WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nün 2013/3649 esas sayılı dosyasından ve 3 ayrı dosyadan söz konusu taşınmaza haciz konulduğunu, daha sonra taşınmazın borçlu adına kayıtlı 28/139 hissesine ait tapu kaydının iptali ile kendi adına tesciline karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, buna rağmen icra müdürlüğüne yaptıkları haczin kaldırılması istemlerinin reddedildiğini bildirerek icra müdürlüğünün bu işleminin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.İcra müdürlüğünce şikayete konu taşınmaz üzerine 28.02.2013 tarihinde haciz konulmuş olup, bu tarihte taşınmazın 28/139 hissesi borçlu ... Dış Ticaret Limited Şirketi adına tapuda kayıtlıdır. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01.08.2011 tarih ve 2011/373 E. sayılı dosyası üzerinden verilen ihtiyati tedbir kararı mahiyeti itibariyle rızai devir ve temlikleri önleyici nitelikte olup, cebri icraya engel olmadığından haciz konulmasına mani teşkil etmez. ... 3....

    Ayrıca icra takibi sırasında ihtiyati haciz talep edilmesine bir engel bulunmadığı gibi, borçluların icra takibine itiraz etmeleri ya da ihtiyati hacizden sonra açılmış bir itirazın iptali davası bulunması da ihtiyati haczin kaldırılmasını gerektirmez. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek hâlinde iadesine, 8.4.2010 günü oybirliği ile karar verildi....

      Taraflar arasındaki icra müdürlüğü işlemini şikayet nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne, haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Şikayetçi 3. kişi şikayet dilekçesinde; takip borçlusundan satın aldığı taşınmaza, kendi adına kayıtlı iken borçlunun borcu için haciz konulamayacağını, haczin yenilenmesinin yasal olarak mümkün olmadığını ileri sürerek şikayetin kabulü ile taşınmazı üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II....

        Hukuk Dairesinin 2019/14051 Esas, 2020/6398 Karar sayılı ilamı onandığı ve icra müdürlüğünce 29/07/2020 tarihinde borçlu davacı yönünden takibin iptali ile taraf kaydının silinmesine karar verildiği tartışmasızdır. Yargılama aşamasında davacı vekili tarafından takibin iptali istemi ile dava açıldığı bildirilmiş ve dosyanın bekletici mesele yapılması istenilmiştir. Dava konusu icra takibinin yargılama aşamasında kesinleşen mahkeme kararı ile iptaline karar verilmesi karşısında, davanın konusu kalmadığından, kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı alacaklının, davacı borçlu hakkında başlattığı icra takibinin haksız olduğunun kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit hale geldiği, dolayısıyla konulan haczin de haksız olduğu, dava konusu taşınmazda davacının hissesine konulan haczin, İzmir 7....

        ın haczin iptali isteminin istihkak davası olarak vasıflandırılıp, noksan harcı da tamamlatılmak suretiyle yargılamanın istihkak prosedürü kapsamında sürdürülerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verildiği, dosyanın onaylı örneğinin Dairemizce istenilmesine rağmen makul sürede işlem yapılmadığı ve eksikliğin giderilememiş olması nedeniyle Mahkemece derdestlik dava şartına yönelik araştırma yapılmadan karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacı üçüncü kişi vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur. Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. maddesine dayalı istihkak iddiasının kabulü talebine ilişkindir. Davacı üçüncü kişi vekilinin Bakırköy 3. İcra Hukuk Mahkemesine haczin iptali için yaptığı şikayet başvurusu nedeniyle verilen ret kararının, Yargıtay 12....

          İş sayılı ihtiyati haciz kararına dayalı olarak ilamsız takip başlatıldığı, ihtiyati haczin dava konusu takip dosyasından tatbik edildiği, borçlular tarafından yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulması üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, aynı mahkemenin 17/06/2020 tarihli ve 2018/68 E. 2020/49 K. sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davasının reddine karar verilmesi ile alacaklı, davasında haksız çıkmış olup ihtiyati haciz hükümsüz kalmıştır. Hal böyle olunca, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler karşısında, Bölge Adliye Mahkemesi’nin Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından icra müdürlüğüne gönderilen ihtiyati haczin devam ettiği yönündeki yazı cevabının bağlayıcı olduğuna ilişkin kabulü isabetsizdir....

            Davalı borçlular vekili, aracın davacıya satıldığını ve bir ilgilerinin olmadığını davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır Mahkemece, alacaklının bağımsız olarak açtığı tasarrufun iptali davası birleştirerek yaptığı yargılama sonunda, davacı 3.kişinin istihkak davasının kabulüne alacaklının açtığı tasarrufun iptali davasının reddine ilişkin kararı, Yargıtay 21....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin ... tarihli kararıyla, mülkiyetin davacı adına tespit ve tescilinin karara bağlandığı, davacının da, maliki olduğu taşınmaz üzerine 22.12.1997 tarihinde konulmuş bulunan haczin kaldırılması istemiyle iş bu davayı açtığının anlaşıldığı, 6183 sayılı Kanunun 88 inci maddesi gereğince gayrimenkullerin haczinin tapu idaresine "Haciz Bildirisi" tebliğ edilerek yapıldığı, haciz bildirisinin tebliği üzerine haczin tapu idaresince tapu siciline şerh verilmesiyle borçluların tasarruf hakkının Medeni Kanunun 1010 uncu maddesine göre kısıtlandığı, haciz şerhine rağmen üçüncü şahıslar taşınmazın mülkiyetini kazanabilir ise de, haczin yeni malike karşı da tesirini göstereceği ve onun hakkında da hüküm ifade edeceği, üzerinde haciz şerhi olan taşınmazı iktisap eden yeni malikin, borç ödenmedikçe haczin neticelerine ve özellikle taşınmazın önceki malikin borcu için icra yoluyla satılmasına Medeni Kanunun 1010 uncu maddesi gereğince boyun eğmek zorunda kalacağı, bu durumda uyuşmazlığın...

                güvence altına alınması amacıyla talep ettiğinin aşikar olduğunu, bu amaçla arabuluculuk başvurusu yapıldığını, bu başvurunun süreyi kestiğini ancak söz konusu sürecin olumsuz sonuçlanması üzerine 7 günlük sürenin yeniden işlemeye başlamasına rağmen süresinde itirazın iptali davacı açılmadığından ihtiyati haczin hükümsüz kaldığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                nun 281/2. maddesi hükmü karşısında 3.kişi ... hakkında verilmiş ihtiyati haczin kaldırılmasına dair 05.05.2015 günlü kararın kaldırılarak yeniden 3.kişi hakkında uygun görülecek bir teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkemenin ihtiyati haczin kaldırılmasına dair 05.05.2015 günlü kararın BOZULMASINA 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu