. Ayrıca ......
Davacı, dava konusu 794, 282, 67, 38, 34, 7702, 8687, 8689, 9275, 9277, 123, 605, 716, 833, 977, 996, 975, 978, 979, 980, 984, 691 ve 116 ada 35 parsel sayılı taşınmazların murisleri ... ve ... adına kayıtlı iken, ölü kardeşi ... ve eşi davalı ...' a satış suretiyle devredildiğini, diğer davalıların ölü kardeşi ve davalı ...' in çocukları olduğunu, satış işleminin gerçek olmadığını, murislerinin taşınmazları satmaya ihtiyaçlarının bulunmadığı ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir. Davalılar, taşınmazların bir kısmının davalı ...' e murislerinden intikal ettiğini, bir kısmının kadastro tespiti ile ... adına tescil edildiğini, bir kısmının 3. kişilerden satın alındığını, 34 parsel sayılı taşınmaz ile ilgilerinin olmadığını, yalnızca 691 parsel sayılı taşınmazın muris...' den bedeli karşılığında satın alındığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 4-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....