Davanın kabulüne karar verildikten sonra davacı tarafça yatırılan giderlerden yapılan masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarın aynı şekilde alınan teminatın da hüküm kesinleştikten sonra davacıya iadesine karar vermek gerekirken bu yönün eksik bırakılması ve Mahkemece yargılama sırasında konulan ihtiyati haciz mahiyetinde olan ancak ihtiyati tedbir olarak karar verilen ihtiyati haczin hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş ise de tasarrufun iptali davalarında dava kabulle sonuçlandığı takdirde, alacaklı tarafından başlatılacak bir icra takibi olmayacağı ve uygulanan ihtiyati haczin tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşeceği ve davacı alacaklının verilen ilam ile cebri icra işlemine devam edeceği gözetilmeden mahkemece ihtiyati haczin hükmün kesinleştiği tarihle sınırlandırması doğru değildir....
K A R A R Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı SGK vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine; Dava, asıl dava yönünden .... borcu için gönderilen 2009/13015 sayılı ödeme emrinin ve haciz bildirisinin iptali ile trafikten men edilen araçtan haczin kaldırılmasına,birleşen dava için; Hüseyin Demiryel’in borcu için gönderilen 2008/13622 sayılı ödeme emrinin ve haciz bildirisinin iptali ile trafikten men edilen araçtan haczin kaldırılmasına, birleşen en son dava için ise haciz bildirilerinden dolayı davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talebine ilişkindir 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesi gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da asıl ve birleşen...
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Davacı, Kurum tarafından kendisine tebliğ edilen 1999/13210 takip nolu 1999/7-8. aylara ait prim ve eğitime katkı payı borcuna ilişkin olduğu anlaşılan ödeme emrinin zamanaşımı gözetilerek iptali ile anılan ödeme emrine dayalı olarak yaşlılık aylığına konulan haczin kaldırılmasını talep etmiş olup, borcun 5 yıllık zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından, ödeme emrinin iptali ile haczin kaldırılmasına ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, hükmün gerekçesinin ve hüküm fıkrasının yazımı sırasında ödeme emrine konu borçların dönemleri ve niteliği...
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayetin süresinde olduğu, şikayet olunan bankanın takibinin geçerli olduğu, tasarrufun iptali davası içinde tasarrufa konu taşınmazlar üzerine konulan ihtiyati haczin İİK'nın 257. maddesinde düzenlenen hacizden farklı olduğu, ihtiyati haczin, tasarrufun iptali kararı ile kesin hacze dönüşeceği, şikayet olunan banka alacağının doğumunun ve takip tarihinin şikayet eden bankanınkinden önce olduğu, şikayet olunan banka lehine 31.08.2010 tarihinde ihtiyati haciz uyguladığı, tasarrufun iptaline ilişkin kararın ise 02.....2011 tarihinde verildiği ve bu tarihte kesinleştiği, şikayetçi bankanın ihtiyati haciz kararının ise 01.....2011 tarihli, tasarrufun iptaline dair karar ile haczin kesinleşmesinin 08.05.2012 tarihli olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davaya konu satış vaadi sözleşmelerinin 05/04/2006 tarihli olduğu, vergi dairesi tarafından konulan haciz tarihlerinin ise 10/04/2006 ve 17/04/2006 olduğu, bu durumun, satış vaadi alacaklısı tarafından bilinmemesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı gerekçesiyle haczin fekkine dair asıl davanın reddine, asıl davada davacı adına yapılan tescil işleminin, hacizle yükümlü olarak gerçekleştirildiği, haczin taşınmazı takip ettiği, haczin fekki davasının redle sonuçlandığı, dolayısı ile haciz ve satış yetkisi tanınacak bir durumun söz konusu olmadığı, zira, hali hazırda taşınmazların tamamında, birleşen davada davacı ... İdaresinin haczinin bulunduğu, bu nedenle tasarrufun iptali talebinde bulunmakta hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile birleşen davanın da reddine karar verilmiş; hüküm, birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava kredi kartı sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili mahkemenin yetkisiz olduğunu, takip dosyasının yetkisizlikle İstanbul’a gönderildiğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı ödenmekte olan yaşlılık aylığı üzerindeki haczin iptali ile maaş üzerindeki haczin kaldırılmasına, karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 09/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. M.O...
anlaşılmış olup, davacının istihkak iddiasının kabulüne, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının iddialar ispat edilemediğinden reddine dair karar verilmiş ise de, kararın eksik ve hatalı olduğu, mahkememizce yapılan incelemede, mahkemenin tasarrufun iptali davasını gerekçe göstermeksizin reddettiği, bu nedenle haczin İİK'nun 96.-97....
ten alacağından dolayı Düzce 2.İcra Müdürlüğünün 2007/436 E.sayılı dosyası gereği 16.02.2007 tarihinde, muristen oğlu Ertuğrul'a intikal edecek hisse üzerine haciz koydurduğunu, vasiyet nedeniyle bu haczinde haksız olduğunu beyan ederek, vasiyetnamenin tenfizi ile muris üzerine kayıtlı 3491/1 Parsel'in tapu kaydının iptali ile lehine vasiyet yapılan N.. Ç.. adına kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerine Düzce İcra Müdürlüğünün 2007/436 E.sayılı dosyası nedeniyle konan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın muris adına olan tapu kaydının iptali ile davacı N.. Ç.. adına kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerine Düzce İcra Müdürlüğünün 2007/436 E.sayılı dosyası nedeniyle konan haczin kaldırılmasına karar verilmiş, verilen bu hüküm, davalı N.. Ç.. vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İhtiyati hacze itiraz eden vekili, müvekkilinin borcu olmadığını, bir yıl önce taraflar arasında gerçekleşen alışveriş nedeniyle doğan borcun ekteki makbuzda gösterildiği şekilde ödendiğini, faturalara dayanılarak ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, ihtiyati haczin faturalara istinaden talep edildiği, oysa faturaların alacağın varlığını, gösteren kesin delil olmadığı, ticari defterlerin incelenmesi gerektiği, yapılan takibe vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasının karar aşamasında olduğu gerekçesiyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hükmü ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir....