Kimlerin taraf ehliyetine sahip bulunduğu Medeni Kanuna göre belirlenir (HMK m.50, TMK m.8 ve m.48). Buna göre, medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti bulunan her gerçek (TMK m.8) ve tüzel (TMK m.48) kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. Bu çerçevede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124/4. maddesindeki; dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde hakimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceğini düzenlemiştir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından, adi ortaklık sözleşmesi, yeni bir hukuki varlığa vücut vermez, meydana gelen topluluğun bir bütün olarak medeni hakları kullanma yeteneği yoktur. Ortaklık dava ve taraf ehliyetine sahip olmadığı gibi, ona karşı da, dava açılamaz. Ortaklığı ilgilendiren haklar ve borçlar bakımından bütün ortakların birlikte davacı ve davalı olarak katılmaları gerekir. ./.....
Asliye Ceza Mahkemesi NUMARASI : 2014/195 (E) ve 2014/584 (K) SUÇ : Mühür bozma Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Bozmaya uyularak yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 23.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı ..., taşınmazın zilyetlikle mülk edinme şartlarının oluşmadığı ve orman olduğu, kayıt miktar fazlası bulunduğu iddiasıyla dava açmış, ... ... taşınmazların orman olduğu iddiasıyla, davaya müdahale talebinde bulunmuş; mahkemece, 101 ada 96 ve 103 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine, 101 ada 195 sayılı parsel yönünden davanın kabulü ile (B) harfi ile gösterilen 3712,75 m²'lik, (C) harfi ile gösterilen 2140,98 m²'lik ve (D) harfi ile gösterilen 13939,33 m²'lik kısımların tapusunun iptaliyle orman vasfıyla ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ..., müdahale talebinde bulunan ... ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Bu yasal durum karşısında, murisin ölüme bağlı tasarrufu ya da mirasçının kendi iradesine dayanmayan sebeple mirasçılık sıfatının kaybı, mirasçı sıfatı kazanılması, yasal miras payının kısmen kesirli olarak bir bölümü veya tamamen kaybı veya edinilmesi sonucunu doğuran mirasçılıktan çıkarma (TMK m. 510- 512), mirastan feragat (TMK. m. 528.), mirasçı atama (TMK. m. 516.) mirastan yoksunluk (TMK. m. 578- 579) gibi hukuki işlem ve durumların sulh mahkemesince çekişmesiz yargı işi olarak verilen yasal mirasçıları gösterir mirasçılık belgesine yansıtılması söz konusu olamaz. Bunun tek istisnası mirasçının kendi iradesine dayanan mirası ret (TMK m. 605/ı) tasarrufudur. Çekişmesiz yargı işi olarak mirasçılık belgesi talep edildiği takdirde, varsa talepden önceki mirası ret durumunun mirasçılık belgesinde payın intikalini gösterir şekilde yansıtılması gerekir....
Bu yasal durum karşısında, murisin ölüme bağlı tasarrufu ya da mirasçının kendi iradesine dayanmayan sebeple mirasçılık sıfatının kaybı, mirasçı sıfatı kazanılması, yasal miras payının kısmen kesirli olarak bir bölümü veya tamamen kaybı veya edinilmesi sonucunu doğuran mirasçılıktan çıkarma (TMK m. 510- 512), mirastan feragat (TMK. m. 528.), mirasçı atama (TMK. m. 516.) mirastan yoksunluk (TMK. m. 578- 579) gibi hukuki işlem ve durumların sulh mahkemesince çekişmesiz yargı işi olarak verilen yasal mirasçıları gösterir mirasçılık belgesine yansıtılması söz konusu olamaz. Bunun tek istisnası mirasçının kendi iradesine dayanan mirası ret (TMK m. 605/ı) tasarrufudur. Çekişmesiz yargı işi olarak mirasçılık belgesi talep edildiği takdirde, varsa talepden önceki mirası ret durumunun mirasçılık belgesinde payın intikalini gösterir şekilde yansıtılması gerekir....
Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 sayılı TMK’nun m.235/1). Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vs) göre değerlendirilir (TMK’nun m. 228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK’nun m. 227/1 ve 235/1), sürüm(rayiç) değerleri (TMK’nun m. 232, 239/1) hesaba katılır. Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarına göre, tasfiye tarihi asıl karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'na göre yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde talep edebileceği alacak; "değer artış payı alacağı (TMK. m. 227)" ve artık değere katılma alacağı (TMK. m. 236) olabilir....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacının irsen paydaşı olduğu çaplı taşınmaza davalının haksız ve taşkın bina yapmak suretiyle müdahalesi saptandığı, haricen satanlar İsmail ve Osman'ın kişisel hak sahibi murislerinin başka mirasçıları da olduğundan harici satışa değer verilemiyeceği, taşkın yapı bakımından TMK. 725. maddesinin koşullarının gerçekleşmediği, haksız inşaat bakımından da temliken tescilin savunma yoluyla ileri sürülemeyeceği, ancak müstakil bir davaya konu edilebileceği gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.228.50.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 27.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Suluova Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 03/07/2020 tarih 2018/478 Esas, 2020/195 Karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden davalı T5 vekili dilekçesiyle; eksik taraf teşkili ile karar verildiğini, müvekkili Filiz Atakan'ın son duruşma günü vefat ettiğini, taşınmazların aynen taksiminin mümkün olduğunu, kıymet takdirinin de hatalı olduğgunu belirterek yerel mahkemece verilen hükmün kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER : HMK, TMK, Yargıtay İlamı ve tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece 7 adet taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 17 ada 147 parsel sayılı taşınmazının 150 m²'lik kısmına davalının müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, davacı ile evlerinin sınırlarının telle çevrili olduğunu, davacının taşınmazına bir müdahalesinin bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece, özetle;" keşif sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalının davacı taşınmazına bir müdahalesi olmadığı; aksine, davacının davalı taşınmazına müdahalesi bulunduğu belirtildiğinden, davanın reddine karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuş olmakla yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi ...'...
Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dava konusu İstasyon Mahallesi 195 ada 196 parsel sayılı taşınmazın 14.09.2011 olan değerlendirme, somut emsal alınarak incelenen İstasyon Mahallesi 195 ada 82 parsel sayılı taşınmazın ise değerlendirmeye esas alınan 07.04.2011 olan satış tarihleri itibariyle imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parselleri olup olmadıklarının, imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının belediye imar ve tapu müdürlüklerinden, 2-Dava konusu taşınmaza emsal alınan İstasyon Mahallesi 195 ada 82 parsel sayılı taşınmazın değerlendirmeye esas alınan 07.04.2011 tarihli alıcısını, satıcısını ve satış bedelini gösteren tapu kaydı ile akit tablosu örneğinin tapu müdürlüğünden, 3-Dava konusu taşınmaz ile somut emsal olarak alınan taşınmazın bulundukları cadde ve sokak itibariyle belediyece belirlenen 2011 yılı emlak vergisine esas asgari m² değerlerinin belediye başkanlığından, 4-Dava konusu İstasyon Mahallesi 195 ada 196 parsel...